11|Yağmur, Kahve, Aşk

11.1K 995 631
                                    

Minik yağmur damlaları camlara çarpıp yere doğru akarken sesleri kafenin içinde yankılanıyordu. Sessiz ortam sanki huzur yuvası gibiydi. Kahve kokusu etrafı sarmış ve yağmurun sesi buna eşik ediyordu. Taehyung küçüklüğünden beri yağmurun sesine aşıktı, yağmur yağıp camı tıklattığında koşarak pencereye koşar ve buğulu camda birbir aşağı kayan damlaları izlerdi. Şimdi de elleri arasına aldığı sıcak kupasıyla cam kenarına oturmuş başını cama yaslayarak dışarıyı izliyordu. Arada ellerine sıcaklık yayan kupa havalanıyor ve dudakları arasından sıcak sıvı yavaşça ağzına , kahvenin leziz acı tadı da damağına yayılıyordu. Ardından küçük yutkunmalarla boğazından aşağı sıcaklık akıyordu.

Uzun zaman sonra kendine zaman ayırabilmiş ve en sevdiği etkinliği yapabilmişti.

"Sonunda bitirebildim." dedi Jimin sızlanarak ve en yakın arkadaşının karşısındaki sandalyeye oturdu. Dirseklerini masaya yaslayarak küçüklüğünden bu yana hiç kaybolmayan tombul yanaklarını ellerine dayadı. Arkadaşını 1 ay sonra ilk defa görüyordu ve onun tombullaşmış yanaklarından ve hafif şişen karnından orada iyi beslendiğini anlayabiliyordu.

"Jiminie bana neden öyle bakıyorsun?" dedi Taehyung, iki eliyle kavradığı kupasından küçük bir yudum almıştı. Jimin yüzünde her zamanki gülümsemeyle onu cevapladı. "Uzun zamandır seni görmüyorum, telefonda konuşsak da bu böyle karşılıklı oturup konuşmamın yerini tutamaz."

Taehyung onu onaylamak adına başını salladı hızla ve kupasını masaya bırakarak Jimin'in çenesindeki ellerini tutarak avuçları arasına aldı. "Çok haklısın. Ben de sizi çok özledim. "

İkisi yüzlerindeki özlem dolu gülümsemelerle birbirine bakarken kasa tarafından gelen küfürle o tarafa döndü. Yoongi ayağına düşen deftere küfürler savururken iki küçük omega onun bu şapşal haline gülüyordu.

Taehyung abisinde olan bakışlarını önüne çevirdiğinde yüzünde hüzünlü gülümsemesiyle Yoongi'ye bakan omegayı gördü. Onlar için üzülüyordu.

"Ona çok aşıksın değil mi?" Jimin cevap vermedi, sadece yanağını avcuna yaslayarak gülümsemesini büyüttü ve dolan gözlerini saklamaya çalıştı ama Taehyung güldüğünde kısılan gözlerine rağmen o küçük gözlerin yaşlarla dolduğunu gördü. Daha da önemlisi omeganın gülümsemesinden kalbinin ne denli kan ağladığını da gördü.

Jimin uzun zaman sonra ona böylesine endişesiz bakmanın mutluluğunu yaşarken arka odanın kapısı açılmış minik beden ağlayarak ona doğru koşmuştu. Jimin oğlunun sesini duyduğu an yerinden fırlayarak ona doğru atılmış ve minik bedenini kolları arasına almıştı. Küçük bebek kollarını babasının boynuna dolayarak başını onun boynuna koyarak onun kokusuyla sakinleşmeye çalışmıştı.

Jimin kucağındaki küçük bedenle Taehyung'un yanına oturmuş ve dudaklarını kıpırdatarak ona endişelenmemesini söylemişti. Dudakları oğlunun hafif nemlek saçlarına değdiğinde onu sakinleştirmek için birkaç öpücük bırakmıştı. Terli olduğu için üşüyebileceğini düşündüğünden Taehyung 'tan bir şey getirmesini rica edecekti ki kucağındaki bedenin üstü örtülmüştü. Şaşkınca başını kaldırdığında onun yüzünü görmüştü. Her zamanki gibi sert ve ifadesizdi ama bu yaptığı onu çok mutlu etmişti.

"teşekkür ederim Hyung." diye mırıldandı ve ona gülümsedi. Yoongi birkaç saniye onun yüzüne baktı, ardından hiçbir şey söylemeden uzaklaştı. Taehyung ise tüm bu sahneleri sessizce oturduğu yerden izledi. "Sana hâlâ çok kızgın." diyerek elini minik oğlanın saçlarına attı Taehyung ve yavaşça okşadı. Peşinden ekledi. "Bir gün aniden gittin bir süre sonra yokluğunu kabullendik, sonra hiç beklemediğimiz bir günde yine geldin, bunu da kabullendik sonra bir gün de kucağında bebeğinle geldin. Bunu kabullendim ama onun çabuk kabulleneceğini sanmıyorum."

Surrogate Omega ; KookTae Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin