#21

4.5K 181 40
                                    

Herkese merhaba arkadaşlar :) Melis'den devam ediyoruz.

Nerdesin Arya? Nerdesin?

Arya'nın çantasına bakmaya devam ettim ancak telefonunu bulamadım. Demek ki telefonu yanındaydı. O zaman neden mesajlarıma cevap vermemişti ki. Tekrar WhatsApp'a girdim ve ona mesaj attım.

Arya

Arya?
Arya?
Arya?
Arya?!
Arya?!
Arya nerdesin sen?!
Her nerdeysen hemen mesajlarıma cevap ver!
Aryaaaaaa!
Anladın mı beni?!
Hemen mesajlarıma cevap ver!
Aryaaaaaaaa!
Aryaaaaaaaaaaaaaaa!

Efendim.

Nerdesin sen?!

Evde.

Acaba evde ne yaptığını sorabilir miyim?!

Dinleniyorum.

Neden?

Okuldayken fenalaştım.
Bu yüzden müdürden izin aldım ve eve geldim.

Neden mesajlarıma cevap vermedin?!
Seni çok merak ettim!
İnsan bi' haber verir! Her yerde seni aradım!
Nerdeyse yerini bulabilmek için Batu'ya telefonunu hackletecektim!

Sakin ol Melis. Telefonumun şarjı bitmişti.

Arya, sen iyi misin? Yanına gelmemi ister misin?

Hayır.
Gerek yok. Ben iyiyim.

Tamam.
Çantanı neden almadın?

Çantayı yanıma bilerek almadım. Dolabıma koyarsan sevinirim.

Tamam. Görüşürüz.

Görüşürüz.

Telefonumu kapatıp cebime koydum. Arya'nın çantasını aldım ve sınıftan çıktım. Arya'nın iyi olması her ne kadar beni rahatlatsa da, içimde hâlâ kötü bir his vardı.

Emir'den

Son tenefüs zili çaldığında gözüm tekrar Arya'nın sırasına takıldı. Geçen tenefüs sınıftan çıkmış ve hâlâ dönmemişti. O sırada sınıfa Melis girdi. Yanıma gelip tepemde dikilmeye başladığında kafamı kaldırıp ona baktım.

"Arya'yı gördün mü?" Dedi.
"Evet. Yedinci derste ve tenefüsün ortalarında sınıftaydı. Sonra sınıftan çıktı. Geçen ders de sınıfa gelmedi. Sen onu neden arıyorsun."

Sorumu duymamazlıktan gelip konuştu.
"Nerde oturuyor?"

Kafamla o çocuğun oturduğu sırayı işaret ettim. Melis sıraya doğru gitti ve Arya'nın çantasına bakmaya başladı. Sonra o çocukla konuşmaya başladı.

Ayağa kalkıp sınıftan çıktım. Koridorun sonuna geldiğimde gözüm bir üst katın merdivenlerine takıldı. Merdivenlere doğru ilerleyip üst kata çıktım. Demir kapıyı ittirip terasa çıktım. Biraz daha ilerleyerek demirliklerin kenarında durdum. Bir yandan bahçedeki öğrencileri seyrederken diğer yandan şu bir haftada olanları düşünüyordum.

Zilin çalmasıyla kapıya doğru ilerledim. Ancak yerde gördüğüm şeyle olduğum yerde kaldım. Yere eğilip mendili elime aldım. Mendilden tuhaf bir koku yayılıyordu. Mendili burnuma yaklaştırıp kokladığım gibi geri çektim. Eter kokuyordu. İyi de okulda neden eter dökülmüş bir mendil vardı ki? Mendili cebime koyup kapıyı açtım ve merdivenlerden indim. Sınıfa girdim ve sırama oturdum. Tam o anda zil çaldı. Öğrenciler sınıfa doluşmaya başladığında benim gözlerim yine Arya'nın sırasına takıldı.

Çantası sandalyesinde yoktu. Muhtemelen arkadaşı almıştı. Sonra sıraya oturan kişiyle kaşlarım çatıldı. O yeşil gözlü çocuktu. Kimdi bu çocuk?

Sınıfa giren hocayla bakışlarım ondan tarafa döndü. Hadi bakalım, kırk dakika işkence.

***

Dersin bitmesine sadece bir dakika kalmıştı. Ancak hoca hâlâ ders anlatıyordu anlatıyordu.

Son 30 saniye.
15 saniye.
5
4
3
2
1
Bitti!

Zilin çalmasıyla hoca ders anlatmayı bıraktı. Bazı öğrenciler anında sınıftan çıkmıştı, bazılarıysa eşyalarını yavaşça toparlıyordu. Çantamı sırtıma taktığım sırada sınıftan çıkmak üzere olan yeşil gözlü çocuğu gördüm. Hemen yanına gittim ve elimi omzuna koydum. Çocuk bana dönünce merak ettiğim soruyu sordum.














Herkese merhaba arkadaşlar :)
Nasılsınız?
Umarım bölümü beğenmişsinizdir :)

Soru: Sizce Emir, yeşil gözlü çocuğa ne soracak?

Soru:
Sizce, Arya'dan haber almış olmasına rağmen, Melis'in içindeki kötü his neden geçmiyor?













♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡











Melekler ÇetesiWhere stories live. Discover now