33

1.3K 86 11
                                    

*Medya; Bars / *Medya; Soap&Skin - Me and the Devil (Legendado)

****

/Bars/

Güneşin lütfuna, uzun zamandır üzerime sermediği ışığına sonunda kavuşmuşum gibi. Sanki uzun zamandır incecik bir tüpün içine sıkıştırılmış ciğerlerim, nefes almanın klavuzunu bulmuş gibi. 

Yatağıma yatırıp zarar vermekten çekinerek yanına uzandığım adama bakıyordum. Tek bir salise bile gözlerimi ayırırsam sanki güneş bir daha doğmayacak gibiydi. Gibilerim çok fazlaydı ve gözyaşlarım her ne kadar dursunlar istesem de durmuyorlardı. Arslan sırt üstü yatarken ben tüm vücudumla ona dönmüş, bir kolumdan destek alarak onu izliyordum. Solgundu, yorgundu, burada olmaması gerektiğini bilsem bile ondan ayrılamayacağım kesindi. Ellerimle saçlarını okşamaktan başka hiçbir şey yapamıyordum. Ne söylenecek bir kelimem vardı ne de dinlediğimi anlayacak halim.

Çok..

Öyle demişti. Devamına ise ihtiyaç duymamıştım. Çok seviyorum, yetersiz. Çok özledim, kiyafetsiz. Çok fazlaydı işte. Her şey çok fazlaydı. Zamanın evvelinden beri sözlü sözsüz dile getirilmiş ve dillerin türemesinden bu yana söylene gelmiş çoklar biriktirmiştik ikimizde. 

Birbirimizin gözlerine baktığımız her saniye gökyüzü ve denizin mavisini tekrar tekrar ansiklopedilere geçirmek istiyordum. Tüm o halsizliğine ve açıkça çektiği ağrıya rağmen öylesine uysal, öylesine tamamlanmış bakıyordu ki, ah, kim olduğumu bir daha hatırlarken ne kadar büyüdüğümüzü hissettim.

Yutkunup gözlerini gözlerimden çekip ısırıp durduğum dudaklarıma kaydırdı. "Yapma, artık ağlama." dedi kuru sesiyle.

"Durmuyor." dedim sessizce. Tekrar yutkunduğunda adem elmasına kaydı gözlerim, hareket eden her uzvuna bakıp iyice ezberlemem lazımdı ki, yanımda ve capcanlı olduğuna inanabileyim. "Sanırım hala şoktayım."

Özlediğim o yamuk gülüşü yeni evrenlerde yeni galaksiler için big bange güç verirken ben olduğum yerde dağılmamaya çalışarak onu izliyordum. Elim gayri ihtiyari dudaklarına tırmanırken gülüşüne dokunmak istedim. Dudaklarına konan parmaklarıma usulca öpücük bıraktığında o güçlü titreme bedenimden depremlerle geçti.

"Öpsem ya seni." dedi usulca.

"Dönüp sırtımı kalabalıklara, evim bildim seni; geçmişim ve geleceğim. Oralarda bir yerdeyken sen ve en güzel ihtimalken, bir şey gelmiyor elimden. N'olur bana bir şey söyle ne yaptığımı bileyim. Ne eksikse sen tamamla, son derece yorgunum. Çok uykum var, öp beni, öpersen ne güzel uyurum.*" Dizeleri ezberden okuyup son heceyi usulca Arslan'ın dudaklarına kapanarak sessizliğe boğdum. 

Bir kaç evrende bir kaç tane daha Arslan ve Bars'ın yaşam bulmasına salık vererek, nefesinden öptüm.

"Sen beni öpersen belki gangsterleşirim," ayrılan dudaklarımızın arasındaki milimlik boşluğa nefesini salarak konuştuğunda gülümsedim; "Belki şair olurum seni de aldırırım yanıma. Bilesin, göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün. Yani ya bu eller öpülür, ya da sen öldürülürsün.**" Şiirleri susturup tekrar yaşam kaynağım olan dudaklarına uzandım.

Havada süzülen tüyün usulca suya konması gibi huzurla, kirli dediği ruhunun güven veren varlığıyla, bitirmekten korkarcasına ama doymamacasına öptüm, öpüldüm. Şu basit fiile ruhumu hapsettim.

****

Melaba, çok hastayım töbelerim olsun. Raporluyum. O yüzden haftaiçi buradayım yani. Neysem. Öpüyooğğrum. Bb

*Ali Lidar- Baba beni ona götür

**Ah Muhsin Ünlü - Sen beni öpersen belki fransız olurum.

*Medya Sözleri;

Bu sabah erken

Kapımı çaldığında

Bu sabah erken

Kapımı çaldığında

Ben de "Merhaba" dedim Şeytan'a

"Sanırım gitme zamanı"

Yan yana yürüyorum

Yan yana yürüyordum Şeytan'ımla

Adamımı göreceğim

Tatmin olana kadar.

Neden olduğunu anlamıyorum

Neden bana köpek çekiyorlar?

Neden olduğunu anlamıyorum

İnsanlar beni dolaştırıyor?

Her zamandan çal ve kaç, çentikli ağlar üzerinde kötü ve yapıştırma bu günahlar

Bu o; eski kötü ruh olmalı

Yeraltından, derinlerden;

Sen...

ASLANWhere stories live. Discover now