XXIV

664 31 33
                                    


~

İkisi hala küçüğün yatağında oturuyordu, Jungkook, ani itirafına ne söyleyeceğini bilmediği Yoongi'den böyle bir şey duymayı beklemiyordu. Yoongi saniyeler boyunca ona bakakaldı, en sonunda kendi dediklerine iç çekti, tam da ayağa kalkmaya çalıştı ki kolunda odayı terk etmesini engelleyen bir el hissetti. "Hyung... B-ben çok üzgünüm, duygularına karşı geri dönebilmeyi isterdim ama yapamam... Yapamam... ben çok üzgünüm-" Yoongi işaret parmağını Jungkook'un dudaklarına bastırdı susmasını sağlayabilmişti. Yoongi bir anlığına Jungkook'un telaşına gülümsedi ancak bu uzun sürmedi. Jungkook onun gözlerinin kısılmasına rağmen ne kadar üzüldüğünü hala görebiliyordu.

"Hey, kes şunu tamam yeter. Sadece bunu bilmeni ve göğsümdeki bu beni bir türlü rahat bırakmayan duygudan uzaklaşmayı istiyordum, unut gitsin, tamam mı? Taehyung yakında geri dönecek, şu an buna odaklanmalıyız anlaşıldı mı?"
Jungkook bir an için afallasa da başını salladıktan sonra Yoongi küçüğünün saçlarını  karıştırdı fakat gözlerindeki hüznü ve hafiften dudaklarını büzmeye başladığını görünce odadan çıkmadı. Yoongi, gözlerini devirdi ve tekrar iç çekti. Jungkook'un yanaklarını aynı anda sıktı, ellerini bastırmasıyla küçüğü mızmızlanmaya başladı. "Hiç yardımcı olmuyorsun, biliyor musun bunu? Sadece yatağına gir ve uyu Taehyung hakkında en ufak bir haberi sana ileteceklerdir elbet... yarın veya bir gün görüşmek üzere." Yoongi son kısmı fısıldadı, böylece Jungkook duyamayacaktı öyle de olmuştu da, küçüğün yatağına girmiş ve uyumaya koyulmuş olduğundan emin olduktan sonra odadan ayrılmadan hemen önce yatağın üzerinde yatan figüre son bir kez daha bakarak ve ona tatlı rüyalar dileyerek  sonunda, istemeyerek de olsa dışarı çıktı...

"Tatlı rüyalar Kookie..."

~

Taehyung konağa doğru yol almışken neredeyse gece yarısı olacaktı, bir kulübe ya da farklı bir yere gitmediği için endişelenmeyin lütfen... sadece meydana gelen olaylardan dolayı sinirliydi, bugün hiç beklemediği kadar gergin geçmişti. Aklı o kadar karışıktı ki telefonunu geri açmamıştı bile. Taehyung girişten içeri girdi ardından  konağa girdi, etrafta kimsenin olmadığını fark edince doğrudan yukarı çıktı. Taehyung, aptal evlilik ve para saçmalıkları yüzünden  düşünemez olmuştu  kim görse sarhoş sanacak derecede halsizdi ve üstüne yürümeye çalışıyordu. Odasına gitmek üzereydi ki bir odadan gelen ışığı gördüğünde olduğu yerde durdu, bu Jungkook'un odasıydı. Taehyung dudaklarını düz bir çizdi halini alanadek sıkıca birbirine bastırdı. Taehyung, miniği onu bu saatten sonra görürse tepkisinin nasıl olacağını görmeye daha doğrusu, küçükle yüzleşmeye hazır değildi ama yine de, Taehyung Jungkook'u görmesi gerekiyordu, buna ihtiyacı vardı, Jungkook'un buna ihtiyacı vardı o yüzden hızla odaya doğru yola koyuldu. Nede olsa apar topar çıkıp gitmek ve ağladığını bile bile korktuğunu bile bile yanına gitmemek, onu saatlerce bekletmek adına nasıl özür dileyeceğini bilemiyordu, buna yüzü yoktu. Taehyung, kapının aralanmış olduğunu fark etti, bu demekti ki küçüğü muhtemelen Taehyung'ın geçen saatler içerisinde konağa gelip gelmediğini şimdiden içerde bir yerde olup olmadığını görmek için odasından ayrılmış ama daha sonra Taehyung'ın henüz geri dönmediğini görerek hayal kırıklığına uğrayıp odasına gittiğiydi. Taehyung kapının önüne geçti, avucunun tahta kapının üzerine bastırarak yavaşça itti, küçüğü eğer uyuyorsa çatırtı sesini duyup uyanmasını istemiyordu, göz ucuyla baktığında Jungkook'un dikkatini çekmediğini ve daha hala küçüğünün yatağında uyukladığını gördü. İçeri girip miniğinin yanına oturdu. Ancak Jungkook onun bildiğinin aksine uyumuyordu ki, bir anda yanında bitiveren figürün kim olduğunu görmek için ağlamaktan şişmiş gözlerini  hafifçe aralamaya çalıştı.

〘TR〙「 All Mine - Taek∞k 」✓Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz