Melekler Çetesi

#26

Burak'dan

Biraz daha Arya'nın yanında durduktan sonra, gitmem gerekmişti. Çünkü telefonuma, bir toplantı yapılacağına dair e-mail gelmişti. Konsey yeniden toplanacaktı. Muhtemelen daha önce de olduğu gibi yine Ali Rıza'yı nasıl yenebieceklerini konuşacaklardır.

Karşılaştığım hiçbir lider Ali Rıza'yı sevmezdi. Pek çok çete liderinin şirketi vardı ve bu yüzden Ali Rıza'yla düşmanlıkları vardı. Diğer çetelerinse işlerine karışıyordu. Bu yüzden, iyi kötü, düşman dost fark etmeden bazı günler toplanırdık. Bütün çete liderleri toplantıya katılırdı. Biri hariç, Melekler Çetesi'nin lideri, yani Arya.

Diğer liderlerin hiçbiri Melekler Çetesi'nin liderinin kim olduğunu bilmiyordu. Bunu bilen tek kişi ben, çetemden yakın dostlarımız ve Arya'nın çetesiydi. Arya, kimliğinin gizli kalması konusunda ısrarcıydı. Söylediğine göre, kimliğinin açığa çıkması onu tehlikeye atarmış. Haklı da. Bu yüzden toplantılara katılmıyor.

Arabamı, eski fabrikanın önüne geldiğimde park edip aşağı indim. Toplantılar, bu fabrikanın bodrum katındaki bir odada yapılıyordu.

Fabrikaya doğru ilerledim. İçeri girdim ve alt katın merdivenlerine doğru ilerlemeye başladım. Karşıma çıkan demir kapıya bir süre baktıktan sonra ittirerek içeri girdim. Büyük yuvarlak bir masa ve etrafında da yirmiye yakın sandalye vardı.

Masaya doğru ilerledim ve boş bir sandalyeye oturdum. Şu anda masada sadece onbeş kişi vardı. Gözlerimi masada biraz daha gezdirdikten sonra kapının açılma sesiyle bakışlarım o tarafa döndü. Göz göze geldiğimizde bana alayla bakıyordu. Gözlerimi ondan çekip cebimden telefonumu çıkardım. Tam telefonu açmıştım ki, konuşan kişiyle tekrar kapatmam gerekti.
"Pekala. Herkes burada olduğuna göre artık toplantıya başlayabiliriz."

Melis'den

Yatakta yatarken öylece tavanı seyrediyordum. Saat 00:15 olmuştu ancak bir türlü uyuyamıyordum. Toplantıyı düşündüm.

On dakika kadar önce Burak bana çete liderlerinin toplanacağıyla ilgili bir mesaj atmıştı. Toplantıdan sonra genelde buluşurduk ve bize neler konuştuklarını anlatırdı.

Telefonumun titreşmesiyle düşüncelerden sıyrıldım ve dikelerek komodinin üzerindeki telefonu aldım. Karyolaya yaslanıp telefonu açtım ve gelen mesaja baktım.

Batu

Melis, buluşmamız lazım.
Bizim eve gel. Acele et.

Batu, neler oluyor?
Kötü bir şey mi oldu?

Hayır. Tam aksine, muhteşem bir şey oldu.

Ne?

Gelde gör.

Batu beni deli etme!
Ne olduysa söyle işte!

Kaçakçıların bilgisayarını hacklemeyi başardım. Tahminimden uzun sürdü ama olsun. Neyse. Bizim eve gel.

İyi. Tamam. Ama hazırlanmam oraya gelmem falan derken saat gece 1'i bulur ona göre.

Yok deve! Melis, yıllık gelmiyorsun. En kısa zamanda burada ol.

İyi.

Bu arada, Arya'yı da al.