XXVII

484 30 19
                                    


~

Aralarındaki derin sessizlik Jungkook'un ödünü koparıyordu. Oracıkta dikilerek bir anda Taehyung ile olan ilişkisini ortaya dökmüştü.
Zorlukların ve itirazların üstünden birlikte geleceklerine söz veren ta kendisiydi ve böylelikle ardından birbirlerine hikayenin son sahnesinde sonsuza dek birlikte mutlu olacaklardı.

'Ama göründüğü gibi yalan söylemişim
gibi hissettiriyor...'

Jungkook başını kaldırıp yüz ifadesini görmek amacıyla gözlerini kadına dikti ama saniyeler geçemeden, Bayan Kim'in kahkahalara boğulmasını şaşkınlıkla kaskatı kesildiği küçücük alanında izledi.

"Hayır hayır hayır *daha çok güler*
Şaka yapıyorsun öyle değil mi!?
Bu bir şaka değil mi!?"

Kadın kavradığı omuzlardan titreyen bedeni sarsmaya başladı.

"GERÇEĞİ SÖYLE!"

Ve Jungkook buna dayanamıyordu.

"SANA ZATEN DOĞRULARI SÖYLÜYORUM! BİZ BİRLİKTEYİZ! BİZ SEVGİLİYİZ! BİZ BİRBİRİMİZİ SEVİYORUZ! DAHA NE SÖYLEME Mİ BEKLİYORSUN!?"

Jungkook'u sarsmayı bıraktı, çenesi neredeyse zemine ulaşıyordu duyduklarına inanmak güç isterdi ona kalsa.

Karşısındaki oğlana diktiği gözlerle diğerinin gözlerinde doğruyu aramaktan vazgeçemiyordu...

O cidden doğruları söylüyordu.

geri adım atarken telefonunu çıkardı, parmakları tuşlarda hızla ilerliyordu. Jungkook kaçmaya çalıştı ancak o bunu başaramadan Bayan Kim yakasından yakaladığı gibi gerisin geri karşısına çekip, sert bir şekilde yere yapışmasına sebep oldu.

"Hey, gel ve kocamın ofisinden bu piçi al. Bir derse ihtiyacı var."

Bunla birlikte, Jungkook defalarca uzandığı soğuk zeminden kalkmaya çalıştıysa da sırtı yerle tekrar buluştu, topuğu göğsünden boynuna ilerliyor baskı uyguluyordu canı acıyordu tabii ama boğulacak gibi hissetmesi onu daha çok paniğe sokuyordu.
Kadın kısa konuşmasının ardından telefonu cebine geri sokmuş, gözlerini yerdeki oğlana dikmişti.

Jungkook durmadan üstündeki baskıdan öksürmeye başladı. Elleri bileği kavramış kendinden uzaklaştırmaya çalışıyordu. Topuğun boğazına daha çok yaklaştığını hissedebiliyordu.

"L-lütfen bırak g-gideyim..."

"Boynunu ezmeden önce sadece biran önce gelmeleri için dua edebilirsin Jungkookie."

'Jungkookie...'

Jungkook acıdan dolan gözlerini tutamadı, gözyaşları birer birer yanaklarından süzülüyordu.

"Ah ağlamayı kes bebeğim, eğer cidden bir bebek değilsen yaşına uygun davranmalısın değil mi? Eminim ki küçüksündür, oğlumu pedofil gibi gösterirsin ha..."

"H-hayır *öksürür* l-lütfen..."

Jungkook aniden açılan kapıyla içeri dalan adamlara çevirdi başını. Kadın ayağını üstünden çektiği gibi o kalkamadan gelen adamlar kollarından kavradıkları gibi ayaklarının üstüne diktiler, o ise her an düşecekmiş gibi hissediyordu.
Bacakları titriyordu. Ne yaptıklarını anlayamadan ellerini arkasında kelepçelendi ve gözlerinin etrafına siyah bir parça bağlandı.

〘TR〙「 All Mine - Taek∞k 」✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin