30

146 21 15
                                    

Jongin ev işlerini bitirmiş yorgunlukla kendini koltuğa bıraktı.Terden sırılsıklam olmuştu.Koluyla alnındaki terleri sildi.Tüm evi bir günde durmadan yapmak onu fazlasıyla yormuştu.Normalde de çalışkan biriydi.Bildiği şeyler olduğu sürece elinden her iş gelirdi ki kendi evi olunca gelmek zorundaydı.Bundan gocunmuyordu da,lakin onu sinir eden şey sevgilisinin tüm gün boyunca evde olmasına rağmen elini hiçbir şeye sürmemesiydi.Elini sürmesini bırakın topladığı yerleri tekrar tekrar dağıtıyordu.İnada binmişti gene.Bir şeye kızmıştı orası kesindi fakat neye kızdığı hakkında en ufak fikri yoktu.Bu durumda çok huysuz oluyordu.Jongin koltuk örtüsünü kaç kere düzeltmişti, bulaşık makinasına aynı bardağı kaç kere koymuştu bilmiyordu.Oh Sehun huysuzken hiç mi hiç çekilmiyordu.

Yan tarafta oturan huysuz sevgilisini süzdü.boylu boyunca uzamış elinde kumandayla o kanaldan bu kanala dolaşıyordu.yüzünde donuk bir ifade vardı.Sadece bakmak için bakıyor gibiydi.Ayaklarını örtüye sürtüyor bozulması için çabalıyordu sanki.Bunu yaparken bile aklının başka yerde olduğu apaçık belliydi.Eliyle sevgilisini dürttü.Bir tepki almamıştı.Fazla yorgun hissediyordu.Örtü falan zerre umrumda değildi tek istediği birazcık dinlenmeydi.Bir kere daha sevgilisini bacağından dürttü tepki alamayınca uğraşmayı bırakıp kendini sevgilisinin üstüne attı.Kkiafasını sevgilisinin göğsüne koydu.Ellerini beline sarıp gözlerini yumdu.Bu ufak sarılma bile tüm yorgunluğunu alıp götürmüş kuş kadar hafif hissettirmişti.Huzur kelimesi şuan olduğu durumdu. Sevgi ne güzel şey diye küçücük bir sarılma bile onu öylesine mutlu ediyordu işte.

Sehun aklından geçirdiği düşüncelerle fazlasıyla meşguldü.Öyleki üzerine düşen ağırlık ve sıcaklığı bile hissetmemişti.Aklında milyonlarca sorunun yanında birde tilkiler vardı.Hepsi farklı fikirdeydi böyle olunca da karmakarşık bir hal alıyordu düşünceleri.Biraz daha düşünmeye devam ederse kafayı yemesi kesindi.Kafasının üzerinde duran binlerce düşünce balonunu elinin tersi ile itti.Sonra gözleri ona sırnaşan sevgilisine ilişti.Önce şaşırdı.Ne zmandır ordaydı ne zamandır sarılıyordu bilemedi.

Kendini hızlıca toparlayıp ellerini sevgilisinin sırtında birleştirip okşarken saçlarına öpücükler kondurdu.Daha önce farketmediği için kendine kızdı.Tüm gün boyunca sarıldıkları ilk anken bunu geç farketmesi onu fazlası ile kızdırıyordu.Kollarını biraz daha sıkıştırırken burnunu sevgilisinin boynuna gömdü.Terlemiş olan sıcak boyna kelebek öpücükler bırakırken terle karışmış tatlı kokusunu içine çekti.Öyle güzel kokuyordu ki.En sevdiği kokuyu sorsalar kesinlikle sevdiğimin kokusu derdi.

Yüzünde içten bir gülümseme belirdi.Düşündü.Jongin hayatına girmeden önce bambaşka biriydi.Soğuk ifadesiz, duygu yoksunu.Jongin hayatında yokken Sehun hiç gülmezdi.Evet gülüyor gibi gözükürdü fakat asla içinden gelen bir gülümseme değildi.Ne zaman ki Jongin bir ışık gibi karanlık dünyasında belirdi işte Sehun o zaman gülmeyi öğrendi.Ona bunu tavsir.et diye sorsalardı 'Daha önce gülmeyi bilmezdim seninle tanışana kadar.Sen bana gülmeyi öğrettin.'Derdi.

Jongin kafasını sevgilisinin göğsünden kaldırıp yüzüne baktı.Yorgunlukla karışık Tatlı bir gülümseme yüzünü esir aldı.Gözleri canlı bir parıltıyla parlıyordu.Hani bazen olur ya sevgi patlaması yaşarsınız sarılmak sıkıca sarılmak bol bol öpmek istersiniz.İşte tam da onu yaşıyordu.Sabahtan bu yana ona sarılmamış olmak, güzel dudaklarını öpmemiş olmak içinde sevgi biriktirmişti ve tam da bu zamanlarda patlıyordu.

"Ne zaman geldin sevgilim?Farketmedim bile." dedi sehun yüzündeki solmayan parlak gülümsemesi ile.

Bir eli hala sevgilisinin belindeyken diğeriyle sevgilisinin yüzüne düşen saçlarını arkaya doğru itti.Daha sonra sevgilisinin yüzüne kaydırıp yanağını okşadı.

ᶜʰᵉʳʳʸ ᵇˡᵒˢˢᵒᵐˢ ᵃᶠᵗᵉʳ ʷᶤᶰᵗᵉʳ/ ˢᵉᵏᵃᶤ Where stories live. Discover now