Bölüm 25

394 50 20
                                    

"Ama sana bir tavsiye.Bir daha bu sınıftan birine özelikle Jongin'e bulaşmaya kalkarsan bu sefer bu kadarla kalmam.duydun mu? Ve Junseok ben sana ön gömlek fazla gelirim."
*******

"Sehun iyi misin?"

Jongin parmak uçlarını usulca Sehun'un kandan kurumuş dudak kenarına götürdü.İçi gidiyormuş gibi hissediyordu.O bile canı yanar diye dokunamazken Junseok iti acımadan vurmuştu.Sehun'un canının yanıyor olabilme ihtimali bile Jongin'i deli ediyordu.İçindeki ağlama isteği çığ gibi büyüyor fakat bir türlü dışarı çıkıp rahatlamasına izin vermiyordu.Hem Sehun'un da üzüleceğini biliyordu.

"Bunlar başına geldiği için üzgünüm."

"Eğer ben olmasaydım Sehun bunların hiçbirini yaşamazdı" diye içinden geçirdi.

İçindeki mahçubiyet onu öldürecek gibiydi.O olmasa bunların hiç biri Sehun'un başına gelmeyecekti. Sehun yine kendi halinde düzgün bir hayata devam edecekti..Sürekli bu düşünce aklını kurcalıyordu.
Tüm bunlar kendi yüzünden olmuştu.yine de bencil davranmaktan başka çaresi de yoktu.Çünkü Sehun'u çok seviyordu.

Sehun mahçup bakışlı sevgilisinin saçlarını okşadı.Jongin'in onun için endişelenmesi,onun için korkması veya herhangi bir şey yaparken 'sehun' düşüncesi öylesine mutluluk vericiydi ki Sehun için.Sırf bu yüzden bile tonlarca dayak yiyebilirdi.

"Özür dileme seni aptal." dedi kıkırdayarak Sehun.Sonra ciddi bir havaya büründü.Jongin'in belli etmese de içten içe bu olanlar için kendisini suçladığını biliyordu.Hiçbiri onun yüzünden değildi.Kimsenin onun sevdiği birine en ufak bir laf söylemesine müsade etmezdi

"Jongin o kadar da acımıyor"

Sehun yüzündeki sevgilisinin elini alıp öptükten sonra kalbine koydu.

"Ama biri sana bir şey dediğinde ve sen üzüldüğünde burası acıyor."

Gözlerini Jongin'in koyu derinliklerine kitledi.

"Öyle acıyor ki dayanamıyorum Jongin.Yüzündeki şu acı ifade en çok acıtıyor.Sen üzülmesen olmaz mı?"

Gülümsedi Jongin.Kalbinin en derinliklerinden gelmişti bu gülümseme.Öylesine sıcak ve içten...

"Üzülmem Sehun.Yanımda sen oldukça ve arkamda durdukça ben hiç üzülmem"

********
Okul koridoru tamamen boşalınca Jongin Sehun'un önünde dikilerek ufak yaraya baktı.Herkesin okuldan çıkmasını beklemek onun için ölüm gibiydi.Sehun'un canının acıyor olma düşüncesi bir türlü aklından çıkmıyordu.

"Acımadığına emin misin? Kötü görünüyor."

Sehun yüzünü biraz daha Jongin'in yüzüne yaklaştırdı.Aralarında çok az mesafe vardı ki boyları nerdeyse eşit olduğu için birazcık yakınlık yetiyordu.

"Aslında birazcık acıyor" diye yalan söyledi sehun.

Jongin bu kelimeyi duymaktan nefret etti.'Acıyor'
Sehun'un öyle düşünmediğini bilse bile canı yanmaya devam.ettikçe kendisini suçlayacaktı.

"İlaç getireceğim"

Arkasını dönüp revire ilerleyen Jongin'in elini tutarak durdurdu Sehun.

"Jongin dur!"

Elinde hissetiği sıcak eller ile olduğu yerde durup sevgilisine döndü.

Sevgilisinin yumuşak ellerini okşarken yüzüne oyuncu bir gülümseme ekleyip;
"Bir makalede okumuştum." diye söze başladı Sehun.

Alaycı sırıtışı gören Jongin'in ağırlığını bir ayağına verip ilgili tavırla Sehun'u dinledi.

ᶜʰᵉʳʳʸ ᵇˡᵒˢˢᵒᵐˢ ᵃᶠᵗᵉʳ ʷᶤᶰᵗᵉʳ/ ˢᵉᵏᵃᶤ Where stories live. Discover now