#5

6.8K 276 44
                                    

Arya'dan

Sabah telefonumun alarmıyla uyandım. Okulun müdürü mesaj atmıştı. İyi de neden?

Sevgili öğrenciler,

Okulumuzu daha iyi tanımanız açısıyla, yeni öğrencilere bu gün okulumuzu gezdireceğiz. Bilginize.

Müdür.

Ciddi olamazsın! Bu şimdi mi söylenir müdür!

Tam o anda evin zili çalmıştı. Uyku mahrumluğu çeken gözlerle alt kata indim. Kapıyı açmamla bir mülteci kampıyla karşılaştım. Bizimkiler kapının önünde toplanmıştı. Hepsi bana tuhaf bir şekilde bakıyordu. Melis "Ne zamandan beridir kedilerle güreşiyorsun Arya?" Diyerek sordu. Omuz silkmekle yetindim. İçeri girmeleri için kenara çekildiğimde hepsi içeri girdi. Kavimler göçü gibi mübarek. Bu düşünceyle kendi kendime sırıttım. "Pekala. Neden geldiniz canım arkadaşlarım?"
Burak "Sevgili müdürümüz (!) bir mesaj atmıştı ya hani. Biz de seni okula götürmeye geldik."
Gözlerimi şaşkınca açabileceğim kadar açıp konuştum "Tamam da neden hepiniz geldiniz? Evim yol geçen hanına döndü resmen!"
Defne "Şu yeni grup hakkındaki şeyleri anlatmak için hepimiz beraber geldi."
"Tamam madem konuya direkt giriş yaptık..." Cem'in bunu söylemesiyle ondan tarafa döndük. Cem konuşmaya devam etti "Açıkla bakalım Burak."
Burak bana baktı ve konuşmaya başladı "Onlar aslında başka bir çete. Akrepler Çetesi."
"O kadarını zaten anlamıştım. Grubun arkasında duran bir kızın kolunda akrep dövmesi vardı." Dedim.
"Heh tamam işte. Onların lideri benim düşmanım." Dedi Burak.
Burak'ın bunu demesiyle öfkeyle ona baktım. "Peki neden bunu şimdi söylüyorsun?!" Konuşmamdan dişlerimi sıktığımın fark edildiğine neredeyse emindim.
Burak "Ş-şey, bunu sana söylersem onları öldüresiye döveceğini düşündüm."
Haklıydı. Acımdan dalardım.

Daha öncesinde Akrepler'le ilgili bir olay yaşanmıştı. Burak ve çetesinden birkaç kişi ve Akrepler çetesinden birkaç kişi kavga etmişti. Villaya döndüğünde ne olduğunj sormuştum. O da "Akrepler denen bir çeteyle kavga ettik." Demişti. Beni, gidip Burak'ı döven kişileri dövmemem için zor tutmuşlardı. Eğer bu grup, Burak ile kavga eden grupsa... tutmayın beni!

"Evet haklısın. Kim olduğuna bakmaksızın kavga çıkarırdım. Eğer aynı grupsa bir taraflarını kollasalar iyi olur." Dedim. Ardından kıyafetlerimi değiştirmek için odama gittim. Çünkü hâla pijamalarla duruyordum.

Kıyafetlerimi değiştirdikten sonra odamdan çıktım ve alt kata indim. Bizimkilere dönüp "Hızlıca okula gitmeliyiz. Yoksa geç kalacağız." Dedim.
Benim bunu söylememle herkes dışarı çıkmak için sıraya geçmişti. En önde Burak, bir arkasında ben ve diğerleri de bizim arkamızdaydı. Burak'ın dışarı çıkmasıyla olduğu yerde kalması bir oldu. Bende otomatik olarak Burak'ın sırtına çarpmıştım.
İnsanların sırtıyla alıp veremediğim ne benim?!
Bu düşüncenin hemen ardından gözüm yan evin kapısından çıkan kişiye takıldı.
Yok daha neler! Ebesinin örekesi!

Emir'den

Ben hala yan evin kapısından çıkan Burak'a bakıyordum. O da bana bakıyordu. O sırada gözüm Burak'ın arkasında duran Arya gözüme takılmıştı. Burak aniden durunca onun sırtına çarpmıştı ve surat ifadesi gerçekten komik duruyordu. Dudaklarımı birbirine bastırarak sırıtmamı engelledim.
Ben ve sırıtmak? Bu günleri de görecekmişiz demek.

Burak tam benim olduğum tarafa doğru yürümeye başlamasıyla eş zamanlı olarak bir arabanın korna sesi duyuldu. Kafamı sesin geldiği yöne çevirdiğimde, arkadaşlarımın arabadan indiklerini ve yanıma doğru yürümeye başladıklarını gördüm. Tam yanıma geldiklerinde durdular.
"Onların burada ne işi var?" Diye sordu Akasya.
"Az önce yan evden çıktılar. Bu da demek oluyor ki, içlerinden biri benim yan komşum. Muhtemelen kızlardan biri."
"Kızlardan biri olduğunu nerden biliyorsun?" Dedi Arda.
"Dün gece yan evde bir kızın bahçeye çıktığını görmüştüm." Dedim.

Burak tam karşıma geldiğinde durdu. Hemen yanında Arya vardı. Arkalarında ise diğerleri duruyordu.
"Burada ne işiniz var?" Dedi Burak öfkeyle soluyarak.
"Sence de bu repliği çok kullanmadın mı?" Dedim alay dolu bir sesle. Sorusuna cevap vermemiş olmama sinirlenmiş olmalı ki gözlerini kısmıştı. Onu sinirlendirmek gerçekten hoşuma gidiyordu.

Burak'ın bir şey demesine fırsat vermeden Arya'ya döndüm ve "Yeni komşum olmana sevindim." Dedim ve göz kırptım. Ardından arkamı dönüp arabaya doğru ilerledim. Arbaya bindiğimde arkadaşlarım da binmişti. Arabayı çalıştırıp sürmeye başladığımda, arkamda sinirli bir adet Burak bıraktığıma emindim.

Arya'dan

Burak yan eve doğru ilerlerken bende peşinden gidiyordum. Arkamızdan da diğerleri geliyordu.

Burak ve Emir konuşuyorlardı ama ben onları dinlemiyordum. Aklım başka yerlerdeydi. Emir'in son dediğiyle bakışlarım ona döndü.
"Yeni komşum olmana sevindim." Dedi.
Yeni komşu mu?
Emir bunu dedikten sonra bana göz kırptı ve ardından arkadaşlarıyla arabaya binip uzaklaştılar.
O. Bana. Göz. Kırptı! Senin o gözlerini oyarım çocuk!

Burak'a baktığımda sinirden kırmızıya dönmüş olduğunu fark ettim.
"Sakin ol Burak. Seni sinirlendirmeye çalışıyor." Dedim. Sorun şu ki ben daha fazla sinirlenmiştim!
"Boş verin şu gereksizi." Dedi Alp, Emir'i kast ederek.
"Alp'e katılıyorum. Onun yüzünden bütün günümüzü mahvetmeyelim." Dedi Batu.
"O zaman hadi arabalara! Daha okula gideceğiz!" Dedi Defne.
Doğru ya. Daha okulu gezicektik.
Defne bunu dedikten sonra hepimiz arabalara yöneldik. Ben kendi arabama binerken, Yılanlar Burak'ın arabasına, diğerleri de Melis'in arabasına binmişti.

Arabayı okula doğru sürerken aklımda olan tek bir düşünce vardı.

Bir gün boyunca Akreplere nasıl katlanacağız biz?

Umarım bölümü beğenmişsinizdir :)

Melekler ÇetesiDonde viven las historias. Descúbrelo ahora