two years later

1.6K 57 117
                                    

Şimdi ben bu bölümü yazdım ama sövmeyin.Ya da sövün ama az sövün.Sizi seviyorum 💘

/////

2 YIL SONRA

Banyodan çıktıktan sonra güzelce kurulanıp giyindim.İsteksiz bir şekilde bir şeyler atıştırıp her anı ıstırap gibi geçen yolu izleyerek iş yerine geldim.

Bu aralar kafam hiç yerinde değildi.Aslında o gittiğinden beri hiçbir şey eskisi gibi olmamıştı.

Sevinçle uyanan bir Can yoktu.

Mutlu uyuyan bir Can yoktu.

Kahvaltılarda yemek yerken nefes almayı unutan bir Can yoktu.

Çünkü yorgun olduğumda başımı omzuna yaslayarak huzur bulduğum Barış artık yoktu.

Kendimi bunun için suçlamadığım saniye dahi yoktu daha kötüsü.

Benim yüzümdendi.Ben kaybetmiştim onu ve şimdi onsuz geçirdiğim her saniye boğazıma bir yumru gibi oturuyordu.

Muhteşem başlayan tatilimizin ardından yeni işlerimize başlayacak ve aynı eve taşınacaktık belki de.

Evlatlık edinme konusunu bile konuşmuşken ben paramparça etmiştim her şeyi.

Hiçbir şey umrumda değildi aslında.

Sadece gitmesine sebep olan acımasız sözleri söylemeseydim diye düşünüyordum.

Onun iyiliği için yapmıştım ama bana iyi gelen tek şeyi kaybetmiştim.

Şimdi sabahları uyanmak gereksizdi.Çünkü benimle uğraşıp utandıracak mavi gözlü adam yoktu yanımda.

Dudaklarının tadını ve teninin kokusunu unutmaya başlamıştım.Ondan habersiz aldığım tişörtü o kokmuyordu artık.

Elimde sadece ikimizin sahilde olduğu fotoğraf vardı.

İlk başta bu fotoğrafı çok sevmiştim ama sonra nefret ettim.

Onu beklemeden saçlarını düzeltirken çektiğim bu fotoğraf canımı yakıyordu .Çünkü yüzünü göremiyordum.

Çok korkuyordum yüzünü unutmaktan.Ya kokusu ve dudaklarının tadı gibi o da silinip giderse aklımdan diye deliriyordum.

Ama bu hiçbir işe yaramıyordu.

Ben onsuz bir şekilde burada yaşamaya devam ediyordum.Tabi bunun adı yaşamaksa.

Uyku düzenim yerle bir olmuştu.Sadece ağlama krizlerimden sonra rahatça uyuyabiliyordum.

İlk zamanlar çok fazla ağlıyordum ve zamanla ağlayamamaya başladım.Gözlerimin etrafında sürekli kızarıklıklar vardı.Annemin zoruyla gittiğim doktorun verdiği damlalarla zar zor toparladım.

Gözyaşlarım yeniden akmaya başladı sonra.Ardından sinir krizlerine döndü.Geceleri uyanıp hiç durmadan ağlıyordum ve titremelerimi durduramıyordum.

Yine annemin zoruyla gittiğim doktor beni sakinleştirmesi için birkaç hap yazıp reçeteyi elime tutuşturduğunda dahi biliyordum.

Beni sakinleştirecek tek şey Barış'ın öpücükleriydi.Bir kere şakağımdan öpse en ufak sıkıntım kalmazdı.

Ama ben onu sırf onun mutluluğu için yarı yolda bırakmıştım.

Sahi onu mutlu etmek için bırakmıştım ya bensiz mutlu muydu?

Yoksa yaptığı en ufak şey ona beni hatırlatıyor ve derin bir boşluğa düşmesine sebep oluyor muydu?

Tek dileğim onun benimle aynı durumda olmamasıydı.Umarım benim yanan canım onun mutluluğunun bedeli olmuştur diye geçirdim içimden.İkimiz de üzgünsek bunun bir anlamı kalmazdı çünkü.

FEEL ALİVE  | CEMBAR (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now