Bölüm 8

721 88 200
                                    

"Sehun,benimle yemen doğru mu?

Sehun,Jongin'e diktiği koyu kahverengi gözleri ile sordu.

"Neden doğru olmasın ki?"

Jongin parmaklarını avuçlarının içine alıp sessizce oynadı.Onu arkadaşlarından koparmak istemiyordu.Birde hırsız damgası yemek onun için bir yıkım olurdu.

"Arkadaşların bir şey demez mi?"

Sehun bıkkınlıkla nefes verip ellerini pantolonun ceplerine koydu ve ağırlığını tek ayağının üstüne vererek anlamsızca Jongin'e baktı.

"Yoo...seninle yediğimi bile bilmiyorlar. "

Jongin aldığı cevap ile sevinse mi üzülse mi bilemedi.Yine başa mı dönmüşlerdi?
İstemsizce yanan yanakları ile soğuk bir ter damlasının şakaklarından boynuna doğru akması ile gözlerini yumdu.Kafası eğik olduğu için Sehun gözlerini kapattığını görmemişti.

Sehun,beklenti ile Jongin'den bir cevap bekledi.Gelmeyeceğini anladığında ise

"Ya senin, benimle yemen doğru mu?"
Diye Jongin'in sorusunu tekrar etti.

Jongin kapalı gözlerini aniden açıp kararsız gözler ile

"Ben~ bu tamamen iyi." dedi.
Neden adamakıllı bir cümle kurmak onun için böylesine zordu ki?

Sehun kafasını olumlu anlamda sallayıp arkasını döndü.Kafasını yana çevirip yan gözler ile Jongin'e bakarak

"Hadi kantine gidelim." dedi.

Jongin bu hareket ile midesindeki gergedan sürüsünün yine çılgınlar gibi tepindiğini hissetti.Son zamanlarda ondan olan bu garip değisim de neyin nesiydi?

Oh Sehun'un yan profili ile nefesi tekledi.

'Neden bu kadar mükemmel olmak zorunda ki?' diye sessizce mırıldandı.Yüzünün domates olduğuna emindi..şimdi durduk yere liseli ergen kızlar gibi  neden kızarmıştı ki? Ellerini yanaklarına çıkarıp ovdu.Biraz olsun sakinleşmeyi diledi.

Sehun aralarını epey açtığında Jongin silkindi ve arkasından hızla yürüdü.

"Bekle biraz." Sehun emreder bir tonda söylediğinde

Jongin "evet "diyerek iteat etti.Sürekli aynı şey oluyordu.Sehun bir şey dediğinde kendisini ona uymaktan alıkoyamıyordu.

Jongin ayağıyla betonu eşelemeye çalışırken Sehun'u bekliyordu.

Sehun elinde bir kutu süt ve kremli ekmek ile geldiğinde yan duruşunu düzeltip dik bir konuma geldi.
Sehun'un ona uzattığı ekmek ve sütü Yavaşca şaşkınlık ile aldı ve kucağına sıkıca bastırdı.

"Hadi gidelim."

Sehun yine önden hızla yürürken Jongin yine iteat ederek"evet"diyerek adımlarını ona yetişmek için genişçe atıyordu.Aralarında yine epey fark açıldığında sehun aniden durarark Jongin'e döndü.

"Çok mu hızlı yürüyorum?"
Jongin bu ani hareket ve gelen soru ile
"H-hayır" diyivermişti.

Sehun elbetteki bunun doğru olmadığını biliyordu.

"O zaman arkamdan yürüme de yanıma gel."

Jongin'i gülümseten kelimelr Sehun'un dudaklarından döküldüğünde
'birini arkadan takip etmeye alışmışım' diye mırıldandı.

Avlanmayı bekleyen ürkek bir ceylan gibi Yavaşca Sehun'un yanına doğru yürüdü ve onun adımlarına uymaya çalıştı.

Sehun'un yüzündeki o buz küpü gibi durağan ifade biraz olsun bozuldu.

"Daha iyi."

Jongin yan gözler ile Sehun'a baktı.Uzun zaman sonra ona ilk defa bu kadar yakından bakıyordu.Yüzünün uzaktan o kadar  pürüzsüz göründüğünü düşünüyordu.Yanıldığını anladı.Tıpkı yeni doğan bir bebek cildi gibi beyaz parlak ve pürüzsüzdü.Elini atıp okşamak istedi.Aniden gelen bu tuhaf isteğe anlam veremedi.Gözleri istemsizce küçük oldukça pembe dudaklara kaydı.İçinde oluşan bu yeni duygular onu uçuruma sürüklüyor gibiydi.Gözleri dudaklarında takılı kalırken ne zamn kendi dudaklarını koparırcasına ısırdıgını bilmiyordu.Ne zaman bunları düşünür olmuştu?

Sehun,yalpalayarak yürüyen ve sürekli koluna çarpan Jongin ile ona döndü.Beklemediği dudaklarındaki gözler ile şaşkınlığı doruğa ulaşmıştı.Jongin onu öpmek istiyormuş gibi bir ifade ile ona bakıyor dolgun dudaklarını dişliyordu.Yanlış düşüncelerin aklına üşüşmesini engelleyip önüne döndü ve yine o soğuk buz gibi ifadesini dağıtıp yüksek bir tonda konuştu.

"Dudaklarını ısırmayı kesip önüne bak düşeceksin"
(demiyor dikkatim dağılıyor seni şu direge yaslayıp....ıhmm neyse ;)"

Jongin Sehun'un sesi ile kendine gelirken utançtan kafasını önüne gömüp sinirle gözlerini kapadı.Sehun onu dudaklarına bakarken yakalamıştı.Daha ne kadar kendini küçük düşürecek merak etti.Boğazını kesip kendini Han Nehri'nden atmak istiyordu.Ya da fare zehiri içip intihar etmek.En azından daha acısızdı.

'öl jongin! Geber Jongin!'

*********

Sınıfa vardıklarında Jongin hala elindeki süt ve ekmek ile ne yapacağını bilmiyordu.
Sehun ona yemesi gerektigi ile ilgili bir şey söylememişti.O halde geri vermeliydi.Belkide Sehun onun için taşısın diye vermişti.

Gözleri ileride onu çağıran ve sohbete dahil eden kyungsoo'ya takıldı.Elini Sehun'un omuzuna atmış bir yandan gülerken diğer yandan omuzunu okşuyordu.

Jongin içine dolan sinir hissi ile onlara doğru yürüdü.Bunu neden yapıyordu,niçin yapıyordu ,ya da amacı neydi? Bilmiyordu.

Elindekileri Kyungsoo ile sohbet eden Sehun'un önünde durarak masaya çıkan sert tok ses ile bıraktı.

"Bu..." devamını getiremeden Sehun'un ona dönen yüzü ile az önceki davranışı zihninde canlandı ve hızla arkasına dönerek sırasına oturdu.Neden böyle kızmıştı ki birden bire? Ne diye içini bir öfke kaplamıştı. Hemde sehun'un omzundaki Kyungsoo'nun eliyle.Terleyen avuç içlerini pantolonuna silerken dili damağı kurumuştu.

'kendine gel Jongin aptal olma'
Diye kendine telkin etti.

Kyungsoo ve Baek şok ile Jongin'in masaya bıraktıklarına baktı.

"Aman tanrım! Bu da ne?" Kyungsoo yüzündeki gülümseme ile söylerken

"Sehun, ayak işi için bir çocuğa bunları almasını mı söyledin?"diye merakla sormuştu Baek.

Kyungsoo Baek'e dönerek
"Bu çocuk kötü bir şey yapacağını söyledi ve kötü birine dönüştü "dedi.

Sehun telaşla "hayır" diyebilmişti.
Kafasını Jongin'in sırasına çevirerek onu izledi.Ona aldığı şeyi kızgın ve ısırılmalık bir suratla neden öylece bıraktığını anlayamadı.Yüzünde oluşan istemsiz sırıtma ile masadaki ekmek ve sütü alarak onun sırasına doğru ilerledi.

Elindekileri ona uzatıp almasını bekledi.

Jongin,önce sırasının önünde duran Sehun'a sonra Sehun'un elindekilere baktı ve titreyerek onlara uzandı.

Sehun elindekilerini almaya çalışan Jongin ile elini birden havaya kaldırmasıyla Jongin dengesini kaybetmiş ileri doğru sendelenmişti.
Onu düşmekten son anda kurtaran ise Sehun'un karnına sarılan kolları olmuştu.şaşkınlık ile Sehun'a dönerken kulağına çarpan sıcak nefes ile irkildi.

"Bunlar senin için Jongin."

Not: selam beybiler anca düzenleyebildim.Elimde taslak olmadığı için yazip düzenlemek zor oluyor.nasıl buldunuz bölümü? Ben eriyorum .Neler oluyor böyle?
Sehun neler yapiyorsun yavrum sen?

Bu arada sus/sekai'ininde yeni bölümünü yayınladım bakmayan varsa baksınn.. Sizi öpüyorm.
Arkadaşlar yorum istiyorum bide oy vermeyi unutmayın okuyup geçmeyin.yani o yıldıza basmak zor değil demi??? (oy verenlere demiyorum tabii onlar benim minnoşlarım)
Hadi yorumlara bekliyorum bu bölümü beraber tartışalımm 🙏🙏❤❤❤

ᶜʰᵉʳʳʸ ᵇˡᵒˢˢᵒᵐˢ ᵃᶠᵗᵉʳ ʷᶤᶰᵗᵉʳ/ ˢᵉᵏᵃᶤ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin