Korku & Aşk

74 5 0
                                    

Cebinden evin anahtarını çıkartıp bakmaya başladı. Büyük ağaçlar arasında ormanın derinliklerine düşen güneş ışıkları etkileciydi evet, ama Atlas manzara içindeki en büyüleyici parçaydı. Çok yakışıklı diye düşünürken içime sıkıntı çöktü.

Ona sarılmak geliyordu içimden. Bu kadar kötü teğet geçemezdim ona. Bana aşık olması için elimden ne geliyorsa yapardım ama aşık olmasını benim istememden ziyade onun da içinden gelmesi gerekiyordu. Yaptığı fedakarlık benim için çok büyüktü. Benim hayatımı gerçekten kurtarmıştı. Evine bile almıştı. Bir ara yaşadığım güvensizlik problemi şuan için komik gözüküyordu. Hatta Ece'ninkisinin yanında tam bir rezillikti.

Kollarını göğsünde birleştirip sessizce ağaçlara baktı. Saatlerce izleyebilirdim sıkılmadan onu. Fakat izlerken canımı çok fazla yakıyordu. Aklıma yine Eda gelmişti.Ağzımdaki lokma ağırlaştı, çenem öyle çok yoruldu ki bir an önce yutmak istedim. Boğazımdan da güçlükle geçince yaşadığım boğulma tehlikesini meyve suyunu lıkır lıkır içerek ortadan kaldırdım. Ağzımı hızlıca silip üzerimdeki sehpayı Atlas'ın yattığı yere kaydırdım. Lavaboya da giremezdim ağlamak için. Ceketimi giyip, yatağın kenarına çıkardığım ayakkabılarımı giydim ve dışarıya çıktım.

Soğuk esinti biraz olsun yüzüme çarpınca iyi hissetmiştim. Neyse ki nereye diye sormamıştı da konuşmak zorunda kalmamıştım. Yoksa sesim ince çıkar, ağlayacağımı anlardı. Ağacın altına konulmuş banka oturup derin derin nefes alıp ağlama isteğimi bastırdım. Arada bir izinsizce gözümden fırlayan yaşı siliyordum elimin tersiyle.

Bizim bungalovun kapısı açılınca kalbim ağzımda atmaya başladı. Bana doğru geliyordu. Sebepsizce çıkarsam olacağı buydu işte.

"Seninle ne konuşmuştuk?" Diye sordu.

"Hava almaya çıktım sadece" Dedim. Arkama geçip ceketini sırtıma attı. Üstelik kendi ceketimi giymiştim.

"Bundan sonra üzülmek yok demiştim" dedi.

"Çok kolaydı" diyip acı şekilde güldüm. Karşıma geçip oturdu. Kollarımı ceketinin içinden geçirdim.

"Telefonunu ver" dedi. Ne yapacaktı ki?

"Neden istedin?" Diye sorarken bir yandan da cebimden çıkartıyordum ceketimin.

"Başta, düne kadar hayatında olan herkesi çıkarmalısın" diyip telefonumdan sim kartını çıkardı cüzdanından çıkardığı iğneyle açarak. Hemen ardından sim kartını tahtaya sürtmeye başladı.

"Napıyorsun?" Diye çıkıştım.

"Çevrendeki insanlar, güvenebileceğin insanlar değiller. Dün gece, karşımda oturuyordu Ece hatırlarsan." Dedi sim kartını sürtmeye devam ederken.
"Annesinden gelen mesajı okudum. Neden bizim eve gelmeye çalıştı?" Diye sordu.

Çok fazla dikkatliydi. "Bir dakika sen, sen bunu biliyorsan neden izin verdin gelmesine?" Dedim.

"İstediğini verirsem, yapmak istediğini öğrenirim diye düşündüm" dedi.

Telefonunu çıkartırken "dün gece senin de moralin bunu fark etmen yüzünden bozuldu eminim ki" dedi.

"Ece'nin Fırat ile tanıştığı oldu mu?" Diye sordu hemen ardından.
"Hayır" dedim korkuyla. "Yani sadece doğum günümde denk gelmişlerdi ama..." dedim sonradan.

Yüzünde sinirli bir ifade vardı.
"Atlas ben sana anahtarı çantasında gördüğümü söyleyecektim ama Ece benim en yakın arkadaşım, önce onunla konuşmak istedim" dedim. "Bunu yapabilecek birisi değil. Tehdit edilmiştir mutlaka eğer bir sebebi varsa da"

* YALNIZ KUŞ *        Where stories live. Discover now