II

5.2K 237 69
                                    

~

Ikisi de diğerlerinin olduğu yere vardı. Baekhyun kafasını kaldırdığında onlarin yaklaştığını gördüğü an yüzü asıldı. Jungkook anında bir şeylerin ters gittiğini anladığı gibi meraklı gözlerle ona baktı.

"Ne oluyor hyung? Bir şey canını mı sıktı?" Kafasını hafifçe yana eğerek sordu.
"Yani... evet Kookie fakat tek beni değil, hepimizi özellikle de seni. Tam iki gün önce bir kaç adam gelip bu mekanı satın aldıklarını ve boşaltmamız için sadece bir günümüz olduğunu söylediler." Jungkook gözleri kötü haberi duyduğu gibi kocaman oldu.
Jungkook Lisa'ya doğru  döndüğünde gözlerinde aynı ifadeyi gördü, Yugyeom'a baktığında ise bir kaç dakika önce gülümseyen arkadaşının aynı şekilde yüzünü astığını gördü.

"A-ama neden? Ve b-bunun benle ne ilgisi var ki?!" Aklı allak bullak olmuştu. Baekhyun derin bir iç çekti ve sözlerine devam etti.
"İnan bana gerçekten bununla alakalı nedeni bilmiyorum... ve bu beni daha çok geriyor Kookie senin işsiz kalmanı istemiyoruz, zaten kendi başına yaşıyorsun."

Sonunda ne demek istediğini anladı. "Kookie istersen birimizle kalabilirsin." Lisa dediği gibi elini onun omzuna yerleştirdi, yavaşça sıvazladı. "H-hayır hiç birinizi rahatsız etmek istemiyorum yine de teşekkürler."
"Kookie sorun değil cidden istersen kalabilirsin." Yugyeom Lisa'nın ardından tekrardan ısrar etti.
"Hayır hayır sorun yok! Ciddiyim hem bu hiç birinizle görüşmeyeceğim demek değil ki... bu arada neden bana daha önceden söylemediniz?" Dudaklarını büzdü, sonuçta orada çalışıyordu önceden  bilmesi gerekirdi değil mi?
"Her şey bir anda olu verdi ve direk sana gelip bunu söyleyemedik... üzgünüz Kookie." Lisa elini geri çekti ve alt dudağını ısırdı. Jungkook hafifçe gülümsedi. "Sorun değil size kızgın değilim."

"Peki öyle diyorsan...tamam o halde hepiniz eşyalarınızı gün sonunda toplamaya başlayabilirsiniz, en azından son günümüzün tadını çıkaralım tamam mı?" Baekhyun son bir kez derin bir nefes aldı ve yüzünde zorla bir tebessüm belirdi.
Diğerleri de onayladıkları gibi son bir kez daha işe koyuldular.

~

"Yakında çıkacaklar mı?"

"Evet endişelenme çıkacaklar, ve şu tavşan çocukla ilgili, onunla ne yapacaksın hm?"

"Ah ona zarar vereceğimi sakın düşünme hyung, o benim ve sadece bana ait! Ona asla zarar vermem ben tabii beni kabul etmediği sürece..."

"Yemin ederim saf bir şeytansın sen Tae. Senin yüzünden şimdi işsiz kalacak çocuk!" Jimin, yakın arkadaşı sözünü bitirmesiyle parmak uçlarını şakalarının üzerine yerleştirip ovalamaya başladı, bu çocuktan resmen bıkmıştı.

"Her neyse umrumd değil, buraya geldiği zaman o saçma işe ihtiyacı kalmayacak zaten."

Taehyung dediği gibi yerinde doğruldu ve yakın arkadaşının yanına giderek sırtına hafifçe vurdu.

"Tamam siktimin konusuyla ilgili bu kadar yeter ben gidiyorum görüşürüz." Jimin burnundan soluyarak yerinden kalktı ve odadan ayrıldı.
Taehyung onun gidişini bir süre izledikten sonra arkasını dönüp duvardaki tavşanının fotoğraflarına göz attı.  Her fotoğrafı süzerken dudaklarının kenarları yukarı doğru kalktı, sırıtmaya başladı.  Jungkook onun hayatında gördüğü en masum kişiydi ki dikkatini düşündüğünden kolay bir şekilde bu kadar hızlı çekmesinin nedeni de buydu.

〘TR〙「 All Mine - Taek∞k 」✓Where stories live. Discover now