Bölüm 7

698 98 241
                                    

"Ahhh..."

Jongin karşında aniden beliren bir Sehun ile dili tutulmuştu.Dili dönmüş gibiydi.Ne söyleyeceğine bir türlü karar veremedi.

"Ahh...Hey!"
Söylediği cümlenin mantıksızlığı ile panikledi.
'Ne yapmalıyım?'
'Ne yapmalıyım?'
'Ne yapmalıyım?'
İçinden bu kelimeleri kaç kere tekrar etti bilmiyordu.

"Ben,Ben şey" hala mantıklı bir cümle kuramadığının farkına vardığında kendine lanet etti.

Sehun ona meraklı gözler ile bakarken
'Madem işler bu raddeye geldi ona birlikte yemeyi teklif edeceğim' diye düşündü.

Elindeki tepsi titrerken derin bir nefes aldı.

"Sehun,Bu..."

"Hepsini alabilirsin" tepsiyi Sehun'a uzattı.Söylemek istediği ile söylediği neden çok farklıydı?
Ne demişti?Neden bu kadar aptaldı ki?Alt tarafi birlikte yiyelim diye soracaktı.Midesi öfkeyle kasıldı.

'Bu kadar aptal olmayı ne zaman bırakacağım?' düşünmeden edemedi.

Sehun,Jongin'in bu hareketini çok tatlı bulsa da gülmemek için dudaklarını birleştirip düz bir çizgi haline getirdi.Jongin'in onunla yemek istediğini anlamıştı.Sadece buna cesaret edemeyeceğini biliyordu.

"Jongin, birlikte yiyelim?"

*******

Masada derin bir sessizlik vardı.Tabii çıkan çatal sesleri hariç.Jongin hala buna inanmıyordu.Kendisi sormayı bir türlü beceremese bile Sehun'un ona bunu sorması onu mutlu etmişti.
Yüzündeki tatlı gülümsemeyi bi türlü saklamayı beceremedi.

Sehun düz bir ifade ile pastaları didikledi.Tatlı yemekten nefret ederdi.Jongin ona beklenti ile bakarken küçük bir parça alıp istemsizce dudaklarına götürdü.

Jongin,Sehun'un yediği o küçüğük parça ile çok mutlu olmuştu.Çocuksu bir heyecanla koca bir dilim pastayı ağzına attı.

"hmm...Leziz~"

Sehun çatalını yavaşça masaya bırakıp ani bir harketle ayağa kalktı.Jongin bu hareket ile kötü hissetmişti.

'o kadar kötü müydü birlikte yemek,Ona önermese miydim?' diye içinden burkulma ile geçirdi.
İçindeki pasta yeme dürtüsü tamamiyle yerini acı bir hüzüne bıraktı.Onunla tekrar eskisi gibi olmak istiyordu.Kafasını önüne gömüp bir elini çenesinin altına koyup sessizce ofladı.Hiç bir istediği neden olmuyordu ki?

"Işte ."

Tam önüne bırakılan şeye baktı.Gördüğü sarı zarf ile elindeki çatal düşüp yeri boyladı.

"Huh?! Sen nasıl...?"

Sehun tekrar sandalyesine oturup İfadesiz yüzü ile Jongin'e baktı.

"Bu senin"

Jongin o zarf olup olmadığını kontrol etti.Gerçekten de o zarftı.Sehun Jongin için bu zarfi Junseok'tan almış olamazdı değil mi?

Oysaki o zarfı bir daha bulunmayacağını düşündü.
En içten bir gülümseme yüzünde belirdi.

"Teşekkürler Sehun.Çok teşekkür ederim."

Sehun,Jongin'in yüzündeki içten tebessüm ile şaşırdı.Güzel gözleri kapanacak derecede kısılmıştı.

'Gülünce neden bu kadar güzel oluyor?'diye düşündü.Sonra bu düşüncenin yanlışlığı ile hemen silkindi.Zorla da olsa cümle kurmayı denedi.

"Geç bile olsa iyiki doğdun Jongin"

Jongin aldığı geç doğum günü mesajıyla kızardı.Yüzü domates gibi olmuştu.Onu bu kadar utandıran Sehun'un onum doğum gününü kutlaması değil uzun zaman sonra ona ismi ile seslenmesiydi.
Heyecandan ne yapacağını bilmeyerek masadaki diğer çatalı aldı ve hızla kakaolu bir pastaya batırdı.Midesindeki bu gergedan sürüsünü nasıl dizginleyeceğini bilemiyordu.

ᶜʰᵉʳʳʸ ᵇˡᵒˢˢᵒᵐˢ ᵃᶠᵗᵉʳ ʷᶤᶰᵗᵉʳ/ ˢᵉᵏᵃᶤ Donde viven las historias. Descúbrelo ahora