first

2.3K 80 44
                                    

Sertçe yutkundum.

Onu istiyor muydum?

Evet.

Peki korkuyor muydum?

Ona da evet.

Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.Bir yanım ona karşılık verip onunla bir bütün olmak için cayır cayır yanarken öbür yanım hayal ettiğim gibi olmamasından korkuyordu.

Ama şuan korkumun önüne geçen merak duygusu bedenimi sarmış durumdaydı.Bedenini merak ediyordum.Teninin tadını merak ediyordum.Onu tüm çıplaklığıyla görmek ve bilmek istiyordum.

O an gelen cesaretle omuzlarından tutarak kapıya yasladım onu.Şimdi kapı ve benim aramda sıkışan taraf o olmuştu.

Boyu o kadar uzundu ki o güzel dudaklarını öpebilmek için parmak ucunda yükselmem gerekiyordu.Parmak ucunda yükselerek yapıştım dudaklarına. Ellerim omuzlarındaki yerini alırken onun elleri de benim belimdeki ait oldukları yeri bulmuşlardı.

Nefes almak için dudaklarımızı ayırdığımda güzel gözlerine baktım.Ellerimi boynuna taşıdım ve bacaklarımı beline doladım.Destekleyerek beni kucağına aldı ve odaya taşımaya başladı.

Odaya giderken bir yandan boynunu öpüyor arada dil darbelerimle onu çıldırtıyordum.Bunu inlemelerinden anlıyordum.

Sırtım yumuşak yatakla buluştuğunda geri dönüşüm olmadığını anlamıştım.

Dudakları arsızca dudaklarımı sömürüyordu.Bazen ufak ısırıklar bazen de dil darbeleriyle beni delirtecek kadar tutkuluydu.

Dudaklarımı serbest bıraktığı anlardaysa boynumu öpüyor ve benim kendimden geçmeme sebep oluyordu.

Ben de iç güdüsel olarak kendimi ona bastırıyor ve karşılık olarak da inlemeler alıyordum.Bu inlemeler de kendimi kaybetmeme sebep olacak şekilde beni delirtiyordu.

Ben kendimi onun büyüsünde kaybetmişken doğrularak üzerindeki tişörtten kurtuldu.Onu hiç böyle görmemiştim.Bu vücut gerçek miydi?

Ben bu güzellik karşısında kendimi kaybetmişken elleri tişörtümün eteğini kavradı.Kendimi yukarı kaldırarak ondan kurtulmasına müsaade ettim.

Kasıklarımın biraz üzerinden başlayarak öpmeye başladı gövdemi.Arada ısırıklar atıyor arada dilini kullanarak beni öldürmeye çalışıyordu sanki.Bense sadece kafasını okşuyor ve kendimi ona daha çok bastırıyordum.

Koskocaman odada o,ben ve inleme seslerimiz vardı sadece.

İlk başta tereddüt içinden olan ben şimdi tamamen emindim.

Onu istiyordum.

Kafasında olan ellerimle saçlarını çekiştirerek bana bakmasını sağladım.Daha sonra onu ittirerek kucağına yerleştirdim kendimi.

Yeniden öpmeye başladım dudaklarını.Ah, dudaklarına dayanamıyordum.Sanki dudakları benim yıllardır aradığım evim gibiydi.

Öpmeyi nihayet bitirebildiğimde ellerim şortuna doğru ilerledi.Tek hareketle kurtuldum ondan.Yüzümdeki arsız ifadeyi tahmin edebiliyordum.

Daha önce söylemiş miydim?Onu deliler gibi istiyordum.

Bu hareketimle ona da bir cesaret gelmiş olmalı ki bu sefer odanın bir köşesine fırlatılan benim şortum olmuştu.

Şuan ikimizde sadece iç çamaşırlarımızla duruyorduk.

Benim karşıma geçerek bacaklarımı ayırmasıyla derin nefesler almaya başladım.Vücudum şuan alev topu gibiydi.Her yanım arzuyla dolup taşmıştı adeta.

Bacak içlerime kondurduğu sulu öpücüklerle ağzımdan istemsizce bir küfür savruldu.

"Siktir Barış.Dayanamıyorum artık."dememle tek çırpıda aramızdaki tek engeli de ortadan kaldırdı.

Utanmam gerekiyordu değil mi?Şuan asla utanmıyordum.Çünkü düşünebildiğim tek şey onu hissetmekti.

Daha sonra kendi iç çamaşırından da kurtuldu.

Şimdi yatağın ortasında birbirinden gizlisi saklısı kalmamış iki adam çırılçıplak oturuyorduk.İkimiz de asla utanmıyor hatta daha fazlasını istiyorduk.

Üzerime doğru eğilmesiyle bir bütün olmamıza az kaldığını anlamıştım.

O da beni daha fazla kıvrandırmadı zaten.Bana istediğimi verdi.Bizi bir bütün yaptı.

Gecenin sonunda birbirinin çıplak göğüslerine sarılmış iki adam yatağın ortasında uyuya kaldık.Uyumadan önce aramızda geçen son diyalog ise tam olarak şöyleydi.

"Bu aldığım en güzel doğum günü hediyesiydi Can."

"İyi ki doğdun Barış.Umarım bundan sonra bütün doğum günlerin benim kollarımda son bulur."

~~~~

Yazmayı başardım mı bilmiyorum.O yüzden olmuş ya da olmamış yazarsanız çok sevinirim.Oylamayı da unutmayın lütfen.Çok teşekkür ederim şimdiden...

FEEL ALİVE  | CEMBAR (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now