maledictus [marauders era]

11 ° parti

   ❆❆❆   

Hogwarts beyaz bir sabaha uyanırken bir çok öğrenci karın tutmasının verdiği sevinçle kendilerini dışarı atmıştı. Dışarıda meydana gelen kötü olaylar ve yapılması gereken ödevler bir süreliğine unutulmuş. Öğretmenler de dahil herkes bu güzelliğin tadını çıkarıyordu. Tabi bu güzelliğinde tadını çıkaramayanlar da vardı. 

Çapulcular -Remus kalan son ödevlerini yapmak için kütüphanedeydi- bir köşeye çekilmiş, boş gözlerle mutlulukla etrafta koşuşturanlara bakıyorlardı. Başka bir zaman olsa bugünü haylazlık yapmak için verimli bir şekilde kullanabilirlerdi ama sabah James'in aldığı haber kendisiyle beraber tüm grubun moralini alt üst etmişti. 

"Ben de tüm eğlenceyi kaçırdım sanıyordum." Remus dostlarının yanına geldiğinde bir sorun olduğunu anlamıştı. Kaşları çatık bir şekilde sordu. "Ne oldu size böyle?"

"Lily, Çatalak'ı Profesör Slughorn'un Noel Partisi'ne davet etmedi." dedi Peter sıkıntı ile. 

"Artık aranız daha iyi olduğu için seni davet eder sanıyordum."

"Hepimiz öyle sanıyorduk ama pek de öyle değilmiş." dedi Sirius. "Asıl garip olan o kulübe aramızdan bir tek Lily'nin katılabilmesi. Artemisia nasıl orada değil?"

"Çünkü o adamı garip buluyor ve dersini sevmiyor."

"Dahası hepimiz biliyoruz ki eğer o kulüpte olsa davet edeceği kişi Remus."

Konuşmanın başından beri bir şey demeyen James göz ucuyla arkadaşına bakarak gülümsedi. "Çok şanslısın Aylak."

Remus derin bir iç çekerek tek tek dostlarına baktı. Bu halleri onun gerçekten sinir olmasına neden oluyordu. Yine de her zaman olduğu gibi kendini tuttu. "Ve sizde hiçbir şey yapmadan burada öylece duruyorsunuz? Siz kimsiniz ve dostlarıma ne yaptınız?"

"Eğer bir şey yapılacak olsa yapardık." dedi Sirius sertçe. Remus onun bu halinin James'in durumundan bağımsız olduğunu hemen anlamıştı. Kesin Megara ile bir şeyler olmuş diye düşündü ama bu düşünceleri hemen dağıttı. "Ama daha az önce dedim. Kulüpte sadece Lily var ve eğer bizden başkası olsa James'i onunla beraber gönderirdik."

Remus dudaklarını dişledi. Sirius haklıydı ama yine de bir şeyler olabileceğini düşünüyordu. Düşünceli bir şekilde etrafına bakarken aradığı çözümde gözlerinin önüne gelmişti. Eleanor tıpkı Çapulcular gibi bir köşeye çekilmiş hepinizden iğreniyorum dercesine insanlara bakıyordu. Üşümüş olacak ki kafasındaki bereyi neredeyse gözlerine kadar çekmiş ve kollarını etrafına iyice sarmıştı.