18 ° kütüphane

734 50 9
                                    


by: NatRomanova

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

by: NatRomanova

❆❆❆

James her ne kadar Quiddicth antrenmanı olsa da pazar günü sabah erkenden kalkmak onun için gerçekten zordu. Neyse ki Remus vardı ki onu zor da olsa kaldırabilmişti. Her ne kadar onların bir çok yaramazlığına katılsa da Remus Çapulcular arasında belki de en sorumluluk sahibi olandı ve bu sorumluluklar arasında gerektiğinde arkadaşlarını erkenden kaldırmak vardı. 

James zor da olsa yatakta dikleştikten sonra hiçbir şekilde uslanmayan saçlarını düzeltmeye çalıştı ve tabi her zaman olduğu gibi başarısız olmuştu. Hemen yanı başındaki gözlüğünü takarken Remus'un başında beklediğini fark etti. Muhtemelen uykuya yenik düşüp tekrar yatmasın diye duruyordu. 

James, "Tamam uyandım." diyerek ona garanti verdiğinde Remus kendi yatağına geri döndü. Göz ucuyla yanı başlarında yatan Sirius ve Peter'ı gördüğünde, "Bunları niye uyandırmadın?" diye sordu.

"Niye uyandırayım?"

"Geçen gün hatırlarsan Sirius bizi ayağa dikmişti. Şimdi dikme sırası ben de."

"Peki, bunu neden ben yapıyorum?"

"Çünkü ben yaparsam muhtemelen tüm yatakhane ayaklanır ve 20 kişiden lanet yerim."

Remus omuz silkti. Haksız sayılmazdı. James asla kimseyi nazikçe uyandırmazdı. Mutlaka işin sonunda ya uyuyan kişinin kafasına yastık geçirir ya da koca bir sürahi suyu üstüne dökerdi. Remus yerinden kalkıp diğerlerini de uyandırırken James hain bir sırıtış ile banyonun yolunu tuttu. 

❆❆❆

Dört arkadaş ortak salona indiklerinde kesinlikle ama kesinlikle Artemisia ve Eleanor'u geniş kanepede beraber uyurken görmeyi beklemiyordu. İki genç cadıdan Artemisia, sarışın cadının dizine yatarken Eleanor kolunu başına yastık yaparak koltuğun kenarında üzerilerinde bir şey olmadan mışıl mışıl uyuyorlardı. 

"Niye burada uyumuşlar ki?" diye sordu James merakla. Sirius ve Peter bilmiyorum anlamında omuz silkerken Remus kızların yanına yaklaşarak Artemisia'yı nazikçe dürttü. 

"Sia..."

Artemisia gözlerini kırpıştırıp açtıktan sonra yerinde hafifçe gerilerek kalktı. Bu manzaraya ilk kez şahit olan Remus doğruyu söylemesi gerekirse genç cadıya bir kez daha hayran kalmıştı. Uyurken güzel olduğu gibi aynı uyanırken de güzeldi. O ise genç büyücünün düşüncelerinden habersiz, "Saat kaç?" diye sordu. 

"Sekiz buçuk." dedi Peter kolundaki saate bakarak. 

Remus arkadaşının sesi ile zor da olsa transtan çıkarken Sirius sordu. "Siz neden burada uyudunuz?"

maledictus [marauders era]Where stories live. Discover now