28

196 26 34
                                    

Hafta sonu olması nedeniyle Jongin bugün evde kalıp kendine vakit ayırmak istiyordu.Yeni eve çıktıklarından beri işler bitmemiş, yenileri eklendikçe eklenmişti.Nihayet kendine ayırabilecek vakti bulabilmiş bunu sevdiği bir filmi açıp önünde kolası ve cipsiyle koltukta boylu boyunca uzanarak geçirmeyi seçmişti.Filmin yarısına gelince cipsi bitmiş,kolası ise yarım kalmışken çalan kapı ile dikleşti.Kim olabileceğini düşündü.Sehun olamazdı.Çünkü o bugün arkadaşları ile eğlenmek için çıkmıştı.Erken gelmesine imkan yoktu,o halde kimdi zili çalan?

Koltuktan gerinerek kalktı ve ayıcıklı terliklerini giyip üzerine düzelterek kapıya yöneldi.Kapıdaki küçük pencereden gözlerini kısarak baktı.Kapı önünde bekleyen Baek'i görünce şaşırdı.birkaç defa yanılıyor muyum diye baktı ve o olduğuna kanaat getirdi. Onun burda olabileceğini asla tahmin etmezdi.Beklediği Teyzesi bile olabilir, Baek olamazdı.Sehun'la beraber olması gerekmiyor muydu?

'Neden burada?' diye sormaktan alamadı kendini.Ellerini saçlarından geçirip üstünü tekrardan düzeltti.Kapıyı heyecanla açtı. Baek'in burada olması onu fazlasıyla heyecanlandırıyordu.Çünkü hep Baek'le bir şeyler yapmak, onunla muhabbet etme isteği vardı.Baek ortamın neşesi gibiydi.Ne zaman bir ortama girse orayı şenlendirir, etrafındakileri kahkahalara boğardı.

Çok geçmeden yüzündeki şaşkınlığı saklamaya çalışarak gülümsedi ve
"Oh Baek" dedi.

Baek pembe dudakları ile sevimlice gülümseyip elini havaya kaldırıp
"Merhaba Jungin girebilir miyim?"diye sordu.

İsminin yanlış tellafuzuna mı üzülseydi, bu kadar tatlı olduğuna mı bilemedi Jongin.Ne kadar da göz alıcı biri diye düşündü. Kız erkek farketmeksizin herkesi etkisi altına alabilecek biriydi.Beyaz teni sevimli yüz tipi aynı zamanda yakışıklılığı.Onu süzmeyi bir an önce kesmesi gerektiğini farkedip kapıda dikilen Baek'in içeri geçmesi için yana çekildi.

Baek içeri doğru adımlarken Jongin Baek'in ceketini alıp askıya astı.Ardından salona doğru ilerleyen Baek'i takip etti.Çok rahat davranıyordu Baek ve bu Jongin'i hiç rahatsız etmedi.Tam tersine kendisini ona daha yakın hissetiriyordu.

Neden geldiğini bir türlü anlamayan Jongin merakını gidermek için
"Sehun için geldiysen burda yok sizinle buluşmak için çıktı" dedi.

Baek koltuğa oturmadan Jongin'e döndü.

"Merak etme sehun'u atlatıp buraya geldim.Ona kurbağamın kaçtığını, deredeki kurbağalar ile flörtleşip lotus yaprağı üzerinde parti yaparken sarhoş olduğunu orda kurbağalardan biriyle yattığını ve hamile kaldığını şimdi de  doğum yaptığını eve gitmem gerektiğini söyledim.Pek inanmış gibi değildi ama bilirsin benim tuhaf olduğumu düşünüyor ve  ben Byun Baekhyun'um"
Dedi ve asker selamı vererek sevimlice kıkırdadı ardından koltuğa oturdu.

Jongin hayretler içinde onu dinlerken dediklerine gülmemeye çalışıyordu.Kurbağasının olmasına mı şaşırsaydı,kurbağanın Lotus çiçeği üzerinde flörtleşmesine mi yoksa Baek'in bunları Sehun'a inandırmasına mı bilemedi.Baek eve girer girmez evde olan tüm kasvetli havayı yok etmişti resmen bunun için mutluydu.Keşke o da Baek ile arkadaş olsaydı.Bu tuhaf hallerini oldukça tatlı buluyordu. Sehun hep Baek'in çekilmez biri olduğunu söylerdi ama bu jongin için tam tersiydi.Ona göre Baek eğlenceli, eğlenmesini bilen, sıradışı bir kişilikti.

"Senin kurbağan mı var?" Diye sordu Jongin.Baek'in ona 'kurbağam doğum yapıyor' derkenki Sehun'un yüz ifadesini hayal etti.Ellerini ağzına kapayıp Baek'in karşısındaki sandalyeye oturdu.

Baek derin bir nefes alıp
"Kurbağa olayını şaka sanıyorsan yanılıyorsun bir kurbağam var birde çekirgem.çekirgem geçen hafta öldü. Kurbağam da yasa girdi.vraklamıyor artık."
Dudaklarını üzgünce büzdü.Ardından devam etti.

ᶜʰᵉʳʳʸ ᵇˡᵒˢˢᵒᵐˢ ᵃᶠᵗᵉʳ ʷᶤᶰᵗᵉʳ/ ˢᵉᵏᵃᶤ Where stories live. Discover now