31

235 20 17
                                    

Gökyüzüne baktı Jongin.İçini kaplayan hissi sevdi mi sevemedi mi kestiremedi. Gökyüzü konusunda istemsiz bir hassasiyeti vardı.7 yaşındayken Jongin'in küçük ama tatlı evinin arka bahçesinde annesinin o ve Sehun için kurduğu yastıklarla dolu halıda uzanırken gökyüzünü Sehun'la beraber izlerlerdi.O gün öyle güzel geçerdiki,bulutlardan oluşan şekilleri konuşur,tuhaf şekillere komik isimler koyup saatlerce gülerlerdi.Öyleki yemeği unutur bir bakarlardı güneş dünyayı terk etmiş bile.Annesi ölünce artık hiç gökyüzünü izlemediler,bulutlardan şekil çıkarmadılar ve tuhaf bulutlara komik isimler takmadılar. Sonra aradan uzun zaman geçti.Jongin bulutları sevmez oldu.yağmur onun dostu oldu. Aradan yıllar geçmesine rağmen Jongin barıştı bulutlarla. Bulutları sevdiren adam nefret ettirmişti,küstürmüştü sonra yeniden sevdiren yeniden barıştıran da o olmuştu. İşte bu yüzden nasıl hissetmesi gerektiğini kestiremiyordu. 

Bulut demişken aklına sevgilisi geldi.O ve onun aniden değişen ruh halleri , davranışları... Yoğun olduğundan bunu düşünecek vakti olmasa da bu durumu rahatsız edici bir boyuta ulaşmıştı.Sehun'un tuhaf davranışlarının üzerinden sadece iki gün geçmişti. Geçen bu iki gün boyunca Sehun,Jongin'e biraz farklı davranıyordu.Jongin nasıl tarif edeceğini bilmiyordu. Ona mı öyle geliyordu yoksa gerçekten Sehun ona uzak mı davranıyordu? Bu sorunun cevabı aslında kendisinde değildi. Bunun nedenini bilmemek ise onu endişelendiren diğer konuydu. Düşündükçe kendisinde arıyordu suçu. Belki de bazı davranışları sevgilisine ters gelmişti. Bazı insanlar sevdiklerini sözeliyle kırmak yerine bazen hal ve tavırlarıyla belli etmek isterler;daha az temas daha az muhabbet gibi. 

Her gece yattıklarında sevgilisi muhakkak ona iyi geceler öpücüğü verir arkasından sarılırdı. Bu İki gündür Sehun yatağa geç geliyor sanki onun uykuya dalmasını bekleyip öyle gelip yatağa giriyordu. Ona alışmıştı. Sıcak kollarını, ensesine değen iç gıdıklayıcı sıcak nefesi, daha doğrusu tam arkasında duruyor olduğu hissi bile yetiyordu.Sehun onun en zayıf noktasıydı.Hayatının dönüm noktası demek daha doğruydu ve hayatının dönüm noktasının ona uzak davranması canını fazlasıyla yakıyordu. Belliki ilişkilerinde rayında gitmeyen bir şey vardı ve bunun en kısa zamanda çözülmesi gerekiyordu.Aksi takdirde kötü sonuçlara yol açabilirdi.

Kendince düşündü ve bir karara vardı. Bu durumu çözmenin tek bir yolu vardı.Bu yol da sevgilisi ile konuşmaktan geçiyordu. Bunun en iyi şekilde çözmesi için ikilinin oturup yüz yüze konuşması, bu durum neden olan herneyse konuşmaları gerekiyordu. Evet en iyisi öyle yapmak. Sevgilisine açık açık neden bu şekilde davrandığını sormaktı. 

Dakikalar dakikaları kovalarken Jongin iyice tedirgin olmuştu. Her geçen dakikalar onu daha paranoyaklaştırıyor farklı düşüncelere itiyordu.Sehun bahçede gözükmeseydi eğer onu aldattığını bile düşünebilirdi. Rahat bir nefes alıp kapıya doğru ilerledi. Sevgilisinin anahtarı kilide sokmasını beklemeden kapıyı açtı ve yüzüne ufak bir gülümseme yerleştirdi. Her şey yolundaymış gibi davranıp uygun bir anda konuşmak yapılabilecek en doğru hamle olabilirdi.

''Hoş geldin Hun.'' dedi yumuşak derinden gelen sesiyle.

Sehun onu kapıda güler yüzle karşılayan sevgilisiyle önce azıcık şaşırsa da istemsizce yüzünü ufak bir tebessüm kapladı. Kim böyle güzel gülen biri karşısında somurtabilirdi ki?O kadar güzel gülüyordu ki oturup saatlerce gözlerini kırpmadan izleyebilir bunun için para bile verirdi .

''Hoş buldum bebeğim.''

İçeri girdi ve ayakkabılarını çıkarıp dolaba bıraktı.Jongin bu süre zarfında gözünü kırpmadan onu izliyordu. Kanepeye geçip oturana kadar onu izledi ve tıpkı annesini takip eden yavru bir civciv gibi arakasından giderek karşısına geçip o da tekli koltuğa oturdu.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Oct 02, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

ᶜʰᵉʳʳʸ ᵇˡᵒˢˢᵒᵐˢ ᵃᶠᵗᵉʳ ʷᶤᶰᵗᵉʳ/ ˢᵉᵏᵃᶤ Where stories live. Discover now