#17

4.9K 218 64
                                    

Arya'dan

Uyandığımda saat sabahın altısıydı. Oflayarak yataktan kalktım. Odadan çıkıp aşağı kata indim. Mutfağa gidip kendime mısır gevreği hazırladım ve tezgaha oturup yemeğe başladım. Bu günün sıradan olmasını ve hiçbir şey olmamasını diliyordum.

Kahvaltımı ettikten sonra bulaşıkları yıkayıp yerlerine kaldırdım. Ardından bahçeye çıktım. Telefonumu cebimden çıkartıp saate baktığımda yediye geliyordu. Telefonumdan babamı aradım.

-Alo?
-Alo baba.
-Kızım? Nasılsın?
-İyiyim baba. Sen?
-Bende iyiyim. Bazı toplantılara katılmak için şirkete gelmiştim.
-Tamam. Sana bir şey sorabilir miyim?
-Tabi.
-Benim taşındığım evin havuzu gerçekten kirli ve temizleyemiyorum. Acaba bana bu işi yapabilecek birini ayarlayabilir misin?
-Tabi ki. Hiç sorun değil.
-Teşekkürler baba. En yakın zamanda sizi ziyarete geleceğim. Görüşürüz.
-Görüşürüz kızım.

Telefonu kapatıp cebime koydum. O sırada gözüm yan eve kaydı. Çatı katındaki terasta birileri oturuyordu. Tam olarak beş kişi. Büyük ihtimal Emir ve çetesiydi.

Gözümü yan evden çekip havuza çevirdim. Su gerçekten de aşırı pisti ve üzeri çöp doluydu. Hayır anlamıyorum eski ev sahipleri çöplerini havuza mı atıyordu?

Arkamı dönüp eve doğru yürümeye başladım. İçeri girip etrafıma bakındım. Aklıma yapacak hiçbir şey gelmiyordu. Etrafta boş boş dolanmaktansa dışarı çıkmanın daha iyi olabileceğine karar verip odama çıktım.

Odaya girip üzerime siyah taytımı ve siyah sporcu atletimi geçirdim. Deniz kenarına koşu yapmaya gidecektim. Deniz, evime yakın olduğundan işim daha da kolaydı.

Spor ayakkabılarımı giydim ve evden dışarı çıktım. Sahile doğru yürümeye başladım.

Sahile vardığımda koşmaya başladım. Bir yandan da denizi seyrediyordum. Benim gibi koşan insanlar vardı.

Bir süre daha koştuktan sonra dinlenmek için durdum. Ellerimi dizlerime koyup soluklanmaya başladım.

Su almak amacıyla gördüğüm bir bakkala girdim. Suyu alıp bakkaldan dışarı çıktım. Tam kapıdan sağa döndüğüm sırada sert bir bedenle çarpıştık. Karşımdaki çocuğun elindeki su üzerime dökülmüştü. Geriye doğru sendelediğim sırada çocuk beni kolumdan tuttu.
"İyi misin?" Dedi.
"Evet, iyiyim."
"Affederdin. Önüme bakmıyordum."
"Sorun değil."

Gözlerimi, ıslanmış sporcu atletimden   çocuğun gözlerine çıkardım. Çocuğun gerçekten güzel yeşil gözleri vardı, bir de benimki gibi kahverengi saçları.

Çocuk bana elini uzattı. "Bu arada, ben Yiğit."

Bende ona elimi uzattım ve tokalaştık. "Arya."

Yiğit yanımdan geçmeden önce bana dönüp tekrar konuştu.
"Tanıştığıma sevindim Arya. Sana çarptığım için tekrardan özür dilerim."

Yiğit'e tebessüm ettim. Ardından önüme dönüp koşmaya devam ettim.

***

Bornozumla beraber yatakta uzanmış tavanı seyrediyordum. Bu gün anormal bir şekilde hiçbir şey olmamıştı. Gerçekten sıradan bir gündü.

O an aklıma gelen gerçekle yüzümü buruşturdum.

Yarın okul başlıyordu!



Herkese merhaba arkadaşlar! İşte tekrar sizlere yeni bir bölümle daha geldim! Umarım bölümü beğenmişsinizdir :)

Soru:
Yiğit hakkında ne düşünüyorsunuz?

♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡

Melekler ÇetesiTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang