9

3.5K 176 69
                                    

*Medya Bars. *Bölüm parçası artı 18. İstemeyen dinlemesin: Miyavi - Secret

Bölüm smut. Uyarımı yapiym.🧠

/Bars/

Yatağın üzerinde bağdaş kurmuş otururken, ayak ucunda bana sırtı dönük şekilde sigarasını içen adamın sırtını izliyordum. Zamanın insan yaratımı bir kavram olduğunu bir kez daha anlamıştım. Tayin ettiğimiz dakikalar, bizim tayin ettiğimiz hızda ilerleyip saatlere ve günlere evriliyordu ama her insan kimi anlarda zamanın çok hızlı geçtiğini, kimi anlarda çok yavaş geçtiğini, kimi anlarda ise durduğunu iddia etmiştir.

Tülomsaş'tan dönüp Perla'ya adım attığımızdan beri bunların hepsini deneyimlemiştim, bana bunu yaşatan adamın teninde zaman duruyordu, teri boynundan akarken hızlanıyordu, bakışının derinliğinde yavaşlıyordu. Kanım damarlarımda nereye doğru akacağını bile unutmuştu ve ben günün ne zaman batmaya döndüğünü bile bilmiyordum.

4 saat önce

Otele girip Perla'ya çıkarken bile yaşadığım adrenalin hala bedenimde yankılanıyordu. Ağzımda biriken tükürüğü yutmaktan yorulmuştum ama o tekrar tekrar ağzıma dolmaktan sıkılmamıştı. Hayatımda ilk defa böylesi pervasızca araba kullanmıştım ve ne olduğunu bile anlamadan otelin önünde bulmuştum kendimi. Arabadan inip, valenin şaşkın bakışlarına aldırış etmeden anahtarı verip, öncelik tanımayı siktir edip kapıdan içeri girdim. Asansöre girerken bile arkamdan gelen bedene dönüp bakmamıştım.

Kafamda bir sürü soru vardı ve sormakta kararlıydım. Sadece villaya çıkıp baş başa kalmayı bekliyordum.

Kapıyı açıp odaya da önce ben girdim ve Arslan da odaya girip kapıyı kapattığı anda ona dönüp ellerimi savurarak konuşmaya başladım. En azından denedim çünkü ağzımı açtığım anda eli ağzımı kapattı ve kolumdan sıkıca kavrayarak yerlerimizi değiştirip beni kapıya sertçe yasladı. Beklemeden dudaklarını boynuma bastırdığında aşağıya çevirdiğim gözlerimle tek görebildiğim terden şimdiden ıslanmaya başlayan sırtına yapışan gömleğiydi.

Ağzıma kapattığı eli, yaptığı baskıyı hafifletirken parmakları dudaklarımı buldu. Baş parmağı alt dudağımı ezip, içinde bulunduğum boşlukla açtığım ağzıma girdi. Kolumdaki eli omzuma doğru çıkarken, köprücük kemiklerimde dişlerini hissettim ve dilime dolan tuzlu tadıyla beraber, ciğerlerime dolan kokusu beni ele geçirmeye başladı. İki yanda boş boş duran ellerimi saçlarına daldırdım. Karşılık bulduğu anda dudakları sertçe adem elmamı buldu ve emmeye başladı. Bu zamana kadar sertleşmediği hızla anında ereksiyon olan aletim, pantolonum yüzünden zor anlar yaşıyordu. Elini ağzımdan çekti, hızla gömleğimin iki yakasını kavrayıp tek bir hareketle tüm düğmelerini kopardı ve çıplak tenimi ortaya serdi. Aniden saran arzu ve günlerdir istediğim ten, kendini bana koşulsuzca sunuyordu işte.

Gözlerimiz birbirini bulduğunda Nur'un ne demek istediğini anladım. Dünya üzerinde ihtiyaç duyduğu tek şey benmişim gibi bakıyordu. Öyle olmadığını bile bile kabullenişle gözlerimi kapatıp açtım ve ağzımın içinde ıslattığı eli sol göğüs ucumu kavrarken, dudakları diğer göğsümde dansına başladı. Bir elim omzunda diğer elim ise ağzımın üzerindeydi. Kapının dibindeyken inlemek istemiyordum ama nefesimin gürültüsü, arada sırada yutkunduğum için anlık suskunluğa gömülüyordu.

Göğsüme ıslak ve sert öpücükler kondurmayı bırakmadan kollarını belime sarıp beni kolayca kucağına aldığında bacaklarımı ona sardım. Beni yatağa taşırken ellerim saçlarındaydı. Her dokunuşu ihtiyaçla yanıp tutuştuğunu hissettirirken beni yatağa bırakıp, teninin sıcaklığından kopardı. Üzerindeki gömleğin düğmeleriyle uğraşmadan elini ensesine atıp çıkardı ve ardından pantolonuma uzandı. Gözlerini yüzümden ayırmıyordu, ben ise istesem de gözlerimi onun hapsinden kurtaramıyordum. Her uzvum, parmak uçlarımdaki her mikroskobik nokta, onun tenine bulanmak için istekle sızlıyordu.

ASLANWhere stories live. Discover now