21-Anne-Kız♣️

604 25 6
                                    

Multimedya-Eylül

Bölüm Şarkısı- Avril Lagine/When You're Gone

Bu bölümü her zaman yorumlarıyla destek verenn @minaesenn e ithaf ediyorum :)

21.Bölüm

Masada oturmuş, Elif Teyzenin hazırladıklarını yiyorduk. Utancım hala geçmemişti bu yüzden arada kötü kötü Rüzgara bakıyordum. O da pişman olmuştu ama iş işten geçmişti artık. Tamam belki ileride Rüzgarla evlenecektik, Elif teyzenin gelini olacaktım ama daha çok erkendi ki! Elif Teyze umursamamıştı ama insan utanıyordu işte. 

"Hadi Eylülcüm yesene." İlk defa bu kadar çok yediğime inanıyordum. O kadar yemiştim ki! Birazda fazlalık olan bir düğme gibi patlayacaktım. 

"Yedim Elif Teyzecim ellerine sağlık çok güzel olmuş." diyerek gülümsedim. Bizim geleceğimizi duyunca fazlasıyla hazırlık yapmış. 

"Tatlım hiçbir şey yememişsin kızım al hadi şunlardan ye." Elif teyzenin tabağıma koyduklarına baktım çaresizce. 

"Gerçekten çok yedim bunlar çok fazla." dedim ısrarcı sesimle. Rüzgara dönünce ben bir şey yapamam şeklinde omuzlarını silkti. Elif teyzenin yeme konusundaki inatçılığını bildiğim için daha fazla ısrar etmeden yemeye başladım.

..

Oturma odasında oturmuş sohbet ediyorduk. Elif teyze bana geçen 3 sene boyunca neler yaptığından bahsetti. Aynı mimarlık mesleğine devam etmiş .Kendi iş yeri olduğu için şu anda da kendisine izin vermiş ve iki gün önce buraya gelmişti söylediğine göre. 

"Sen ne yaptın canı m nasıldı Amerika serüvenin? Duyduğuma göre oranın erkekleri çok yakışıklı oluyormuş" diyip göz kırpmasıyla, Rüzgar,

 "Anne!" diyerek öfkeyle konuşmasıyla kahkaha atarak ona baktım. İntikam vakti Rüzgar Bey! 

"Doğru duymuşsun Elif Teyze ya her yer böyle yakışıklı erkekle kaynıyordu anlatamam." Güldüğümde Rüzgarın tehlikeli bakışlarının sahibi ben olmuştum. Öfkeli bakışlarından korkmuştum. Ayağa kalktı ve beni kolumdan tutup sürüklemeye başladı. 

"Ben yatıyorum çocuklar ikinizin de odası hazır." Elif Teyzede gitmişti kim kurtaracaktı beni? Rüzgar kolumdan çekerek bahçeye çıkardı. Daha sonra da bahçedeki salıncağa oturttu. Dibime yaklaşıp kulağıma doğru 

"Demek yakışıklı erkek vardı." dedi sinirle tıslayarak. Bende aynı onun gibi kulağının dibine yaklaştım ve 

"Demek gelin." dedim. Rüzgar yüzünü benden uzaklaştırıp, afallamış ve hayal kırıklığına uğramış yüzüyle bana baktı. 

"Ne yani sadece anneme gelinin dediğim için mi bütün bu söylediklerin!" diyerek bağırdı. Kırmıştım işte onu! Hep inadım yüzümden olmuştu yine her şey. 

"Söyleseydin Eylül! Ben seninle gelecek düşünmüyorum bana gelin muamelesi yapma deseydin!" Rüzgar yine bağırarak ama bir o kadar da üzüntü içinde söylemişti bunu. Onun daha fazla üzülmesini istemediğim için elinden tuttum.

"Hayır Rüzgar yanlış anladın. Kesinlikle öyle bir şey düşünmedim." dedim ona üzgün bakışlar bakarak. 

"Öyle düşünmediysen neden o söylediğim şey için beni kırdın Eylül?" dedi iğneleyici konuşarak. Üzülmüştü sevdiğim adam işte. İki elini de tutup kafamı göğsüne yasladım.

"Özür dilerim sevgilim. Seni üzmek için söylememiştim. Annen öyle söyleyince bende şakaya devam ettim o kadar." dedim yüzüne bakmadan. Rüzgar hiçbir şey söylemedi. Bir süre aynı şekilde oturmaya devam ettik. Ellerimi bırakmamıştı ama hiçbir tepki de vermiyordu. En son dayanamayarak, 

DÖNÜŞWhere stories live. Discover now