7|Çat Kapı Gelen Misafirler

11.9K 1.1K 383
                                    

Odanın kapısı bugün bir kez daha tıklandı ve Taehyung bir kez daha cevap vermedi. Sarıldığı yorganı arasında öylece duvara bakmaya devam etti. "Bebeğim artık bir cevap verecek misin? Endişeleniyorum." diye sakin bir sesle konuştu Yoongi fakat kardeşi abisini bir kez daha yanıtsız bıraktı.

"Bana bunu yapmaya hakkın yok Taehyung, sana oraya gitmemeni söyledim. Parayı başka şekilde bulabileceğimizi de söyledim ama sen o kadar korkuyordun ki o kıza bir şey olacak diye hemen o teklifi kabul ettin. Lütfen bebeğim daha fazla kendini ve beni cezalandırma. " Yoongi elini ve yanağını kapıya yaslamışken kardeşinden bir cevap bekledi fakat yine yanıldı Taehyung ona yine cevap vermedi. Bu sefer Yoongi'nin içinde daha büyük endişeler oluştu. Ya ona bir şey olduysa, kendine bir zarar verdiyse düşüncesi içini kemirmeye başladı. Elini yumruk yaparak kaldırmış kapıya sert bir vuruş yapacakken kapının kilit sesi koridorda yankılandı. Yoongi'nin eli havada öylece kaldı ve gözleri minik kardeşinin kızarık suratına çarptı. Hemen onu kendine çekerek başını onun saçlarına daldırdı ve kendinden geçmiş bir şekilde mırıldandı. '' Ah Tanrım, sana bir şey oldu diye ödüm koptu bebeğim. " Taehyung abisinin kollarındayken az önce daha yeni yeni duran göz yaşları tekrardan gözlerini yakmaya başlamıştı. Duyguları ve gururu saatler önce yıkılan omega dayanamayıp en çok güvendiği ve sevdiği kişinin kollarında hüngür hüngür ağlamaya başladı. Abisi o eve geldiği ilk anda ters giden bir şeyler olduğunu anlamıştı ve tahmin ettiği gibi Taehyung kendini odaya kapatmıştı.

"Aşağı inelim ve her şeyi anlat bana olur mu?" diye mırıldandı Yoongi ve geri çekilirken ellerini kardeşin yanaklarına yaslayarak onun şirin dudaklarının öne büzülmesine sebep oldu. Baş parmağının yardımıyla yaşlarını silerken Taehyung başını sallayarak abisini onayladı. Onu daha fazla üzmek istemiyordu.

Yoongi kardeşine verdiği destekle aşağı indi ve onu büyük kanepeye oturttu. Kendisi de yanına oturduktan  sonra onu kolları arasına alarak göğsüne yasladı. Ellerinden biri onun ipek saçlarına dalmışken omeganın rahatladığını hissediyordu.

"Jimin nerde?" diye sordu Taehyung. Yoongi onun saçlarını öperken cevapladı. "Bir işi varmış gelir bir saate." Taehyung usulca başını sallarken abisinin ondan bir cevap beklediğini biliyordu.

Derin bir nefes aldı ve o anı aklına getirememeye çalışıyordu. "Bugün ultrason için gitmiştik ya, işte gittik baktık. Sonra Alfa ben sizin istediğinizi yaptım sıra sizde dedi."

"Bu da ne demek?" diye sordu Yoongi kaşları çatılırken. Kardeşini zorlamak istemiyordu ama neler olduğunu da merak ediyordu.

"Sanırım ailesi onu zorlamış hastaneye gelmesi için. O da benim istediğimi yapacaksınız dedi işte." Yoongi'nin parmakları kardeşinin yumuşak saçlarında bir anlığına durdu. "Neymiş bu istek?" diye sordu.

"Babalık testi yaptırmak istiyormuş." omeganın sesi kısılırken dudaklarından bir hıçkırık firar etmiş ve kollarını sıkıca abisinin beline dolarken başını onun boynuna yaslamıştı. "Sikeyim ne demek babalık testi?!" diye kükredi Yoongi. Taehyung korkuyla ona sıkıca tutunurken ağlayışı şiddetlendi. "O herifi öldüreceğim. Evet, kesinlikle öldüreceğim. Benim kardeşime..." Omega başını ondan ayırarak başını hızla salladı. "Hayır abi lütfen, ben halledeceğim tamam mı?" kardeşini üzüp bir kez daha ağlatmamak başını salladı. Çenesi hatta tüm bedeni kasıldı.

Sessiz olan ortamda yankılanan kapının zil sesiyle Taehyung abisinin kucağından kalktı ve kolunu gözüne yaslamış kaşırken kapıya yaklaştı. Dudakları öne doğru büzülmüş sevimli bir görüntü oluşturmuştu. "Jimin olmalı." diye mırıldandı ve kapının kolunu tutup indirdi ve kapıyı araladı. "Jiminie nerde kal-" sesini sevimli çıkarmaya çalışmıştı ki gördüğü görüntü ile ağzı aralanık bir şekilde öylece kalmıştı.

"Taehyung bebeğim." Bayan Jeon açtığı kollarıyla aralanık kapıdan girmiş ve ona kollarını sıkıca sarmıştı. Taehyung'un gözleri kızarmıştı ve onun bu halinden ağladığını anlamıştı. Tahmin etmişti zaten onu böyle bulacağını.

Bayan Jeon'un arkasından giren Jungkook ile Taehyung gözlerini başka bir yöne çevirmiş ve iki yanında sallanan kollarıyla öylece dikildi olduğu yerde.

"Taehyung kim gelmiş?" Yoongi gördüğü görüntü görüntü ile alfanın üstüne atlayacağı sırada kardeşinin gözlerini görmesiyle yumruk yaptığı elini sıktı.

"Taehyung içeri geçelim mi?" Bayan Jeon geri çekilmiş Taehyung'u içeri çekiştirirken Taehyung bu evin kime ait olduğunu sorgulamaya başlamıştı. Bu ev ona aitti ama Bayan Jeon ondan daha rahat davranıyordu.

Taehyung zorla koltuğa oturtulmuşken gerginlikle bacaklarını birbirine bastırdı ve ellerini birbirine bağlayarak bacaklarının arasına soktu. Bu saatte Jeonlar'ın neden burda oluğunu merak etmiş hatta korkmuştu da.

"Taehyung bebeğim kusura bakma daha erken gelmek istedim ama Jungkook'un bir işi çıktı." Bayan Jeon son kelimelerinde oğluna dönmüş ve kaşlarını havaya kaldırarak oğluna bakmış ondan da birkaç şey söylemesini istemişti, buraya gelmeden önce alfaya birçok nasihatta bulunmuş olacak ki Jungkook Taehyung'u şaşırtacak bir şekilde başını sallayarak konuştu. "Evet şirkette birkaç önemli işim çıktı." Taehyung ürkek bakışlarını ona değdirmekten  ve zehirli laflarından çekindi. Alfa ağır konuşuyordu ve o asla bu kadar yüke maruz kalmamıştı.

Omega yerde olan bakışlarını eline dolanan ellere çevirdi ve ona bir annenin oğluna baktığı şevkatle bakan gözlere baktı. Uzun zaman olmuştu o ifadeyi görmeyeli. Sahi, kaç yıl olmuştu birinin ona bu derece sarılalı, bakalı? 6 mı 7 mi? Annesi öldüğünden beri hiç bu duyguyu hissetmemişti. Belki de hamile olmanın getirdiği duygusallık ve bazı hormanlar şimdi ona bunları düşündürüyordu.

"Bugün Jungkook'un sana ettiği laf için üzgünüm o da üzgün değil mi Jungkook?" ikisi de Jungkook'a döndüğünde küçük bir baş sallamasıyla karşılaştı. "Anlaşmamız hâlâ geçerli değil mi?" kızarık gözlerini dişi omeganın arkasında oturan abisine çevirdi Taehyung. Yoongi yavaşça gözlerini açıp kapattığında ve ona gülümsediğinde Taehyung da ona gülümsedi. Gözlerini abisinden çekerek yanındaki bedene baktı ve başını salladı. Minseo'nun gözleri sevinçle parlamış ve kahkaha atarak Taehyung'a bir kez daha sarılmıştı. İnce parmakları onun sırtında gezinirken gözlerini kapatmış ve ellerinden birini onun saçlarına çıkararak okşamıştı. Taehyung'un rahatladığını hissedebiliyordu. "Teşekkür ederim." diye mırıldandı kıkırtılarının arasından ama Taehyung'dan bir cevap gelmedi. İkisi birbirinden ayrılırken Omeganın yüzü hâlâ asıktı.

"Annee artık gitsek mi?" Alfanın sert ses tonuyla herkes ona döndüğünde annesi onu onaylamış ve Taehyung'un saçları arasına bir öpücük bırakarak kanepeden kalkmıştı. Çantasını koluna takmış üstünü düzeltirken dış kapıya yönelmişlerdi. Alfanın eli kapının kolunu kavramış kapıyı açmıştı ki karşısında eli havada kalan bedeni görmesiyle 'bu kim?' diye düşünmüştü.

Taehyung Jeonları geçirmek için arkalarından ilerlemiş kapının girişindeki duvara yaslanmıştı. Bugün onun için çok yorucu geçmişti bir an önce odasına çıkıp dinlenmek istiyordu. Fakat Jungkook'un kapıyı açması ve Jimin'i görmesiyle morali az da olsa düzelmiş ve onunla konuşup içini rahatlatmak için bir an önce bu veda faslını bitirmek istemişti.

Minseo Taehyung'a veda ettikten sonra oğlunun koluna girmiş ve evden uzaklaşmıştı.

Taehyung kapıya biraz daha yaklaştığında gördüğü görüntü ile elini duvara yasladı ve gözlerini abisine çevirdi. O da oraya bakıyordu.

Jimin kapıyı kapatıp içeri girdiğinde kucağında tuttuğu bebek ellerini onun boynuna dolamış başını da omzuna yaslamıştı. "Jimin bu bebek kimin?" Taehyung sesinin tirremesine engel olamazken abisinin gözlerinin önünde bir kez daha yıkılışına şahit olmuştu.

"Benim bebeğim Taehyung."

Arkadaşlar kontrol etmedem atıyorum yazım hatası olabilir. Ve sizden bir ricam var. Hiçbir şekilde oy vermeyen  ya da yorum yapmayan kişiler lütfen yazım hatası gördüğünüzde pat diye atlayıp bunu yazmayın.

Bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu geçiş bölümüydü biraz boş o yüzden.

Ve Jiminimizin minik bebeği de geldi...

Ficte görmek istediğiniz sahneler olursa yazın buraya lütfen.

Surrogate Omega ; KookTae Where stories live. Discover now