Bölüm 12

586 74 94
                                    

Jongin hayatına hep dolu tarafından bakmayı severdi.İnsanlara sadık olmayı,onlarla iyi geçinmeyi,ve arkadaş olmayı...

Hayat karşına iyi şeyler çıkarmasa bile yine mutlu olmayı bilirdi.Çünkü hayatta olmayı ,geleceği düşünmeyi,meslek sahibi olmayı...
Bunların hepsini yapmak daha sonra neden yapmadım diye pişman olmamak istiyordu.

"Beklettigim için üzgünüm Jongin Hyung duş aldım."

Burnuna dolan hoş koku ve bir adet mükemmelliyetin kelimedeki anlamı adam çıkınca birden afallamıştı.Sevdigi vanilya ve seftali kokan o mayhoş kokuyu daha çok alabilmek için, içine derince bir nefes çekti ve ciğerlerine dolan koku ile gülümsedi.

'Ne zaman bu kadar aşık oldum,ne zaman bu derece tutuldum?' diye içinden geçirdi.

Hayat ona her zaman iyi davranmasa da sevecek birini hediye etmişti ışte.

"Sorun değil.Gelmeyi kabul ettigin için teşekkür ederim Sehun."

Verilen proje ödevi için kütüphaneden birkaç kitap alması gerekiyordu.Sehun'la gitmek istedi.Onu davet edip etmeme konusunda tereddütleri vardı.Birden fazla mı yakın davranıyordu?Sonra biraz cesaretli olmayı isteyip Sehun'a sormuş Sehun da kabul etmişti.Şimdi ise beraber gidip kitap alacaklardı.Neden böylesine sevinçliydi? İçi içine sığmıyor gibiydi.

Yine Sehun önden yürürken onu takip edecekken bu fikirden vazgeçip sehun'un sağına geçti.Yandan profolini izlemek ona büyük bir zevk veriyordu.

Birlikte yürüdükleri tüm bu süre içinde Sehun önüne bakmış Jongin ise bir yere çarpmadan Sehun'a bakmayı sürdürmüştü.Sehun'a yakalanmadan onu sessizce izleyebildiği için içini, karıncalayan bir mutluluk kaplamıştı.

Önünde duran muazzam manzaraya bakmaya devam etti.Tamamen her şeyi ezberlemek gözlerini kapayıp hayal ettiğinde gözlerinin önüne onun profilinin gelmesini umut ederek her ayrıntıyı inceledi.

"Sehun!Merhaba"

Sehun,önüne çıkan eski sevgilisi Mina ile şaşırdı.Tam da burda olmaması gereken bir durumda bu tesadüfü sevmemişti.Bir sene önce Mina ile çıkmış, daha sonra ayrılmış,arkadaş olmaya karar vermişlerdi.

Jongin gördüğü uzun boylu; ince,zayıf ve oldukça güzel kıza bakakaldı.Kim.olduğunu bilmiyordu.Ya da Sehun'un onu nerden tanıdığını.Yine de rahatsız olmştu, Sehun'a ismi ile hitap etmesinden.

"Oh Mina!uzun zaman oldu." Sehun yüzündeki masum.
bir gülümseme ile konuşurken Jongin bu gülümsemeyi kıskandı.

Sehun hiç ona böylesine içten gülmemişti.Hatta Sehun ona hiç gülmemişti.Birbirini gülümseme ile süzen ikiliyi izledi.O an sadece kendini fazlalık hissetti.Görünmez olmak istedi.Kalbi büyük bir acı ile doldu.Kıskanmıştı.Çok fazla kıskanmıştı.Bunu asla inkar edecek biri değildi.

"Nasılsın Sehun?Ayrıldığımızdan beri görüşmedik."kız saçlarını kulaklarının arkasına koyarak ufak bir kıkırtı ile sordu.

Jongin duyduğu ayrılık kelimesinden sonra tamamen dizlerinin bağının çözüldüğünü hissetti.
Sehun,bir kere dönüp Jongin'e bakmamıştı.Tüm ilgisi Mina üzerindeydi.

"Sehun,lavaboda olacağım orda buluşalım."

Acele ile kurduğu cümle ile Sehun'un cevabını dinlemeden hızla kendini tuvalette attı.Gözleri istemsizce dolarken neden ağladığını bile bilmiyordu.

İçini bir hüzün kapladı.Cinsel tercihini daha düne kadar bilmiyordu.Hiç âşık olmamıştı.Küçükken bile Sehun ile evlenmeyi hayal ederdi.Kalbi sıkışmış gibi hissetti.

ᶜʰᵉʳʳʸ ᵇˡᵒˢˢᵒᵐˢ ᵃᶠᵗᵉʳ ʷᶤᶰᵗᵉʳ/ ˢᵉᵏᵃᶤ Where stories live. Discover now