19

2K 130 88
                                    

*Medya; Bars/ *Medya; Alec Benjamin - Outrunning Karma

@Karbonmonoksitt > İthaf ve teşekkür. Kendisi ÖRDEK ve ASLAN için yeni kitap kapaklarını yaparak beni bahtiyar etti. YE RİM

****

"Sevgilim Bars"

İçimde her boydan, her müzik kültüründen davullar çalarken kulaklarım diğer tüm seslere sağır olmuştu. Önümde hala beni ablukasında tutan Arslan'ın yan profilini izliyordum. Dudağımda hafifçe kendini hissettiren iğne batışı acısı bile beni yer yüzünün, toprağın, gökyüzünün ve havanın içine karışmaktan alıkoyamıyordu. Arslan hala kıza bakıyordu, ben artık tamamen merkezimi bulup sabitlenmiş gibi hissediyordum. İki yanımda boş boş sallanan ellerimi Arslan'ın omuzlarına koydum. Dokunuşumla tehditkar bakışlarını Selin'den ayırıp bana döndü, halimi gördüğünde dudağına konan yamuk gülüşünün köpek dişini sergileyişini izledim. Ağır çekim ilerliyordu zaman. Ellerimi omuzlarından ensesine çıkarıp saçlarını kavradım hafifçe. Kendime çekerek alnımı alnına yasladım.

"Ne? Yeni mi fark ediyorsun bunu?" dedi fısıldar gibi. Cevap vermedim bir süre. Sadece güneş kremine karışmış papirüs kokusuna odaklandım. Ah yaşıyordum, şimdiye kadar yaşadığımdan çok daha fazla yaşıyordum.

"Senin bunu benden önce söylemen, beni dağıtan ve birleştiren."

"Sana aşık olduğumu anladığım an benim halimi görmeliydin o zaman, eminim benim senin şu haline düştüğüm kadar sen olurdun düşen."

İkimizde güldük. Cümlelerimizi birbirine uydurmuş olmak bile büyüydü benim için. Alınlarımızı ayırırken arkadan gelen isyanla Selin'in hala daha bizi izlediğini fark ederek döndük.

"Ya inanamıyorum ama artık bu kadarı fazla!"

Kaşlarımı çattım, homofobik bir kaşara mı denk gelmiştik, seve seve lafımı sokardım. Ama ben daha tepki veremeden kız arkada onu bekleyen arabaya doğru seslendi.

"SILAAAA! Allah sizin belanızı versin!"

Kafamı hafifçe yana eğip içindeki diğer insanlara baktım. Hepsi neredeyse ön cama yapışmak üzereydi. Arslan'la birbirimize baktık. 

Sirk miyiz amına koyum?

Yolcu koltuğunda oturan kız kafasını camdan çıkardı. "Rahat bırak adamları Selin, ayrıca bizim ne suçumuz var kaltak?"

Selin bize tamamen arkasını dönmüş bir halde ellerini beline koyarak saçlarını savurdu.

"Sizin yüzünüzden hep, tanıştığım her erkeğin ya sevgilisi çıkıyor, ya gay oluyor. Bak hem gay hem sevgilisi var. Çekiyorsunuz siz gayleri. Allah'ım ben bir yaz aşkı yaşamayacak mıyım!" Elini bize bakmadan ama bize doğru sallıyordu. İstemsiz bir şekilde beni bir gülme aldı, ardından büyüyen bu gülüş kahkahaya dönerken Arslan ise, afallamış ama ciddi bir ifadeyle olanları anlamlandırmaya çalışıyordu.

"Selin, gel kuzi bin şu arabaya da gidelim artık." 

Selin bize dönüp aynı anda hem kızgın hem de imrenmeyi bir arada bulunduran bakışlarını üzerimizde gezdirdi. Gözümden yaş gelmişti ve son kez bir nefes alarak gözümdeki yaşı sildim.

"Her neyse, ben yine de tanıştığıma memnun oldum. Aynı yere gidiyoruz, yine de görüşürüz belki, bilirsiniz the more the merrier." diyerek arabaya döndü.

Bu tatil güzel geçeceğe benziyordu şimdiden.

****

ROOMS adında Çeşme Boyalık'taki bir otele gelmiştik. Nispeten küçük ama fazlasıyla lükstü. Resepsiyondayken Birkan'ı arayıp olan bitenden haberdar ettim, nerede olduğumuzu söyledim. Bunun üzerine resepsiyondaki kızı telefona istedi, bir kaç dakika sonra kızcağız etrafımızda pervane bir şekilde en lüks süitlerden birine kadar bize eşlik etti.

ASLANWhere stories live. Discover now