Bölüm 40

20.8K 1.6K 360
                                    

14 Şubat için kalpli bir bölüm.. Sevgililer gününüz kutlu olsun ❤️❤️❤️

Kerem, Işık çıktıktan sonra Serhat'ın durumunu anlatmak için Tan'ın odasına geçti. Genç adam önüne bir yığın kağıt ve bir hesap makinesi almış, dikkatle çalışıyordu. Kerem dikkati dağılıp hesabı karışmasın diye sessizce durdu ve genç adamın camlı dolaba dizdiği ışıl ışıl plaketler ve trophyleri inceleyerek oyalanmaya çalıştı. Çevreci kuruluşların, iş dünyasının önemli organizasyonlarının, bazı medya organlarının adlarını okudu, diğerlerinden daha gösterişli bir ödülün üstünü okurken Tan seslendi.

- Kerem, işim bitti, gel..

- Yarış yaptığını bilmiyordum. Bu Formula-E ödülü de ne?

Tan güldü. Sabahkinden bile daha neşeli hali Kerem'in dikkatinden kaçmadı.

- Hybrid araba kullanımını yaygınlaştırma konsorsiyumunda görev alanlara verdikleri bir hatıra sadece.. Formula'ya falan katılmadım yani.. Hız meraklısı olmadım asla.

- Anladım.. Eee, keyifler nasıl?

- Bildiğin bir şey mi var? Gerçi rezidanstaki haberleşme ağı düşünüldüğünde haberin olmasa şaşarım.

Kerem Tan'ın mavi gözlerinde beliren hüzne dikkatini verdi. Görünmeye çalıştığı kadar iyi değildi demek ki.

- Niye hep Sevil'in günahını alıyorsunuz ki? Ben Metin'le konuştum.

- Eee, Işık Hanım ne diyor?

- Işık mı?

- Hmm.. Az önce görüşüyordunuz ya..

- Avluya Ayça yerine kamera koysaydın daha az masraflı olurdu.

- Hayır, her koşulda bir sekretere ihtiyacım olduğu düşünülürse kamera sistemine ayrıca para vermiş olurduk.

- Işık'la başka bir konu hakkında konuştuk, sana da söyleyeceğim şimdi ama sordun madem, güven bir kez kırıldı mı tamiri çok güç oluyor.

- Haklısın kuzen.. Dolayısıyla ben vazgeçtim. Bundan sonra Ozan var, şirket var, Işık yok. Ya da daha doğrusu Işık Hanım var, Işığım yok..

- Doğru olan bu, inan bana böyle daha iyi olacak. Boşu boşuna üstüne giderek kendini de yıpratıyordun. Işık bir yere gitmiyor nasılsa. Akışına bırak..

- Gitmiyor mu gerçekten? Sahnede sevenlere vereceğim sevgimi diye bağırırken bende farklı bir izlenim uyandırdı doğrusu.

- Kız dokuz yıldır durduğu yerde duruyor, o sevgisini, aşkını, kalbindeki tüm duyguları Ozan'a vermiş. Hem o şarkı sözü, sen oradaki bütün sözleri ciddiye aldın mı ki? Işık hiçbir zaman ardından ağlayan zavallı kız olmadı mesela, en azından ben tanıdığımdan beri...

- Evet, o kısmı ben de düşündüm.

Tan'ın yüz ifadesi pek de iyi düşünmemiş gibiydi ama Kerem üstünde durmadı.

- Konumuza geçelim mi?

- Tabii..

Tan kağıtları bırakıp arkasına yaslanınca, Kerem bekletmeden söze girdi.

- Serhat gidiyor..

- Evet, haberlerini alıyorum ben, Derrick&Co ile anlaşmış.. Işık ne dedi? Cengaver gibi savunduğu adamın, arkasından hemen görüşmelere başlandığını duyunca üzüldü mü? Güveni sarsıldı mı mesela? Onun için de şarkı hazırladı mı?

Kerem umutsuzca kaşlarını çattı.

- Senin belli çok canın yanmış, Işık hiç umursamadı, ben Serhat'ın gitmesini değil Tan'ın kovmasını istemedim dedi.. Sen ondan daha çok sarsılmış görünüyorsun açıkçası.

IŞIKTANWhere stories live. Discover now