birthday gift

1.9K 80 50
                                    

Ben geldim.Baya fazla bölüm atıyorum bence.Hepinize iyi okumalar yorum yapmayı ve oylamayı unutmayin lütfennn.

~~~~

"Barış ben nereye saklanayım?Masanın altı olur mu?Eve ilk defa geliyorum içerideki odalar müsaitse oraya saklanayım.Hangisi çabuk seç çabuk!" dedim aceleyle bir yandan da oraya buraya koşuşturuyordum.

"Can saklanmak yerine sakin olmayı dene.Şu koltuğun üstünü düzeltmen yeterli bi de yakanı toparla."demesiyle aynaya baktım.Kızarık boynum pek iç açıcı gözükmüyordu.

Dediklerini hızlıca yapıp ona döndüm.Zilin bir kere daha çalmasıyla kapıyı açtı.

Annesi kapı açılınca üçten geriye saymaya başladı.Bir dedikten sonra merdivenlerin ordan elinde bir doğum günü pastasıyla on yaşlarında bir kız çocuğu belirdi.

"İyi ki doğdun abi."dedi kocaman bir kahkaha patlatarak.

Bugün Barış'ın doğum günü müydü?E pastayla kapıda duran kız çocuğuna bakılırsa öyleydi tabi.Keşke bilseydim diye düşündüm.Ona bir hediye alabilirdim en azından.

Barış küçük kızın getirdiği pastaya gülümseyerek bakıyordu.

"Abi üflesen mi artık?Pasta yemek istiyorum ben." dedi yine güzel bir gülümsemeyle.

"Pardon güzelim.Dur bakalım abin önce bir dilek tutsun."dedi ve o güzel gözlerini sımsıkı yumarak dileğini tuttu.Ardından pastayı tek nefesle üfledi.Alkışlayarak kapıdaki seremoniye son verdik ve içeri geçtik.

Annesi elleriyle beni göstererek konuşmaya başladı.

"Barış arkadaşınla tanıştırmayacak mısın beni?"

"Ah, anne pardon.Ben doğum günüm olduğunu bile unutmuşum.Kafam çok yoğun hemen tanıştırayım sizi.Bu Can."

"Memnun oldum Can.Ben de Arzu.Barış'ın annesiyim onu anlamışsındır zaten."dedi ve elini uzattı.

Elini sıktıktan sonra konuşmaya başladım.

"Memnun oldum Arzu abla."

"Ben de Yağmur."diyerek bana elini uzatan küçük kıza baktım.

"Ah, tanıştığıma memnun oldum Yağmur.Ne kadar güzelsin sen böyle!"

"Abim de aynısını söylüyor.Güzel miyim anne?" demesiyle Arzu ablayla gülüşmeye başladılar.

Fırsattan istifade Barış'a yanaştım.

"İnsan söyler doğum günüm diye.Hediye falan alırdım "dedim yapmacık bir kızgınlıkla.

"Aklımdan uçup gitmiş vallaha.Hem hediye almaman iyi olmuş Can.Ben hediyemi senden kendi yöntemlerimle alırım."dedi ve göz kırparak annesinin yanına doğru ilerledi.

Burası çok mu sıcak olmuştu?Şuan bahsettiği hediye tam olarak neydi?Babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi?

"Can hadi gel annem pastayı kesiyor."

Düşüncelerimi bölen Barış sayesinde yerimden kıpırdamayı akıl ederek yanlarına geçtim.Arzu abla pastayı keserek tabaklara dağıttı.

"Can anlat bakalım kimsin sen?"

"Ben işte Barışla aynı iş yerinde çalışıyorum."

Anlatmaya devam edecekken araya giren Barışla susmak zorunda kaldım.

"Birincisi çalışıyordun çünkü ben bugün kovuldum anne.İkincisi kendisi şirketin sahibi sayılır.Babasının şirketi yani."

"Sence şirketin sahibi konumunda olsam şuan kovulmuş olur muydun Barış?"dedim göz devirerek.

"Yeni tanıştınız yani daha?Ayrıca yeni başladığın iş yerinden bu kadar hızlı kovulma sebebini merak ettim." dedi Arzu abla.

Bunu nasıl açıklayacağını merakla beklerken tereddüt etmeden verdiği cevapla şaşırmıştım.

"Anne eşcinsel olduğum öğrenildi.Patron homofobik olunca kovuldum işte."

Annesi biliyor muydu yani?Ne kadar güzel diye düşündüm.Kim olduğunu saklamadan rahat rahat yaşamak...

"Ne alaka şimdi eşcinsel olunca işini yapamıyor musun?Ben sana dedim ama burda böyle sıkıntılar olabilir diye.Keşke gelmeseydin annecim.Biz gelirdik yanına."

"Anne geldiğim iyi olmuş aslında."dedi ve beni kendine çekerek sardı.

"Canla tanıştım işte.Fena mı oldu?" dedi ve bana bakarak göz kırptı.

"Öyle diyorsan öyledir annecim."dedi annesi ve konu kapandı.Açılmadan kapanması iyi olmuştu aslında.Şuan bile kıpkırmızıydım çünkü.

Gecenin ilerleyen saatleri normaldi.Barış Yağmurla uğraşmış.Ben de Arzu ablayla sohbet etmiştim.Çok tatlı bir kadındı.Saat geç olunca da taksi çağırıp gittiler.

Onların ardından Barış'a evi toplaması için yardım ettim ve ben de evime gitmek için ayaklandım.

"Ben de gideyim artık çok geç oldu."

"Nereye gidiyorsun Can?"dedi ve üzerime doğru yürümeye başladı.

O bana doğru yürüdükçe ben de geri geri gidiyordum.Sırtımı çarptığım kapıyla duraksadım.O da kollarını başımın iki yanına koyup beni kapıyla kendisi arasında sıkıştırdı.

Kulağıma yaklaşarak sessizce konuşmaya başladı.

"Bana doğum günü hediyesi vermeyecek misin?"

Fısıltılı sesi kanımın kaynamasına sebep olurken vücudum alev alev yanıyordu.Tam yutkunurken öptüğü adem elmasımla gözlerimi sıkıca yumdum.

Anlaşılan bu gece uzun sürecekti.

FEEL ALİVE  | CEMBAR (TAMAMLANDI)حيث تعيش القصص. اكتشف الآن