Sınıfa değil direk konferans salonunun olduğu yere ilerledim. Çünkü Çağrı'yı alt katta dolanırken görmüştüm. Çantamı Mısra'nın oturduğu koltuğun yanına bırakırken "merhaba" diyince bende gülümseyerek "merhaba" dedim.
İyi hissetmeye çalışıyordum. Kötü hislerimi bastırmaya çalışıyordum. Biraz zor olacaktı ama kendimi bu kadar kaptırmanın cezasını ödeyecektim.
"Diğerleri nerde?" Diye sordum.
"Kantindeler" diyince "tamam geliyor musun sen de?" Diye sordum.
"Geleyim daha on dakika var" diyince beraber salondan çıktık. Kantine doğru ilerliyorduk ki Atlas hoca da karşımızdan geliyordu.
"Hocam merhaba" diyip durdurunca Mısra, beni bi sıcak basmaya başladı. Arkasından o kız da geliyordu. Hızlıca kantine döndüm. Atlas hoca da tam ben yanından geçerken "merhaba" demişti. Ses çıkarmamak ve Mısra'yı öylece bırakmak garip olmuştu.
Bizimkilerin yanına geçip oturdum. Aytuğ ve Çağrı ayrı oturduğu için onların masasına geçmiştim.Duvar yerine boydan boya pencere ile kaplı olması sayesinde onları konuşurken görebiliyordum.
"Çay ister misin?" Diye sordu Çağrı sessizce.
"Hayır teşekkür ederim" diyip gülümsedim.
"Oha şu kız Betül mü bana mı öyle geliyor?" Diye sorunca Aytuğ o tarafa baktım. Kapıdan geçip o da Atlas hocanın ve Mısra'nın yanına gidiyordu.
"Aynen o, zaten fotoğraf atmışlar Atlas hocayla" dedi Çağrı.
"O kim?"Diye sordum kaşlarımı çatıp.
"Atlas hocanın özel ders verdiği birisi. Ama çok fazla bir aradalar"diyip esnedi Çağrı. Kolunu sandalyenin arkasına atınca rahatsız olmuştum. Öne doğru eğilip kolumu masaya yasladım.
"Hı Hüzzam" dedi bir anda bir şey hatırlamış gibi Aytuğ.
"Seni Ezgi hanım çağırdı. Bir git istersen" diyince "Allah Allah neden ki?" Diye sordum.
"Bilmiyorum ki." Diyince "iyi ben bi uğrayım ders başlamadan" dedim.
"Ben de geleyim, ödeme yapacağım" diyince Aytuğ "Tamam" diyip ayağa kalktım.
Çağrı tek kalınca masada "Ben de salona geçeyim o zaman" diyip ayağa kalktı.
Aytuğ ile girişteki binaya geçtik içerden. Ezgi hanımın odasına girince "Hüzzam'cım" dedi Ezgi hanım beni görür görmez. "Senin için herhangi bir işlem yapamıyoruz. Bilgilerini kontrol eder misin bi?" Diyince "tamam" diyip bilgisayar ekranını tutan Ezgi hanımın yanına geçtim.
Arkasından belgede yazılan şeyleri kontrol etmeye başladım.
"Ezgi hanım ben de aylık ücreti ödeyecektim" dedi Aytuğ. Ücret işi halollduğunda ben hala yanlış yeri görememiştim.
"Her şey doğru" dedim.
"Kuzucum bak sistem kaydetmiyor bile. Yani şuan sen bizim kursta görünmüyorsun." Diyince bir an beynimden kaynar sular döküldü. Tabii ki de bir sorun vardı.
"Soyadım yanlış" dedim. Gözlerim dolmaya başlamıştı.
"Allah allah nasıl oldu ki o zaman ilk listede çıkmazdı. " Diyince "değişti çünkü" diyince Aytuğ bir anda "Oha" diyince Ezgi hanım ters ters baktı ona doğru.
"Aytuğ sen de ne yaptın kuşum ya" dedi Ezgi hanım. Hepimiz gülmeye başladık. Aytuğ'nun aklının evliliğe gittiğini anlamak zor değildi. Gülerken gözlerimden akan yaşı sildim.
"Ailevi meselelerine birazcık tanık olduk Hüzzam'cım ama kusura bakma canım. Süper şimdi sistem kabul etti" diyince "yok, sorun değil" diyip gülümsedim. Bu soyismi artık taşımaya başlamıştım. Kurtulamazdım bile.
