Bölüm 2

838 118 103
                                    

"Selam." diyip zoraki bir gülümseme bıraktı.Aklında delice sorular sıraya dizilerken gözlerini bir an olsun Sehun'dan ayırmıyordu.

Cidden daha ne kadar kötü olabilirdi?
Junseok ve Sungwoon ile aynı sınıfta olduğu yetmiyormuş gibi.Birde Sehun ile aynı sınıfa düşmüştü.

Düşüncelere dalarken yüzünde hala aynı gülümseme ile duruyor gözleri Sehun'a kitlenmisken o hayal aleminde eğleniyordu.

Jongin'in çekilmeyeceğini anlayan Sehun

"Ihmm."  diye mırıldandı.

Aniden duyduğu sesle toparlanan Jongin yüzündeki sersem gülümsemeyi silip düşük omuzlarını dikleştirdi.

"İçeri gireceğim.Izin verirsen? " dedi soğuk bir sesle.

Sehun'un soğuk sesi ile afallayan Jongin ,onun önünü kapattığını farketti ve acele ile

"Ahh.Ahahaha hiç farketmedim.Üzgünüm"diyerek kapının önünden çekildi.Sehun rüzgar gibi omzuna çarparak kapıdan içeri süzüldü.

Omzundaki acı ile omzunu ovdu Jongin.Ardından suratını buruşturup kafasının üzerindeki soru baloncukları hınçla silip ayaklarını yere vura vura kapıdan çıkıp koridorda kayboldu.

Sehun umursamazca sınıfa adım attı.Jongin'i görmek onu şaşırtmıştı.Onunla 3 senedir aynı sınıfta değilken son sene aynı sınıfa düşmeleri oldukça tuhafı.İçinden bir ses 'Bu sene oldukça hareketli geçecek 'diye fısıldıyordu.

Sıraları tek tek geçerken Tüm bakışlar onda kitlenmişti.Sürekli bu tarz bir ilgiyi görüyordu ve artık sıkmıştı.Erkekler kıskançlık ile bakarken kızların gözlerinden kalp çıkıyordu.Bu ilgiden nefret ediyordu.Çünkü hepsi sahteydi.Kendileri gibi sahte.Ya not için ya da yakışıklı olduğu için ona yanaşıyorlardı.Mide bulandırıcıytı.Sahte insanlardan gerçekten nefret ediyordu.
Oturacak yer için gözleri etrafı tararken yan taraftaki kızların hayranlık dolu ses tonları kulağına doluyor kulağını kapatma isteği ile yanıp tutuşuyordu.

"Woahh...Bu Oh Sehun değil mi?"

"Çok yakışıklı"

"Şu omuzlarına bak"

Yüzünü buruşturmamak için kendiyle savaş verdi.Her zaman duyduğu bu kelimeleri yine duymamazlıktan geldi. Omuzundan düşen çantasını düzeltti.

Gözleri ıçeri taramaya devam ederken onu baştan aşağı Süzen Junseok'da durdu.Yanındaki sarı kafalı arkadaşına eğilip Sehun'un duyabileceği bir tonda sordu.

"Bu çocuk Oh Sehun değil mi?"

Sarı kafa dediği Sungwoon hayranlık dolu gözler ile Junseok'un sorusunu kafası ile onaylarken
"Wow çok yakışıklı" diye söyleniyordu.

Sehun memnunca güldü.Doğrusu biraz egoluydu.Belki biraz tabiri az kalırdıAma kimin umrundaydı.Herkes tarafından beğenilmek övülmek güzel bir şeydi.Sahte olmadığı sürece.

Kendisindeki potansiyelin hayli hayli farkındaydı da .Öyleki bayan öğrenmenleri bile onu hayranlıkla süzerdi.Düşündü. Uzun boylu geniş omuzları vardı.Ve onu çok sert gösteren sivri çenesi.

'Tanrı beni boş bir günde yaratı' onun hayat felsefesi gibi bir şeydi.

Junseok sinsice gülümseyip ileride dikilen Sehun'a baktı.Sehun havalı biriydi ve öğretmenlerin gözde öğrencisi çalışkan çocuktu. 'Havalı görünmek için onunla takımalıyım' diye düşündü ve ellerini pantolon ceplerine koyup ayağa kalktı.

Sehun oturmak için hamle yaptığında geçen seneki sınıfından Byun Baekhyun,D.o Kyungsoo ve Nam Jia'yi gördü

Kyungsoo , Sehun'a el sallayıp onu çağırdı.

ᶜʰᵉʳʳʸ ᵇˡᵒˢˢᵒᵐˢ ᵃᶠᵗᵉʳ ʷᶤᶰᵗᵉʳ/ ˢᵉᵏᵃᶤ Where stories live. Discover now