stomach bleeding

1.1K 64 48
                                    

Geçiş bölümü yazdım.Bir dahaki bölüm ne olduğunu öğreniyoruz.Bu arada bölümü dün paylaşıcaktım ama uyuyakalmışım.O yüzden çok özür dilerim.Bol yorum ve oy bekliyorum ve sizi seviyorum 💘

~~~~~~

Ellerim dudağımda aptal gibi sırıtıyordum.

Beni ittiren bir herifi öptüğüm için mutluydum işte.

Aşk böyle şuursuz bir şey miydi?

Otele gelmiş ve güzel bir duş almıştım.Daha sonra da çantama koyduğum birkaç vitamin hapını yutmuştum.

O gittiğinden beri kendime iyi bakmıyordum zaten.İyice zayıflamış ve güçsüzleşmiştim.

İlacımın onda olduğunu biliyordum.Karşılıksız olan öpücüğü bile eskisinden çok daha iyi olmamı sağlamıştı.

Kıyafetlerimi giydikten sonra biraz uzanmıştım ki çalan telefonum bana rahat vermemişti.Arayan babamdı.

Çok özlemiştim onu.(!)

"Efendim?"

"Can döndükten iki hafta sonra herhangi bir planın var mı?"

"Hayır baba ne alaka?"

"Güzel o zaman nikahı o tarihe alabiliriz.Balayı için yurtdışı mı yoksa yurtiçi tatil mi istersin?"

"Baba bu acelenin sebebi ne?İkimiz de istemiyoruz işte.Neyi zorluyorsun?"

Bir kahkaha attı.

"Can,sen aptalsın.Çisem istemiyor zannediyorsun değil mi?Kızın sana nasıl baktığını fark ettin mi hiç?Babasına bu fikri veren de oymuş.Şirket hissesi dağılmasın demiş.Senden hoşlanıyormuş zaten."

Siktir Can.Senin yüzün ne zaman gülecek?

Bir de başıma benden karşılık bekleyen birisi çıkmıştı.

Bu saatten sonra kimseye karşılık veremezdim zaten.

Tek bir kişi hariç.

Ama onun da benden bir beklentisi kalmamıştı.

Telefonu babama düşüneceğimi söyleyip apar topar kapattım.

Daha sonra gün boyu pineklemiş.Sonunda ise uyuyakalmışım.

Sabah duyduğum alarm sesiyle ayaklanmış hızlıca takım elbisemi giyip katılmam gereken toplantı için yola çıkmıştım.

Toplantı salonuna girdiğimde adımın yazılı olduğu koltuğa oturarak diğerlerini beklemeye başladım.

İçeriye giren adamları tek tek incelerken gördüğüm kişiyle içimden ettiğim küfürü durduramadım.

Bu sikik James'in burada ne işi vardı?

Beni görünce yüzündeki ifade değişti.

Anlaşılan o da benden nefret ediyordu.

Ama birbirimize olan nefretimizi yarıda keserek toplantıya başladık.

Gerçi toplantı sırasında gözlerim hep Barış'ı aradı.James burdaysa o da burda olabilirdi.

Toplantı bittiğinde bile hala onu arıyordu gözlerim lâkin yoktu.

Aklıma gelen şeyle kapıdan çıkan James'i durdurmak adına seslendim.

"James,biraz konuşabilir miyiz?"

Dememle kafasını aşağı yukarı sallayarak gelip karşıma oturdu.

"İlk öncelikle Barış burada mı çalışıyor?"

"Hayır." dedi sert bir sesle.

"Bir de sana bir şey daha sormak istiyorum.Dün evden çıkmadan Barış'a bir daha hastanelik olma dedin.Ne demek istedin?"

"Dalga mı geçiyorsun benimle?Onu bok gibi bıraktıktan sonra neler yaşadığını hiç merak etmedin mi?Neler yaşadığını bilmiyor musun?"

"Hayır."dedim kırgın sesimle.

Benim yüzümden çok canı yanmış mıydı?

"Bak Can,anlatırım ama ben de senin onu neden bıraktığını öğrenmek istiyorum.Anlaştık mı?"dedi ılımlı bir sesle.

Kabul ettim.Canını nasıl yaktığımı merak ediyordum.

"Biliyorsun sen onu terk ettiğinde ameliyattan yeni çıkmıştı.Bünyesi çok zayıftı.Buraya geldiğinde sürekli ölmek istediğini söylüyor ve uykularında kimsenin onu sevmediğini sayılıklıyordu.Tabi ben bu ciddi durumu çeviriden söylediklerini kendi dilime çevirene kadar anlayamadım.Ama o bazen ağlama krizlerine girip kendini kaybettiğinde zaten kötü olduğunu biliyordum."

Gözümden damlayan yaşı elimin tersiyle sildim.

Ben o yaşasın diye yapmıştım her şeyi.

"Sonra yine birgün ağlama krizine girdiğinde aralıksız kusmaya başladı.İlk başta biter sandım ama ağzından çıkan sıvı kırmızı bir renk olunca o zaman hastaneye götürdüm onu."derin bir nefes alarak devam etti.

"Strese bağlı mide kanaması geçiriyordu.Ameliyattan yeni çıkmış adam yeniden ameliyata girdi.Uzun süre yoğun bakımda kaldı."

Gözyaşlarım durmuyordu.

Benim yüzümden incinmişti.Canını yakmıştım onun.

"Sonra biraz toparladı.Çünkü ben tanıdık bir arkadaşım vasıtasıyla Emma'yı getirdim ona.Baba oldu Can."

Ağlamam şiddetlenmişti.Hıçkırıklarım durmuyordu.

Baba olmak ona iyi gelmişti.Tıpkı konuştuğumuz gibi.

"Baba olunca hayata döndü.Tam üzgün olduğunda Emma yanına gelip saçlarını yapmasını istiyor ve onu öpücüklere boğuyordu.İşte o zaman o somurtkan adam yerine güleryüzlü bir adam görüyordum."

Eskiden çok gülerdi ve ben o gülen yüzü soldurmuştum.

"Olay bundan ibaret Can.Şimdi sıra sende ne sikime terk ettin bu herifi?"

Demesiyle yutkundum.O günlere tekrar geri dönmek bile canımı haddinden fazla yakıyordu.

Ve babama olan nefretim her seferinde katlanarak artıyordu.

FEEL ALİVE  | CEMBAR (TAMAMLANDI)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon