Bölüm 49

19.3K 1.5K 153
                                    


- Alo, efendim Billur Hanım?

- Işıkcığım nasılsın?

- Teşekkür ederim, siz nasılsınız?

- Ay mersi canım.. İşin var mı öğleden sonra?

- Ozan'la alışverişe çıkmayı düşünüyorum.

- Hah, ben de onu diyecektim.. Kızlarla mavi tura çıkacağız. Ay siz de öyle bir şey yapsaydınız keşke, ne işiniz var Antalya'daki otelde, hava da cehennem gibi olur şimdi.. Her neyse.. Benim yazlık bir şeyler almam lazım, Tancığım ona da birkaç parça şey almamı istedi.. E birlikte yapalım alışverişi işte. Hem Tan ile Ozan'a baba oğul kombinleri falan yaparız.. Ay çok harika olur.. Kaçta çıkalım canım?

Işık bir an gerçekliğini sorgulayarak elindeki telefona baktı. Birincisi, koskoca kadında neden kendisinden daha fazla heves, heyecan ve enerji vardı? İkincisi de birlikte alışverişe çıkmayı ne ara kabul etmişti de saat belirleme aşamasına geçmişlerdi? Aman neyse ne.. Billur Hanım ile alışveriş fikri iyi olabilirdi. Madem ki Tan'ın çiçekli şortu, kendisinin ipli bikinisi olmalıydı, o zaman Tan'a alınacaklara burnunu soksa karlı çıkardı.

............

- Canım o şort yerine şu lacivert beyaz olana baksana, çocuk reyonunda bir benzerini gördüğüme eminim. Baba oğul kombini için hoş olmaz mı?

- Anne ben çiçekli mayo istemiyorum, kız mıyım ben?

- Ama Ozan, moda bunlar, baksana ne tatlı..

- Ozancığım, bebişim, haydi sen koş çocuk reyonuna, beğendiğin şortlardan birer tane al gel, babana da benzerlerini bulalım.

- Tamam babaanneciğim..

Işık, uçarcasına uzaklaşan oğlunun arkasından çaresizce baktı. Tan'a çocuksu bir şeyler alması mümkün olmayacaktı, çünkü Ozan da artık çocuksu giyinmeyi reddediyordu. Vakit ne kadar çabuk geçiyordu, kaşla göz arasında büyüyüvermişti işte. Işık içinden gelen bir ürpermeyle kollarını kavuşturdu. Otuziki yaşındaydı. Bir an önce ne yapmak istediğine karar vermek zorundaydı. Tekrar anne olmaya hazırdı, bundan emindi. Ve kendini ne kadar tartarsa tartsın Tan'dan boşanıp tekrar evlenmek istemediğini biliyordu. Neden istesindi ki? Ozan'ın hayatı da şirket işleri de düzenliydi. Maddi manevi hiçbir sıkıntıları yoktu.. Bütün düzenlerini bozup bir de tanımadığı, huyunu suyunu bilmediği bir adamı hayatlarına sokmak dertsiz başına dert aramaktan başka bir şey değildi. O halde çocuk istiyorsa elindeki baba adayı Taner Efendiydi. Zaten başka bir erkekten hoşlanabileceğini hiç sanmıyordu. O yüzden psikoloğunun geçmişle barışma egzersizlerini daha çok ciddiye alacaktı galiba..

Düşünceli havasını dağıtan Billur ile Ozan'ın neşeli sesleri oldu. Kafalarına göre seçtikleri deniz şortları ve kolsuz tişörtlerle pek eğleniyor gibi bir halleri vardı. Işık ellerindekilere şöyle bir baktı. Tan yine çok şık olacaktı. Kahretsin..

Işık, babaanne torun ikilisini rahat bırakıp kadın reyonuna yöneldi. Rengarenk bikiniler, uyumlu plaj elbiseleri, çantalar, şapkalar, terlikler göz kamaştırıyordu. Yıllardır yoğunluktan çok kısa tatiller, hafta sonu kaçamakları ile idare eden kız ilk kez on günlük bir tatile gidecekti ve önceden rahat ve çabuk kuruyan yüzücü mayolarını tercih ederken şimdi canı her güne ayrı kombinler oluşturup mayo kataloglarından fırlamış gibi gezmek istiyordu. Normalde almayacağı kadar seksi bir mayokiniyi ilgiyle inceleyen kız tereddüt etse de gençti, güzeldi, kimden neyi saklayacaktı ki?.. Mayoyu yerine astı ve suçlu bir çocuk gibi sağa sola baktı. Şimdilik bir şeyler alıp sonra yanında Billur Hanım olmadan bunlara bir daha bakmaya karar verdi.

IŞIKTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin