24 ° iksir

641 53 9
                                    

❆❆❆

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

❆❆❆

Eleanor elindeki çay bardağına daha da yaklaştı. Boş bardağın dibine çökmüş çay yapraklarını incelerken gözlerini bir kaç kez kırpıştırdı. Mr. Moore bu haftaki Kehanet dersi için bir kişinin çay yaprağı falını okumasını istemişti. Aslında oldukça kolay bir ödevdi onun için ama bastıran uykusu ona resmen engel oluyordu. Gerçi tek engel bu değildi. 

"Remus dolunay yaklaşıyor anladık ama enerjinle lütfen beni yorma." Bunları söylerken bardağı yüzüne daha da yaklaştırdı ama görüşü düzeleceğine daha da bulanıklaştı. Ailede her zaman en sağlam gözlere sahip olduğu için övünürdü ama bu gidişle yıl bitmeden o da gözlük takmaya başlayacaktı. 

Remus okuduğu kitaptan başını kaldırdı. Ödev için James'in falını okumuştu ve gündüz boş vaktinde yaptığı için rahattı. "Moralimin bozuk olduğunu nereden anladın?" 

"Çünkü öylesine negatif bir enerji yayıyorsun ki çay yaprakları okuma ödevimi yapamıyorum."

Remus sıkıntı ile nefes verdi. Bütün gün gergin olduğunu belli etmemeye çalışmıştı ama başarılı olamamıştı demek ki. "Dolunay yüzünden değil." Eleanor onu şüpheyle süzdüğünde göz devirdi. "Tamam belki biraz ondan ama asıl endişelendiğim abinin hala gelmemiş olması. Zaten bir dolunayı kaçırdık. İkincisini kaçırırsak geç olmasından korkuyorum."

Eleanor sessizce fincanı masaya bıraktı. Remus haklıydı. Dolunaya bir hafta kalmıştı ama abisi Marlon hala gelmemişti. Başına bir şey gelmesinden korkuyordu ama böyle bir şey olsa mutlaka haberi olurdu diye düşünüyordu. Eleanor'un yanına oturmuş tıpkı onun gibi Kehanet ödevini yapmaya çalışan Lily başını kaldırıp sinirle Remus'a baktı. 

"Aferin." dedi. "Hatırlatman şarttı değil mi?"

"O fark etti. Tamam mı?" dedi Remus masumca. Bu sırada yanlarına gelen Sirius ve Clarke ile konuşma yarıda kaldı. Sirius, Remus'a kaş göz işareti yaparak yerinden kalkmasını söylerken kızıl saçlı cadı bunun sebebini anlamıştı. Eleanor'a bir şey belli etmemek adına hemen önündeki ödevi sarışın cadıya uzattı. 

"Bir kontrol etsene." Eleanor parşömeni alıp incelemeye başladı. Remus da sessizce yerinden kalkmış Sirius ve Clarke'ın yanına gelmişti. 

"Anahtar, yeni bir ilişkiyi veya işi işaret eder." dedi parşömeni Lily'e uzatarak. "Bilezik değil. Bilezik ufukta evliliğin göründüğü anlamına gelir." Lily üfleyerek parşömeni aldı ve buruşturarak masanın bir ucuna attı. Ödevini baştan yazmak için yeni bir parşömen çıkardı. 

"Cidden o kadar seçmeli ders arasından neden bu dersin aldın ki?" diye sordu Eleanor.

"İki ders arası boşluğu doldurmam gerekti ve alabileceğim tek ders buydu."

"Bir dakika," dedi Clarke konuşmaya dahil olarak. "Lily kimin falına bakıyor? Yoksa James'in mi?" Sonlara doğru sesi alaycı bir tınıya bürünmüştü. 

maledictus [marauders era]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin