32

1.8K 215 347
                                    

Tribünlerden o kadar çok tezahürat yükseliyordu ki James gülümsemesine engel olamadı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Tribünlerden o kadar çok tezahürat yükseliyordu ki James gülümsemesine engel olamadı. Bu hissi seviyordu. Herkesin heyecanını duyumsamayı, oyun başlamadan önce haykırmalarını... Her birisi onun için çok güzeldi ve son kez hissedecekti bunu.

Son Hogwarts maçı olacaktı James'in.

Belki... Savaş bittikten sonra, her şey düzeldikten sonra bir Quidditch oyuncusu olmayı düşünebilirdi. Ne denli isterdi tekrar bu çığlıkları duymayı.

Sirius ile birbirlerine baktılar o an. İkisi de aynı şeyi düşünüyorlardı. İkisi de heyecanlıydı, kazanmaya hazırlardı ve öte yandan da bir yanları buruktu. Final maçı olmasının gerginliği bir yana bir de Hogwarts'taki bitmeye yakın günlerini yaşadıklarını daha yoğun hissetmeye başlamışlardı.

"Başaracağız!" dedi James takım arkadaşlarına. "Bu yıl kupayı biz kaldıracağız! Bize inanıyorum, güzel oynayalım."

Takım birbirine bakıp gülümsedi. Her biri oldukça heyecanlıydı. Birkaç kişi çadırdan çıkıp sahaya ilerlerken James ellerini saçlarından geçirdi. "Titriyorum yemin ederim." diye mırıldandı.

Sirius gözlerini devirdi. "Sakin ol Çatalak, her şey yolunda gidecek." Gözleri çadırın girişindeydi. Mehir'i bugün hiç görmemişti. Sabah kahvaltısını takım çok erken ettiğinden Mehirler geldiğinde onlar antrenman yapıyordu.

Belki gelir diye ümit ediyordu, maçtan önce onu görmek ve kollarını ona sarmak istiyordu ancak kız hiç gelecek gibi değildi.

"Ya hayır derse?" James'in ela gözleri tedirgince Sirius'a baktı. En yakın arkadaşı ona bakarak bir iç çekti. "Demeyecek James, maçı kazanmaya odaklan. Kazandıktan sonra teklif etmek daha havalı olur, biliyorsun."

"Değil mi ya?" James bir an gülümsedi. "Haklısın Pati."

Takım arkadaşlarına katılmak için çadırdan çıktılar ve çim sahaya yöneldiler. "Oh, Potter ve Black sonunda sahaya çıkmaya karar verdiler. Zahmet oldu beyler!" Remus'un sesini duyan ikili göz devirdi abartılı bir şekilde.

Madam Hooch'un "Kaptanlar." diye seslenmesi üzerine James, Slytherin takım kaptanının karşısında durdu. Birbirlerine düşmanca baktılar ancak adet olduğu üzere ellerini uzatıp tokalaştılar.

Sirius'un gözleri Gryffindor tribünlerindeydi. Tanıdık simayı arıyordu. Onu görmesi lazımdı, onu görmeye ihtiyacı vardı. Lily'nin kızıl saçlarını tanıyınca hemen yanındaki Mehir'i gördü gözleri ve gülümsedi. Kızın gözleri de kendisinin üzerindeydi. Sirius içinde bir mutluluğun kabardığını hissederek önüne döndü ve süpürgesine bindi.

"Sence maçı kim alır?" diye sordu Mehir, Lily'ye merakla.

Kızıl cadı "Bu da soru mu? Elbette Gryffindor." dedi düşünmeden. Kendi evine güveniyordu, başaracaklarını biliyordu.

𝐅𝐄𝐍𝐈𝐊𝐒「sɪʀɪᴜs ʙʟᴀᴄᴋ」Where stories live. Discover now