29

166 23 34
                                    

Jongin pazar günlerini hiç sevmezdi.Herkesin dört gözle beklediği gün onun için eziyet günü falandı.Çünkü o kutsal günde tüm evin sorumluluğu ondaydı.Evi baştan aşağı temizle, sil süpür.O kadar yoruluyordu ki kendini yatağa attığında saniyesinde yorgunluk ile uyuyordu.Derin bir nefes alıp odaya giren Sevgilisine döndü bakışları.Bugün yine o müthiş (?) Pazarlarından biriydi ve Jongin temizlik yapıyordu.Bu özel günün birde sürpriz yumurtası vardı.Koca bebek Oh sehun.Bu bebek tüm gün evin içinde boş boş dolanır sevgilisine extra iş çıkarırdı.Ve kendisi zahmet edip elini bile atmazdı.Bunun nedeni girdikleri iddiaları hep sehun'un kazanması bu nedenle pazarların Jongin'e kalmasıydı.Alnındaki teri sildi.Daha yapması gereken o kadar iş vardı ki.

Odaya giren Sehun kendini sevgilisinin Yeni topladığı yatağa atıp dümdüz duran çarşafı buruşuk hale getirmişti.jongin bunu görünce ateş saçan koyu gözlerini sevgilisinin üzerine çevirdi ve yüksek bir tonda çığırdı.

"Oh Sehun sen beni çıldırmak mı istiyorsun?"

Sehun onu umursuyor gibi durmuyordu.
Avuç içleri ile yatağı okşarken kafasını az ilerisinde elinde elbise ve yanında ütü masası bulunan sevgilisini görebilmek için kaldırdı.

"Yatak da ne rahatmış değil mi Jongin?Aldığımıza hiç pişman değilim."

Jongin sabır dilercesine gözlerini kapattı ve yarım bıraktığı işine geri döndü.

"Sehun bir daha yeni yaptığım şeyleri bozarsan gece koltukta yatarsın.Beni çıldırtma.Ayrıca yatak yataktır işte hepsi de rahat."

Sehun havaya üfleyip dikleşti ve sırtını yatağa yasladı.Ellerini birbine kenetlenip gözlerini tekrar sevgilisine çevirdi. Kafasındaki sinsi planları nasıl dile dökmesi gerektiğini belli etmeden altan altan hissetirmek istiyordu

"Hadi ama bebeğim düşünsene biz tam sevişiyoruz ve yatak rahat olmadığı için sırtın acıyor.Bu kötü olurdu."

Jongin duydugu cümle ile gözlerini ütülediği elbiseden kaldırıp kızaran yanaklarıyla sehun'a dikti.Utandığını gizlemek için hemen gözlerini kaçırdı ve yaptığı işe geri döndü.Nerden çıkmıştı şimdi bu sevişme mevzusu emin olamıyordu.Düşündü.Kendisi elbise ütülüyordu ve sehun yatakta uzanıyordu.Bu durumda konu nasıl sevişmeye gelmişti?Ne zaman bu tarz bir cümle geçse domates gibi kızarıyor çok utanıyordu. Aklında dolanan soru bulutlarını dağıtrak cevap bekleyen sevgilisine bakmadan dolabın önüne doğru ilerledi.Ütüleyip, katladığı elbiseleri kategorilere ayırarak dolaba dizdi.Uzun süredir hala beraber olmamışlardı.Pek çok sebebi vardı.Birincisi Teyzesinin sürekli onları ziyarete gelmesiydi.Ikincisi Evlerini taşıma temizleme yerleştirme işleriydi.Üçüncüsü ise Sehun'un her fırsatta arkadaşlarının ziyarette gelmesiydi.Bu durumda sevişmezlerdi zaten.Ve ayrı bir konu ise Jongin'in aşırı derece de utanmasıydı.Sehun'un durduk yere bu konuyu açmaya çalışması onu utandırmıştı bile.Arkası dönükken kızaran yanakları görünmediği için daha rahat konuştu.

"Sehun.yatağın rahatlığı ile sevişmemizin ne alâkası var?"

"Bebeğim yatakta ve sevişme kelimeleri doğruca eş anlamlıdır ve birbirini yapbozun bir parçası gibi tamamlar."

"Gevezeliği bırak ve bozduğun yatağı düzelttikten sonra aşağı in"
dedikten sonra kapıya doğru ilerledi.aşağıda kahuvalti hazırlamıştı. Soğumada  yemeleri gerekiyordu.Bir nevi kaçmak da sayılırdı.Hüzü kırmızının koyu tonuna bulanmışken dönüp de ona bakamazdı.

"Jongin bekle bak.şimdi b..."

Jongin sevgilisinin konuşmasına izin vermeden kapıdan çıktı ve Kalsaydı muhtemelen sevgilisi gene sevişmekten bahsedecek,o ise kızarıp kendini rezil edecekti.En iyisi kaçmak diye düşündü.

ᶜʰᵉʳʳʸ ᵇˡᵒˢˢᵒᵐˢ ᵃᶠᵗᵉʳ ʷᶤᶰᵗᵉʳ/ ˢᵉᵏᵃᶤ Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang