chaos day

1.6K 76 52
                                    


Bugün bayağı yorum geldi.Ben de gaza geldim ve en uzun bölümümü yazdım.Yorum ve oylarınızı bekliyorum ve sizi çok seviyorum.

////////

"Barış!" diye bağırdım ama cevap vermedi.Bir hışımla kalktım ayağa.

"Barış nerdesin lan sikik herif?"

Mutfakta yoktu.Yatak odasında da yoktu.Büyük ihtimalle tuvaletteydi.Işığın açık olduğunu görünce kapıyı yumruklamaya başladım.

"Barış çabuk çık lan.Sen benimle dalga mı geçiyorsun?"

"Can salak mısın?Tuvaletteyim bekle lan.Ne oluyor Allah aşkına?"

"Çık bana sana göstericem ne bok olduğunu."

Kapıyı hızlıca açtı.

"Noldu Can?Naptım yine?"

"Ne mi yaptın?Lan şerefsiz maillerime bakmak için bilgisayarı elime aldım.Gelen mesaja bak.James mesaj atmış."

"Siktir."dedi ve ellerini saçlarına geçirip sıkıntılı bir nefes verdi.

"Siktir miktir yok.Yazmış ki 'Barış konuştuğumuz gibi geliyorsun yarın değil mi?'.Hayırlı olsun yolculuğun."

"Ya Can biraz sakin ol lütfen."

"Ne sakini be.Ne zaman haber vermeyi düşünüyordun?Ya da haber vermeyecek miydin?Gece benimle yatıp sabah beni bok gibi bir başıma bırakıp defolup gidecek miydin?"

"Saçmalama lütfen.Sakin ol ve dinle."

"Sakin ol demeyi kes bana.Anlat ne anlatıyorsan."

"Geç otur şu koltuğa bağırma bi!Yazık o güzel ses tellerine."

"Romantik romantik konuşma bana.Anlat diyorum anlat."

Beni kolumdan tutarak koltuğa oturttu.

"Sakin ol gerçekten.İşten kovulduğum ilk gün ne kadar sana belli etmesem de çok korktum ve panikledim.Kendim için değil Can.Annem ve Yağmur için.Onlara ben olmasam bakabilecek kimse yok.Daha her şeyi konuşamadık seninle.Annem kanser hastasıydı ve tam dört kez yendi.Çalışma şansı yok.Ben olmazsam ellerine para geçecek bir geçim kaynakları yok."dedi derin bir nefes eşliğinde daha sonra dudaklarını yalayarak konuşmaya devam etti.

Böyle önemli bir konunun ortasında bile yaladığı dudakları bende onu öpme isteği uyandırıyordu.

"Korktum işte.Ben de belki eski işime dönerim ve toparlarım dedim.Hemen James'e yazdım.İşe alımlarla ilgilenen oydu çünkü.Anında kabul etti.Sana yalan söylemek istemiyorum.Benimle tekrar birlikte olmak istediğini ve beni yanında istediğini söyledi."

Birkez daha duraksadı.Şimdi de suratının ortasına bir yumruk geçirmek istiyordum.Her ne olursa olsun başı sıkıştığında koştuğu ilk kişi ben değil de o olmuştu çünkü.

Gerçi o zamanlar daha yeniydik ama yine de kızıyordum işte.Belki de deli gibi kıskanıyordum.

"Ben seni söyledim ona yemin ederim.Bir ilişkiye başlamak üzereyim ve sadece iş hakkında konuşmak istiyorum dedim.O da patrona sorup yine de işe geri dönebileceğimi söyledi.Gün olarak da yarını kararladık."

Sağ elimi iki elinin arasına alarak konuşmaya başladı.Bir yandan da beni sakinleştirmek için elimi okșuyordu.Ki bu işe yarıyordu.

"Ama sonra sen geldin.İş ayarlayabilirim dedin ve ben de bu planı askıya aldım Can.Ama o kadar hızlı iki gün yaşadık ki ben James'e yazmayı unutmuşum.Olay bundan ibaret."

Elimi tutan elleri şimdi yanağımdaydı .

"Yani yavrum bu kadar sinirlenip o güzel ağzını bozmana gerek yok."dedi ve dudaklarıma kısa bir öpücük kondurdu.

"Güzel ağzını küfür etmek yerine beni öpmek için kullanman daha iyi olur."

Seni sonsuza kadar öpebilirim zaten Barış diye geçirdim içimden.Sonra konumuzun bu olmadığını fark ederek konuşmaya başladım .

"Ben sandım ki işte anlarsın ya korktum Barış."

"Anladım yavrum benim.Ama beni de korkuttun yani.Şimdi izninle ben James'e gitmeyeceğimi yazmaya gidiyorum.Sen de bir elini yüzünü yıka kendine gel."dedi ve son olarak burnuma bir öpücük kondurarak kalktı.

İşte böyle ufak hareketleri beni bitiriyordu.Sinir falan kalmamıştı bende.

Dediğini yapıp elini yüzümü yıkamaya gittim.

İşimi bitirdikten sonra odaya geri döndüm ve onu kanepede uzanırken buldum.

Hemen kendimi yanına atarak kedi gibi göğsüne sığındım.O da kollarını bana sararak biraz daha bütünlemeşmizi sağladı.

Biz buyduk işte.Bir dairenin ortasında kanepede birbirine sarılarak ikiden bir olan adamlardık.

Çok kısa zamanda çok fazla huzur getirmişti Barış hayatıma.Öncesinde sadece işe ve eve giden bir çocukken şimdi sadece onun yanında olmak isteyen cesur bir adamdım.

Yani bazı zamanlar cesur bir adam.

Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda bana baktığını gördüm.

"Barış benden gözlerini alamıyorsun farkındasın değil mi?"

"Kendini benim baktığım yerden görsen tek bir anını bile kaçırmak istemezdin."

"Böyle sözleri nerden buluyorsun?Arama geçmişine bakacağım kesin internetten bulup bana.hava atıyorsun."dememle ufak bir kahkaha attı .

"Sana bakınca içimden geliyor.Romantik bir adam olmayı ben seçmedim.Beni bu hale sen getirdin."

"Barış eridim bittim burda.Dur artık."dedim ve kendimi yükselterek boynuna sulu bir öpücük bıraktım.

"Can şuan ben de eridim.Şey ya saat geç olmuş.Yatak odasına mı geçsek artık?"

Normalde benim utanmamı bekliyordu.Ben de artık onu şaşırtmak istiyordum.

"Biliyor musun?"dedim.Doğrularak ve onun biraz daha yatmasını sağlayarak.

"Aslında oda değiştirmemize gerek yok."

Biraz daha üstüne çıktım.Şuan kucağında oturuyor ve gözlerinin içine bakıyordum.

"Burda uyuyabiliriz istersen."dedim ve hiç beklemeden yapıştım dudaklarına.

Barış zaten dünden razıydı.Karşılık vermek için bir saniye bile beklemedi.

Gergin başlayan ve gergin devam eden birgünün sonunda salondaki bir koltukta iki adam kalmıştık.

Odada sadece nefes alışverişlerimiz , inlemelerimiz ve biz vardık.

Yarın ne olurdu bilmiyordum.Tek bildiğim ne olursa olsun yanımda Barış varken olmasını istediğimdi.

FEEL ALİVE  | CEMBAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin