31|İnci Küpeler Ve Yüzük

8.6K 889 444
                                    

Lütfen oy verip yorum yapınnn

Sabahın ilk ışıklarıyla rahatsızca gözlerini araladı Taehyung. Bir süre anlamsız bir bakışma yaşadı tavanla ardından yanındaki dinleme cihazından bebeğinin sesinin olup olmadığını dinledi. Anlaşılan miniği hâlâ uyuyordu. Taze olan dikişleri onu ayağa kalkarken zorlamış bir süre yatakta oturup acısının geçmesini beklemişti.

Yatağından kalktığında banyosuna girerek yüzünü yıkamış üstünü bile değiştirmeden odasından çıkmıştı, bebeğini özlemişti ne yapabilirdi.

Yan tarafındaki odanın kapısını yavaşça açtıktan sonra beklemediği bir görüntüyle karşılaşmıştı. Yura Haneul'ı kucağına almış odanın içinde gezinirirken kapıda gördüğü Taehyung'la gülümsemiş ona doğru ilerlemişti. "Günaydın efendim." diyerek Haneul'ı ona doğru uzatmış Taehyung da gülümsemeye çalışarak bebeğini kucağına almış boynuna küçük bir öpücük vermişti. "Günaydın." sarışın kıza aynı şekilde karşılık verdikten sonra oğluna doğru dönerek "Sana da günaydın bebeğim." demiş alnına bir kez daha öpücüklerinden birini bahşetmişti. Onu öpmeden duramıyordu resmen bağımlısı olmuştu.

"Sabah odaya geldiğimde Bay Jeon Haneul ile oynuyordu işi olduğunu söyleyerek bana bırakıp gitti." Yura saygıyla konuştuğunda Taehyung gülümseyerek teşekkür etmiş ardından parmağını emen bebeğinin acıktığını düşünerek odadan çıkmıştı. Merdivenlerden dikkatle indikten sonra mutfağa girmiş dolaptaki sütü ısıtarak biberona koyarak sıcaklığına bakmış bebeğinin içebileceği kıvamda olduğunu anlayınca salona girerek oturmuş Haneul'ı düzgün bir pozisyonda yatırarak biberonu ağzına vermişti. Minik bebek küçücük parmaklarını biberonun etrafına dolamış dudaklarını büzmüş bir şekilde sütünü içerken Taehyung onun tatlı halleri yüzünden delirmek üzereydi.

Süt gittikçe azalırken Taehyung kollarındaki bebeği yavaşça sallamakla meşguldü, yüzünden gülümsemesi de silinmiyordu. Biten biberonu önündeki masaya bıraktığında mızmızlanmaya başlayan minikle yerinden yavaşça kalkmış "Miniğim evi gezmek ister mi?" diye fısıldamış yavaşça üst kata çıkmıştı. İlk kendi odasına girmiş. "Hoş geldin odama bebeğim, burası benim odam. Sade olsa da benim hoşuma gidiyor sevdin mi?" kıkırdayarak burnunu onun minik ellerine sürttüğünde Haneul refklesle babasının burnuna tırnaklarını geçirmiş Taehyung'un çığlık atarak geri çekilmesine sebep olmuştu." Bu sevmedin mi demek? " dudaklarını büzerek odadan çıktığında karşı odayla tereddüte düşmüş ama Jungkook'un ona kızmayacağını düşünerek elini kapının koluna atarak indirmiş anında o kokunun bedenini ele geçirmesine sebep olmuştu. Alfa'ya karşı koyamadığı tek şey kokusuydu. Şu an da gözlerini istemsiz kapatışı bunu kanıtlıyordu. Ne zaman bu kadar alışmıştı bilmiyordu ama onunla odada geçirdiği ilk gecede karnına sarıldığına ensesine bıraktığı sıcak nefesleri eşliğinde burnuna dolan acı kokusu hoşuna gitmişti. Her geçen gün de bağımlısı olmuştu. Şimdi onsuz yatıyordu odasında ve bazı geceler onu aramıyor değildi ama olması gereken buydu.

Alfanın kokusuna bayılan tek kişi Taehyung gibi görünmüyordu, minik Haneul güçlü babasının kokusuyla kıpırdanmayı bırakmış hatta gülmeye başlamıştı. "Hey, ama sen Jungkook babanı daha çok seviyorsun." Taehyung sahte kızgınlığıyla konuştuğunda içeri girmiş yavaşça bakışlarını odada gezdirmişti. Beklediğinin aksine oda siyahlarla kaplı değildi. Krem, beyaz tonları ağırlıktaydı.

"Alfanın odasını da daha çok sevdin demek." Fısıldayarak Haneul'un pozisyonunu değiştirmiş yüz üstü bir şekilde omzuna doğru yatırmıştı. Rek eli boşta kalırken içinde kıpırdanan dürtülere engel olamadan ilerideki çalışma masasına adımladı ve çekmecenin kolunu tuttu. Çekmek üzereyken ona arkadan sarılan kolla korkarak elini hızla çekerek bebeğini tuttu. Korkusu yüzünden anlaşılırken arkasına dönmeye çalıştı fakat güçlü kollar onu engelleyerek beline sıkıca sarıldı. Çenesini de oğlunun diğer tarafında kalan omuza yasladı. "Burada ne işiniz var omega?" diye sordu yumuşak bir tonda. Taehyung ilk başta buraya girdikleri için kusacağını düşünse de şimdi onun dokunuşları ve sesinin hafifliğinden kızmadığını anlamıştı. "Haneul'e evi gezdiriyordum ve buraya da gelmek istedi." diyerek suçu bebeğine attı Taehyung fakat Jungkook'tan bir kışkırtı kazandı. "Minicik bebek bunu söyledi demek." Jungkook gülmeye devam ederken kollarını çözmüş omeganın yan tarafına geçerek gözlerini kapatmış bebeğine bakmıştı. Yanağı babasının omzunda olduğu için büzülmüşken Jungkook parmağını onun şişkin yanağına bastırmış ardından kendine engel olamayarak dudaklarını da bastırmıştı. Taehyung bu kadar yakınında olan alfayla nefesini tutarken Jungkook onun gerginliğini fark ederek hızla onun da yanağını öperek çekilmişti. Üstündeki ceketi çıkarıp bir kenara bıraktığında "Dışarıda bir öğle yemeği yemem gerek iş için ve babam senin de gelmeni istiyor." demişti. Taehyung "Haneul'ı tek bırakamam." dediğinde Jungkook bir kez daha onlara yaklaşıp bebeğinin yanağına minik bir öpücük bırakmıştı. "Onu bırakacağımızı kim söyledi?"

Surrogate Omega ; KookTae Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin