#32

3.8K 180 19
                                    

Arkadaşlar bazı sebeplerden dolayı bölüm geç geldi :(
Bölüm geç geldiği için hepinizden özür dilerim.

Kendimi yüzüstü bir şekilde yatağıma atıp gözlerimi kapattım ve bu gün olanları düşündüm. Bu gün gerçekten de tuhaf geçmişti. Yatakta yuvarlanarak sırt üstü yatmaya başladım ve tavana baktım. Yüzümdeki aptal sırıtmayı fark ettiğimde kendimi silkeledim.
Ne diye sırıtıyorsun ki?

Ayağa kalkıp üzerimi değiştirdim. Ardından tekrar kendimi yatağa attım. Gözlerimi kapatarak uykuya daldım.

***

Gözlerimi araladığımda bir el hafifçe saçlarımı okşuyordu. Yüzüme gelen güneş ışığıyla kafamı daha çok yastığa bastırdım.
Bir dakika. Saçımı okşayan kim?

Hızla yerimden doğruldum. Ben şaşkın gözlerle Burak'a bakarken o ise  bana sırıtmaya başladı.
"Burak? Burda ne işin var? Eve nasıl girdin?"
"Saksının altındaki anahtarı kullandım."

Bu sefer bıkkınca bakmaya başladım. "Şu anahtarı cidden sandığa kitleyip gömeceğim."
"Neden?"
"Boş ver. Sen neden gelmiştin?"
Burak'ın yüzü bir anda ciddileşti. Bir şey olmuş olmalıydı.
"Burak? Bir sorun mu var?"
Başını aşağı yukarı sallayınca yanına oturdum ve sırtımı yatak başlığına yasladım.
"Seninle bir şey hakkında konuşmalıyım."
"Ne hakkında?"
"Diğer liderler hakkında konuşmalıyız. Bu gece yine bir toplantı oldu. Ali Rıza'yı yenmek için yardımını istiyorlar. Seni onlara yardım etmek için ikna etmemi istediler."
"Ne?" Dedim şaşkınca.
"Geçen gün silah kaçakçılarını yakalamıştık. Silahları alacak olan kişiler Ali Rıza'nın adamlarıymış. Ama bunlarla bir ilgisi olmadığı konusunda devleti ikna etmiş. Daha doğrusu, yüklü bir miktarda para vermiş diyelim. Haberlere bakarsan anlarsın." Dedi.

Telefonumu aldım ve bir haber sitesine girdim. Gördüğüm manşetle gözlerim şaşkınlıkla açıldı.

Yaşanan silah kaçakçılığının Rıza Holding'in sahibi olan Ali Rıza'yla ilgisi ne?
Kaçakçılığı yapanları ve alıcıları yakalayan kim?
Bunların hepsi Rıza Holding'e karşı yapılan bir kumpas mı?

Geçen günlerde **** isimli çelik fabrikasında bir silah kaçakçılığı yaşandı. Kaçak satış yapan bir grup, alıcılara silahları vermek için fabrikaya gitti. Alıcılar da geldikten bir sonra kapılar kilitlendi. Kaçakçılardan E.Y. polise ifade verdi. Konuşma şöyleydi;
E.Y. "Satışı yapmak için fabrikaya gittik. Bir süre sonra da alıcılar geldi. Silahları onlara vereceğimiz sırada kapılar kapanıp kilitlendi. En başta alıcıların bize tuzak kurduğunu düşündüm. Onlar da bizden şüphelenmişti. Biz birbirimizle tartışmaya başlayacağımız sırada, üst kattan aşağı beş kişilik bir grup indi. Hemen ardından dövüşmeye başladık. Sonuç olarak, pek çoğumuzu yere serdiler. Ardından da bizi bağladılar. Aralarından bir kız üzerimdeki telefondan polisi aradı. Ardından telefonu yere attı ve üst kata çıkıp gittiler."
Polis "Yüzleri neye benziyordu?"
E.Y. "Yüzleri gözükmüyordu. Gözüken tek yerleri gözleriydi. Onun dışında bütün vücutları siyahlara bürünmüştü."
Polis "Alıcılar kimdi?"
E.Y. "Alıcıların kim olduğu hakkında herhangi bir fikrim yok. Kimliklerini gizli tutuyorlar."

Bu konuşmalar üzerine alıcılardan biri sorgulandı. Verdiği ifade şunları söylemiştir;
Polis "Kim için çalışıyorsun?"
Alıcı "Hiç kimse için. Bu işin içinde sadece arkadaşlarım ve ben varız."
Polis "Eğer ifade verirken dürüst davranırsan bunar senin lehine işlenecektir. Konuşursan, cezanı indirebilirler."
Alıcı "Dediğim gibi, hiç kimse için çalışıyoruz."
Polis "Ama biz öyle olduğunu düşünmüyoruz. Eğer herhangi bir şeyle tehdit ediliyorsan bunu söylemelisin. Yardımcı olabilir. Ve eğer konuşursan dediğim gibi bu lehine işlenecektir."

Uzun bir sessizlikten sonra alıcı şunları söylemiştir;

Alıcı "Rıza Holding için çalışıyorum. Ben ve arkadaşlarımın olduğu grup Ali Rıza'nın pis işlerini yapıyor. Bizi ailelerimizle tehdit ediyor."

Alıcının bu konuşmasından sonra Rıza Holding'in sahibi olan Ali Rıza Bey ifade vermiştir. Verdiği ifade üzerine suçsuz olduğu kanıtlanmıştır. (İzin olmadığı için ifadesi paylaşılamamaktadır)

Peki bu kaçakçılığı durduranlar kim? E.Y.'nin ifadesinde bahsettiği kızın telefonda konuştuğu polisin ifadesine göre, kız Melekler Çetesi'nin lideri.

Peki nedir bu Melekler Çetesi?

Daha önceden yaşanan bazı olaylara bakacak olursak, bu çetenin yasadışı iş yapan insanları durdurduğu ve polise teslim ettiği görülmüştür. Polisin düşündüğüne göre bu çete suçla savaşıyor.

Daha fazla okumadan telefonu kapattım. Ellerimle yüzümü sıvazlamaya başladım. Omzumda bir el hissettiğimde başımı kaldırarak Burak'a baktım.
"İyi misin?" Diye sordu. Başımı onaylarcasına salladım. Ellerimi yüzümden çekip ona baktım.
"Beni neden onlara yardım etmem için ikna etmeni istiyorlar?"
"Şimdiye kadar Ali Rıza'nın yaptığı işlere ulaşabilen tek kişi sen ve çeten. O yüzden yardımını istiyorlar. Benim de seni bu konuda ikna etmemi."
Tam bir şey söyleyecektim ki fark ettiğim şeyle kaşlarım çatıldı.
"Senin beni tanıdığını nerden biliyorlar?" Dedim tek kaşımı kaldırarak.
Burak panikleyerek elini ensesine götürdü ve ordaki saçlarını çekmeye başladı.
"Ee-ee ben..."
"Sen? Ne?"
"Ben yanlışlıkla ağzımdan kaçırmış olabilirim?"
Kaşlarımı kaldırdım. "Ağzından mı kaçırdın?!"
"Evet. Ama gerçekten isteyerek olmadı." Dedi panikle.
Elimle tekrar yüzümü sıvazlamaya başladım. "Yani kim olduğumu biliyorlar?" Dedim sorarcasına.
"Hayır. Kim olduğunu bilmiyorlar. Bildikleri tek şey benim seni, daha doğrusu Melekler Çetesi'nin liderini tanıdığım. Bu yüzden benden seni konseye katılman konusunda ikna etmemi istediler."
Rahat bir nefes verdip konuştum. "Sence ne yapmalıyım?"
Burak elini ensesinden çekti ve koluma koyarak sıvazladı.
"Bence konseye katılmalısın Arya. Ama eğer istemezsen, bunu onlara söylerim."
Başımı onaylamazca iki yana salladım. "Katılacağım. Ne kadar çok kişi o kadar iyi, değil mi? Birlik olursak onu yenme ihtimalimiz de artar."
Burak gülümseyerek beni başıyla onayladı. "Haklısın. O zaman Cuma günü saat dokuzda seni alırım. Sonra da toplantıya gideriz."
Kafamı bir aşağı bir yukarı salladım.

Burak ayağa kalktı ve kapıya ilerledi. Odadan çıkmadan önce bana döndü.
"İyi geceler. Yarın okulda görüşürüz."
"İyi geceler. Görüşürüz."
Burak kapıyı kapatıp odadan çıktı. Evin kapısının kapanma sesini duyana kadar yatakta öylece oturdum. Sonra da yatarak tavanı seyretmeye başladım. İki gün sonra konsey toplantısı olacaktı. Ve bütün liderler orada olacaktı.
Bütün liderler...

Kapanmak üzere olan gözlerim fark ettiğim şeyle sonuna kadar açıldı. Bütün liderler orada olacaksa Emir de orada olacaktı. Ama o benim Melekler Çetesi'nin lideri olduğumu bilmiyordu. Beni Arya olarak tanıyordu. Eğer yüzümü görürse kimliğim de ortaya çıkmış olurdu. Ve bu da benim için hiç iyi olmazdı.
O zaman toplantıya da göreve gidiyormuş gibi giyinerek gitmem gerekecek.

Gözlerim tekrar kapanmaya başlayınca bu sefer uykunun bedenimi sarmasına izin verdim.





















İşte yeni bölüm sevgili okurlar! Umarım bölümü beğenmişsinizdir :)

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz neler?

Sizce Arya konseye gitmekle doğru bir şey mi yapacak?

Yoksa bu yaptığı kimliğinin açığa çıkmasına mı sebep olacak?

Veee son olaraaak...

OY ve YORUMlarınızı eksik etmeyiniz dostlar :)























♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡

Melekler ÇetesiWhere stories live. Discover now