38-Eğlence♣️

285 18 14
                                    

Bölüm Parçası- Gökhan Tepe/Beyaz

38. Bölüm

"Hoş geldin kuzu!" Teyzeme sarılıp içeriye geçtim. Babamlarla beraber sabah kalkıp buraya gelmiştik. Çünkü teyze hazretleri hepimizi davet etmişti. Bizden başka, Rüzgarlar, Emreler ve dayımlar vardı. Neredeyse aileyi toplamıştı yani.

"Günaydın." Herkesi öptükten sonra gidip sevgilimin yanına oturdum. Geceden bugün herkese Doruk'un geldiğini söylemeye karar vermiştim. Sonuçta herkes tanıyordu ve seviyordu onu.

"Birazdan herkese bir şey söylicem ama sakın sinirlenmek yok sevgilim. Seninle yalnız kalınca daha detaylı konuşuruz." Rüzgarın kulağına eğilerek söylemiştim. Diğerleri zaten kendi aralarında konuştukları için bizi fark etmemişlerdi. Rüzgar kaşlarını çatıp sorgulayıcı bakışlar atsa da ona ikna edici bakışlarımı yollayıp daha sonra konuşmak için onu oyaladım.

"Size söylemem gereken bir şey var." Yüksek sesle konuşarak bakışlarının bana dönmesini sağlamıştım. Herkes merakla beni bekliyordu. Tam söyleyeceğim sırada kapının çalmasıyla susmak zorunda kaldım.

"Son misafirlerimiz de geldi." Teyzem gidip kapıyı açtı. Gelenlere bakınca Enes ve ailesinin geldiğini gördüm. Hepsini selamlayıp yerime geçtim. Enes de Rüzgar ve benim yanıma oturmuştu. Oturmadan önce fark ettiğim şey ise Enes ve Rüzgar'ın erkek selamı yapıp birbirlerine sarılmasıydı. Gülümseyerek Rüzgar'ın elini tuttum.

"Hadi Eylül! Bekliyoruz hadi söyle!" Gülümseyerek herkese baktım.

"Doruk geri dönmüş." Herkes önce şaşkınlıkla kalsa da sonra gülmeye başlamışlardı.

"İnanamıyorum. Ne zaman dönmüş? Nerede gördün?" Gülerek Enes'e döndüm. O da gülerek bana bakıyordu. Rüzgar ise sanırım sinirlenmişti. Çünkü elini tutan elimi sıkmaya başlamıştı.

"Enes'in çok yakın arkadaşıymış Dün karşılaştık." Neredeyse herkes duyduğu bu habere çok sevinmişti.

"Sanırım bir diğer güzel haberi verme sırası bende." Bu sefer hepimiz merakla dayıma döndük. Ne söyleyecekti ki? Dayım, gülerek hepimizi süzdükten sonra konuşmaya başladı.

"Beste ile evlenmeye karar verdik!" Şaşkınlıkla dayıma baktım. Beste de kimdi? Ne zaman evlenme kararı almışlardı?

"Beste de kim dayı?" diye sordum merak ve birazcık öfkeyle. Dayım birazcık pişmanlıkla bana döndü.

"Prensesim sana söylemeyi unuttum. Yaklaşık 1 yıla yakın süredir çıkıyoruz. Kahramanın kalbini çok kötü kaptırdı valla." Gülümseyerek gidip dayıma sarıldım.

"Çok mutlu oldum o zaman! Ama tanışmamız lazım!" Dayım gülerek başını salladı. Bu bakış, 'en kısa sürede' bakışıydı.

"Ayy şimdi istemeye gitmek lazım. Bunun çiçeği, çikolatası var.." Herkes teyzemin bu telaşlı hallerine gülerek baktı. Şimdiden telaşa girmişti. Sonuçta tek erkek kardeşiydi. Annem olsa eminim onun da şu anda telaşlı hallerini çekerdik.

"O hep kalbimizde." Dayım ne düşündüğümü anlamış olmalıydı. Kollarını bana sarıp, kulağıma fısıldamıştı çünkü. Bende gülümseyerek başımı salladım. Öyle olduğunu biliyordum çünkü.

"Şimdi biz açlıktan ölünce düğünü yapacak insan bulamayacaksınız ona göre!"

Hep beraber gülerek kahvaltı masasına geçtik. Teyzeme, içimden bu kadar insanı topladığı için teşekkür ettim.

..

"Herkese güle güle. Tekrar görüşmek dileğiyle." diyerek teyzemlerden çıktım. Rüzgar ile beraber çıkmıştık evden.

DÖNÜŞTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon