〘TR〙「 All Mine - Taek∞k 」✓

V [M]

⚠UYARI⚠

!Bu bölüm tetikleyici olabilir lütfen özet kısmına göz atın!

Tagler tetikleyiciyse lütfen iyiliğiniz için bu bölümü geçin.

~

Şu anda bulunduğu durum hakkında hiçbir fikri yoktu. Bugün ikinciye bu kadar terliyordu, yüzü kırmızının tüm tonlarına hakim bir şekilde.

Odanın aldığı tek ışık perdelerin ardından odanın içine giren ay ışığı idi. Jungkook bileklerinin etrafındaki sıkı baskıdan kurtulmaya çalıştı. Ardından büyüğün diğer elini çıplak bacaklarının üstünde hissetti, eli yavaş hareketlerle o alanı okşamaya başladı, soğuk parmak uçları hafifçe titremesine neden oldu.

"Sakin ol tavşan, sana karşı sert davranmadığım için şükretmelisin. Efendini çok kızdırdın, söyle... benim nasıl bundan vazgeçmemi planlıyorsun tavşan?" Taehyung'ın her geçen an daha da kalınlaşan sesi Jungkook'u halsizleştirmeye başlamıştı bile.
"B-bilm-miyorum..." bir cümlesini bile sesi titremeden bitiremiyordu, bunun yüzünden kendine milyonlarca kes hakaret etti.
"Kötü tavşan..." bacağına hızla bir el yapıştığında acı içinde inlemeye yakın bir çığlık attı, kırmızı bir iz çoktan beliri vermişti.
"N-neden b-böyle...-"
"Sen çok masumsun, öyle değil mi? O zaman sana burda işlerin nasıl döndüğünü öğretmeme izin ver."

Taehyung'ın aynı eli bu sefer Jungkook'un kalçasına ulaştı ve pek hafif olmayan bir şekilde sıktı.
"H-hayır! Yapma lütfen! Özür dilerim Tae hyung!" Jungkook cümlesini bitirdiği anda bu sefer kalçasına bir şaplak yedi, öncekinden daha çok acıtmıştı ki daha yüksek seste çığlık yayıldı odaya ağzından.
"Yanlış seslendin tavşan, ben sana ne demiştim hm?"
"E-efendim lütfen ö-özür dilerim!"

"İki hata, sanırım artık cezanı çekmelisin. Ama şanslısın ki bugün ilk günündü o yüzden işleri biraz daha ağırdan alalım ne dersin?"
Taehyung cebinden bir anahtar çıkardı ve komidinin çekmecesindeki kilidi açtı, komidinin çekmecesinden çıkan elinde kelepçeler belirdi.
Taehyung vücudunu tekrardan altında çelimsiz bir durumda yatan küçüğe çevirdi ve ellerini yatağın başına kelepçeledi.
"B-bunlar ne i-için ki e-efendim?"
"Olduğun yerde kalabilmen için tavşan..." sesli bir şekilde yutkunduğunu duyunca Taehyung'ın dudaklarından bir kıkırdama çıktı.

Hiç vakit kaybetmeden Taehyung, Jungkook'un neredeyse şeffaf olan beyaz tişörtünün eteklerinden kavradı. Tişörtü Jungkook'un vücudundan sıyırmasıyla seyretmesi ayrı bir haz veren o bembeyaz olmayan hafif buğday rengindeki vücudunun üst kısmı belirdi. Hemen ardından şortunu da ucundan tutup ayaklarına kadar indirdi. Jungkook şu anda sadece baksırının içindeydi.
"Çok güzelsin tavşan..." Taehyung dudaklarını ıslatarak, küçüğün vücudunu baştan aşağı süzdü.

Diğer tarafta, Jungkook ağzını bile açamıyordu. Sesine şu durumda hiç güvenmiyordu, güvenemiyordu.
Sadece içinde çok panikliyordu, büyüğün ne yapmaya çalıştığını bir türlü anlamıyordu. O böyle düşünürken, yine o soğuk parmak uçları bu sefer göğsü ile buluştu. Nefesi öncesinden daha çok hızlanmaya başladı.

"Korkma tavşan, sakin ol..." ve yine kıkırdadı. 'Sandığın kadar da kolay değil?!' İçinden bağırdı, somurtarak.