Bölüm 11

568 81 201
                                    

"Çünkü Jongin ben sana eskisi gibi hyung demek istiyorum"

Jongin oluşan yakınlıktan nefesini tuttu.Nefes almadan ölmek şu an içinde bulunduğu durum için kurtuluşların en güzeli gibiydi. İçindeki azgın kurtlar Sehun'un onu öpmesi için yalvarıyorken bunu dile getirmemek onu deli etti.Ne zaman böylesine bir öpücük dilenecek duruma gelmişti kendisi de bilmiyordu.Fakat duygularına bi şeyler olduğu inkar edilemeyecek kadar aşikârdı.Bir öpücük istemek,yani o küçük olmasına rağmen dolgun ve pembe dudakları öpmek neden bu kadar doğru hissettiriyordu? Dünyanın tüm doğruları toplanmış gibiydi.

"B-bana diyebilirsin."

Kekelemesi içinde kıpırdaşan heyacan ve Sehun'un, yüzüne vuran naneli nefesi yüzünden olmuştu.

"Hyung diyebilirsin Sehun."

Sehun yüzünde oluşan gülümsemeyi saklayamadı.Belki de hayalinde canlandırdığı sahneyi gerçekleştirir ve Jongin'i belinden tutarak kendine çekerken dudakları istekle buluşur,ahenkle ilk danslarına başlardı.

"Sana diyeceğim Jongin." dedi ve devam etti.

"Hyung!"

Jongin bu kelimenin tüm organlarını böylesine harekete geçireceğini asla tahmin edemezdi.Küçük bir kelimenin bedenini böylesine kontrol dışı bırakması alışılmadıktı

'Bu lanet olası titreme de ne'
diye içinden geçirdi.

Gözleri yüzüne değen nefes ile kapandı.Istekli görünüp görünmesi şu durumda umrunda değildi.Belki de bu bir kabullenişti.

Sehun kapanan gözler ile kıkırdamak istiyordu.Düşüncelerinin gerçek olmasını ve Jongin'in onu öpmesi için gözlerini kapatmasını istedi.Gerçek olsaydı eğer şuan, şu dakika dolgun dudaklara kapanır tadını almak istercesine uzunca emerdi.

Sonra gözleri koridora takıldı.O an tüm kötü olasılıklar toplanmış ve üstüne çökmüş gibi hissetti.Okulun koridorunda öylece yanlış anlaşılacak bir pozisyonda duruyorlardı.Kendine çeki düzen verdi.

Geri çekilmeden kimsenin görmesini umut ederek ıçindeki o itici dürtü ile Jongin'in dudağının kenarına öpücük bırakıp geri çekildi.Arkasını topuğunda ters dönerek döndü ve yaptığı şeyi unutmaya çalıştı.İçindeki fırtına dinecek gibi değildi.Unutmaya çalışmasıydı iyi şeyler olmayacağı kesindi.

Kendine hakim olduğu için mutluydu.Elbetteki daha yakın bir temas isterdi.Lakin okulun koridorunda böyle bir şey yapmak onun için zordu.Gözlerini kapatıp dudaklarını yaladı.Bu temastan oluşan tadı hissetmek istiyordu.Yavaş adımlar ile ilerlerken arkasında kalbi kafesten çıkmak için çırpınan kuş misali gibi atan,donmuş bir Jongin bıraktığından habersizdi.

Jongin öldüğünü ve yepyeni içini kıpır kıpır eden bir dünyaya gözünü açmış gibi hissetti.Bu hissi öylesine sevip benimsedi ki o küçük pembe dudaklar onunmuş gibi sahiplendi.Kalbinin o anda düğümlendiğini sadece bir kişinin ismini haykıracağına yemin eder gibi hızlı hızlı attı.

Önünden yürüyen ve ona artk normal gözle bakamayacağını anladığı Sehun'un peşine takıldı.

Eve varana kadar Jongin birçok hayal alemine dalmış bazen utanmış bazen de kendini aptal gibi hissetmişti.Bu değişik duyguyu sevmişti onu öylesine benimsemiş öylesine sevmişti ki sanki bunun için doğumuş gibiydi.Yıllarca saklanmış bugün gün yüzüne çıkmış gibi.

Eve girdiklerinde heyecandan titreyen vücudunu ve kızaran yüzünü saklayamadan banyoya koştu.Yüzüne soğuk suyu durmadan vururken kafasındaki düşünceler onu boğacak raddeye getiriyordu.Nefesi düzene girene kadar ellerini lavaboya dayayıp aynadan yansımasını izledi.Alt tarafı ufak bir öpücük olmasına rağmen dolgun ve pembe dudakları öpmek neden bu kadar doğru hissettiriyordu.Alt tarafi bir öpücüktü evet.Lakin bu alt tarafı öpücük onun tüm dengesini alt üst etmişti.Bacaklarının bağı kopmuşçasına ayakta duramaz olmuştu.

ᶜʰᵉʳʳʸ ᵇˡᵒˢˢᵒᵐˢ ᵃᶠᵗᵉʳ ʷᶤᶰᵗᵉʳ/ ˢᵉᵏᵃᶤ Onde histórias criam vida. Descubra agora