X

2.3K 124 18
                                    


Selaaam :))

~

Sabah genç için çok çabuk gelmişti, yatakta birkaç kere yuvarlanıp debelendikten sonra kalkmaya karar verdi. Yattığı yerden doğrulduğunda etrafına bir baktı, bu onun odası değildi. Başı fena ağrıyordu, en azından dün gece sarhoş değildi. Her ne kadar odanın duvarları sesi engellese de yetmiyordu, dün geceki bağırışlar çığlıklar ve o... ah evet o bitmek bilmeyen gürültülü şarkılar, başının ağrısına şaşmamalı. Hiçbir şeyi atmaladan aklına Taehyung'ın onu üst kata sürükleyişi geldi. Kendi kendine sırıtıyordu ama buna bir anlam veremiyordu.
Bir an için Taehyung, etrafında şirin tatlı davranıyordu sanki sevgilisiymiş gibi. Fakat tam da her şey muhteşem derken o her şey bir anda toz olup uçuyor, Taehyung bilindik eski V'ye dönüşüyordu.

Ondan bahsetmişken, Jungkook tekrardan sağına soluna büyüğünü bulabilmek için baktığında sadece koca bir sessizlikle karşılaştı, odada kendi başındaydı. 
'Yine gitmiş...' Jungkook yataktan kalktı ve odadan çıktı. Merdivenlerden aşağı, 'parti' odasına yöneldi. Birkaç hizmetlinin ortalıkta dolaşıp durduğunu gördü oda akşamki odaya hiç benzemiyordu, temizlenmiş pırıl pırıl parlıyordu etraf, bir-iki köşe dışında tabii. Odada göz gezdirdiğinde gördüğü manzara muhteşemdi.  Hoseok ve Jimin aralarından en normal bir şekilde sızmış kişilerdi, koltuktaydılar diğerleri ise yerde şekilden şekle girmişlerdi. Jungkook gülemeden edemedi. Ama fark etti ki Yoongi aralarında değildi.

"Günaydın Koo."
Arkasından gelen kalın bir ses duydu, gelen Yoongi'ydi. Arkasını döndüğünde Yoongi elinde bir kupayla dikiliyordu, diğer eli gözünü avuşturuyordu.
'Şirin...'
"G-günaydın Yoongi hyung. Hala uykulu görünüyorsun. " Jungkook kıkırdadı, Yoongi hiç durmadan esniyordu.
"Aynen öyle... Diğerleri hala sızmış uzanıyorlar. Pislikler ölü gibiler."
"Sanırım dün gece hiç durmadan içtikleri içindir hyung, peki ya sen neden onlar gibi değilsin?"
"Onlardan daha çok içtim, ben kendimi durdurabiliyor veya saçma şeyler yapmaktan alı koyabiliyorum. Ve bu arada dün gece hepiniz yediği bolları biliyorum, salak herifler."
Jungkook teker teker sızmış hyung'larına baktı ve kıkırdadı kendince. "Evet öyleler."
"Sanırsam sen sarhoş değildin, değil mi? Bu heriflere bakılırsa sen daha bilinçli hareker ediyordun."
"Ben hayatım boyunca hiç sarhoş olmadım, niyetim de yok."
Yoongi küçüğünün saçını karıştırdı.
"Akıllı çocuk." Jungkook'ta ona karşılık olarak gülümsedi.

"Ha bu arada... efendim nerede?"
"Kim dedin sen?"  Jungkook ardarda gözlerini kırpıştırdıktan sonra Yoongi'nin onu anlamadığını fark etti. "A-ah şey... Tae hyung'ı kastetmiştim, onu gördün mü buralarda?" Yoongi bir süre öylece durduktan sonra başını iki yana salladı. "Hayır onu ortalıkta hiç görmedim neden?"
"H-hiç ya sadece sormak istemiştim... her neyse diğerlerini uyandıralım biz olur mu?" Jungkook başka bir şey demeden sızmış bedenlerin yanına ilerledi ve onları uyandırmaya çalışmaya başladı. Yoongi bir zaman onu izledikten sonra yardım etmeye karar verdi.

~

[Jungkook uyanmadan önce]

Taehyung bu sabah cidden çok erken kalkmıştı, vücudunu kaldırmayı denesede göğsünde yatan baş onu engelliyordu.
Jungkook mışıl mışıl uyuyordu,
Gözleri sımsıkı kapalıydı bu büyüğüne tek tek uzun kirpiklerini incelemesine şans tanıyordu, onun şu minik vişne rengindeki dudakları hafif aralanmıştı.
'Neden bu kadar muhteşemsin?... bunu bana neden yapıyorsun?'
Taehyung gitmesi gerektiğini hatırlayınca bir iç çekti ve küçüğünü derin uykusundan uyandırmamak için yavaşça yataktan doğruldu. Bir kot pantolon ve siyah bir gömlek aldı ve üstüne geçirdi. Saat koleksiyonundan siyah bir parça seçip taktıktan sonra kapıya yöneldi.

〘TR〙「 All Mine - Taek∞k 」✓Where stories live. Discover now