17-İhanet♣️

686 26 10
                                    

Multimedya-Emre

Medya- Hande Yener/Acı Veriyor

17.Bölüm

"Eylül.Eylül Dikmen."  Efe'nin cevabından sonra Rüzgarın ayağa kalkıp kükremesi bir oldu. 

"Ne saçmalıyorsun lan sen!" Hızlı bir şekilde Efe'nin boğazına yapışmıştı. Eğer daha da ileriye giderse eminim başları derde girerdi. 

"Rüzgar dur lütfen." dedim. Beni takmamıştı bile. Kağan'a yardım bakışlarımı gönderdim. Üzgün ve kınayan gözlerle bana bakıyordu. Daha fazla üstümde durmayıp, Rüzgar'ı ayırmaya gitti. 

"Bırak kardeşim bu şerefsiz için değmez." Rüzgar hala Efe'nin boğazını sıkmaya devam ediyordu.Efe ise delirmiş gibi sırıtıyordu.

"Eylül bir sevgilin olduğunu bize neden söylemedin?" Zeynep'e döndüm. Sanki Rüzgar'ı daha fazla kışkırtmak için böyle konuşuyordu. 

"Eski, önemsiz olmayan bir sevgili." diye sinirle tısladım.

"Aa Eylül neden öyle diyorsun? Sen değil miydin bana sonunda aradığım sevgiyi, aşkı buldum diyen?" İnanamıyorum. Yalan atıyordu ve Rüzgarın yüzünde gördüğüm hayal kırıklığı, inandığını gösteriyordu. 

"Yalancı! Sakın inanmayın. Öyle bir şey kesinlikle demedim. Ben sana seni sevdiğimi bile söylemedim." diye bağırdım. Rüzgar, Efeyi bırakmış binaya doğru gidiyordu. 

"Eylül, gerçekten bu kadar değiştiğine inanamıyorum." Zeynep, küçümseyici ve alaylı bir sesle konuşmuştu. Onu dikkate almayıp, Rüzgar'ın arkasından koşmaya başladım. 

"Rüzgar dur bekle." Rüzgar beni duymazdan geliyordu. Hızlı ve sert adımlarla odasına girdi. Kapıyı kapatmamıştı. Sanırım benim girmemi bekliyordu. Rüzgar'ın arkasından hemen bende odaya girdim. 

"Rüzgar beni dinle gerçekten yanlış anladın." Yalvarırcasına konuşuyordum. Her şey daha yeni başlamışken yeniden bitemezdi.

"Neyi yanlış anladım Eylül söylesene. Dudaklarının kiraz gibi olduğunu mu, gerçek aşkı bulduğunu mu? Yanlış mı anlamışım söylesene!" Rüzgarın bağırarak konuşuyordu. Lanet olasıca Efenin yalanları yüzünden geldiğimiz nokta içler acısıydı. 

"Lütfen sakinleş ve beni dinle Rüzgar. Düşünmeden, ileride pişman olacağın şeyleri söyleme." dedim bende sinirle. Çünkü gerçekten saçmalıyordu. Beni dikkate almış gibi yatağının üzerine oturdu. Kafasını ellerinin arasına aldı ve başını salladı. 

"Dinliyorum." Rüzgar da cevap alınca, bende gidip yanına oturdum. Ve anlatmaya başladım. 

"Bu anlattıklarım, inanmak zorunda olduğun şeyler çünkü gerçekler Rüzgar! Şimdi ben buraya gelince Efe ile karşılaştım falan. Tamam yalan yok ilk görüşte gerçekten etkilenmiştim. Ama kesinlikle aşk ya da sevmek yoktu. Daha sonra olaylar ilerledi ve Efe bana çıkma teklifi etti. Düşündüm Rüzgar. Eğer onunla çıkarsam, seni unutacaktım. Seni unutmak istiyordum çünkü seni üzmek istemiyordum. Hala hissettiğim aşkı unutamasam da, seninle tekrar yapamazdım. Bu yüzden teklifini kabul ettim ve onunla çıkmaya başladım. Kesinlikle sevgili gibi değildik. Sadece yakın arkadaş. Çünkü Efeye karşı hiçbir şey hissetmiyordum. İşte yaklaşık iki hafta kadar sürdü. Sonra, siz gelmeden bir gün önce, tartıştık ve ayrıldık. Bu kadar Rüzgar başka hiçbir şey yok. Emin ol sana anlatacaktım ama önemli olmadığını düşünerek boş verdim. Ve en önemlisi o şerefsizin söylediği bütün şeyler yalan!" Rüzgar hiç sözümü kesmeden beni dinlemişti. Şimdide hiç tepki vermeden aynı şekilde oturuyordu. Konuşmadım bende. Düşünmesi için zaman verdim. Beklerken, Rüzgarın kollarını belimde hissettim. Bende boynuna sıkıca sarıldım. 

DÖNÜŞWhere stories live. Discover now