XXXII

501 19 15
                                    


~

"Jungkook? Sen iyi misin? Neyden bahsediyorsun? Sen hep buradaydın."

'H-ha... N-ne?'

~

Jungkook geri çekildi Taehyung ile göz göze geldiler, öylece dikilmiş cevap bekliyordu tuhaf bir ifade ile ancak yüzünden anlayabileceğiniz şoktan Jungkook'un ağzından kelimeler dökülmüyordu, iri gözleri daha da açılmış, dudakları hafif aralıktı ama gerisi gelmiyordu. Avuçları hala sıkıca Taehyung'ın kollarına baskı uyguluyordu.

"N-ne diyorsun? Kim bilir ne kadar ortalıkta değildim! Kaçırıldım Taehyung, Kaçırıldım!"

Taehyung kafasını yavaşça yana eğdi, gözlerini birkaç defa kırpıştırdı.

"Hobi Hyung gibi sen de mi şaka yapıyorsun? Eğer öyleyse, hiç komik değil. Bana kendi ailemin beni kaçırdığını söyledi... Cidden en yakın zamanda bir doktora görünmeli..."

Bir kelime daha etmeden, Taehyung Jungkook'un onu ardı sıra takip edeceğini bilerekten arkasını dönüp gerisin geri içeri girdi, içeriye davet etmesine gerek yoktu. Tam da düşündüğü gibi, Jungkook da içeri girmiş ona yetişmek için koşar adım onu uzaklaşmadan durdurabilmek için dibinde bitiverdi en azından kendisini dinlemesini istiyordu Jungkook, Taehyung garip davranıyordu ve dediklerini de takmamaya çalışıyordu, aklından tek geçen düşünce ise Jungkook'un şaka yapmaya çalışıp onu kandırmaktı.

 
"Taehyung! En azından dur ve dinle beni!"

"Jungkook hayır! İşe koyulmam gerek yeterince şeyi kaçırdım geri dönüp her şeyi kontrol altına almam gerek ki rahatça işime dönebileyim, şimdi değil lütfen!"

"Hayır! Çok önemli lütfen sadece iki saniye-"

Taehyung Jungkook sözlerini bitiremeden onu kesip yürümeye devam etti, elini gelişi güzel sallayarak uzaklaşmasını söyledi. "Jungkook LÜTFEN şu an işim var! Geç oldu odana git veya bilmiyorum, başka şeylerle meşgul ol!-"

"NEDEN ANLAMAK İSTEMİYORSUN! SANA BUNU SÖYLEMEM GEREK ÇÜNKÜ BENİ KAÇIRAN KİŞİLER AİLENDİ!"

Taehyung'ın eli ofisinin kapı kulbunu sıkıca kavramış haldeydi, aşağı itecek ve böylelikle ofisine girebilecekti ancak duyduklarıyla olduğu yerde donup kaldı.
Taehyung arkasına monoton bir suratla döndü, koyu gözlerinin ardından içinde yükselmeye başlayan öfke kendini belli etmeye başlamıştı. Eli kulbu rahat bıraktı ve yavaşça Jungkook'un dikildiği yöne ilerlemeye başladı, Jungkook irkilmeden edememişti.

"Ne dedin sen!? Hoseok Hyung ve sen- siz kafayı yemişsiniz! Yalan söylemeyi kes asla öyle bir şey yapmazlar!

Sinirlenen ancak bir tek  Taehyung değildi, Jungkook dediklerine inanamıyordu. Kaşlarını çatmasıyla elleri birer yumruk halini aldı.

"Ne sikim diyorsun sen!? Bana yalancı mı diyorsun!? Ben doğruyu söylüyorum! Beni onlar kaçırdı ve bunların sorumlusu da ta kendileri!"

Jungkook'un elleri Tişörtünü yakasına ulaştı, aşağı çekmesiyle Taehyung'ın karşısına olmadık yaralar belirdi, Jungkook hala nasıl Taehyung'ın bileklerinde de bulunan yara izlerine tepki vermediğine kendisi de anlam veremiyordu.

〘TR〙「 All Mine - Taek∞k 」✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin