32|Islak Toprak Kokusu

8.7K 799 351
                                    

Lütfen oy verip yorum yapmayı unutmayın, bölümü kontrol etmeden atıyorum. Sizi seviyorumm

Kadın anladığını belirttiğinde tatlılar önlerine gelmiş Taehyung büyük bir İştahla pastaya saldırmıştı. İlk birkaç lokmasında bir sorun yoktu fakat diğer lokmada dişine batan şeyle inlemiş acıyla ağzındaki şeyi çıkarmıştı. Fakat gördüğü yüzükle şaşkın bir şekilde yanında duran Jungkook'a dönmüştü. İşte bunu beklemiyordu. 

...

Büyümüş yeşil gözleri elindeki taşlarla süslenmiş yüzüğe öylece bakarken yanındaki alfaya dönmeye korkuyordu. Buna hazır değildi, Jungkook'la evlenmeye hazır değildi ve onun da hazır olmadığını düşünüyordu ama belli ki yanılmıştı. Çünkü bu elindeki yüzüğün başka açıklaması olamazdı.

Masada büyük bir sessizlik vardı bu yüzden Taehyung bir şey söylemesi gerektiğini hissetti bu yüzden zorla gülümseyerek başını kaldırdı. Karşılarında oturan çift şaşkınlıkla ona bakarken o en çok korktuğu şeyi yaparak Jungkook'a döndü. Döndüğündeyse onun da kendinden bir farkı olmadığını fark etti. Evlenme teklifi edip bir de şaşırıyor musun? Diye düşündü Taehyung ve sinirlenmesine engel olamadı. Karşılarında iş ortakları olmasa yüzüğü onun suratına fırlatabilirdi ama sinirini onun işinden çıkarmaması gerektiğini düşündü bu yüzden sakinleşmeye çalıştı.

"Taehyung..." diyebildi Jungkook sadece ama o kısa anda bile onun yüzünden geçen o ifadeyi anlayabildi, Jungkook çekiniyordu. Neyden çekindiğini anlamamıştı çünkü bu yüzüğü onun tatlısına koydururken diğerlerinin de burada olacağını biliyordu. Ve tanrı aşkına kim bir tatlıya yüzük koyup evlenme teklifi ederdi ki? Bu çok klişeydi ve biraz da iğrençti... Sonuçta onu ağzına atmıştı.

"Jungkook..." diye karşılık verdi Taehyung da yüzüğe bakmaya devam ederken. Aslında dikkatli bakınca yüzük tam da kendi zevkine göreydi. Jungkook onu gerçekten tanıyordu ve bu onun hoşuna gitmişti. Gümüşün üstüne işlenmiş ufak taşlar arasında desenlerle dudağının hafifçe kıvrılmasına engel olamadı. Ve bunu fark ettiğinde dehşet içine düşerek yüzünü eski ifadesine geri döndürdü.

"Taehyung sanırım -" alfanın sözü yarım kesildi ve az önce onlara tatlıları getiren garson endişeyle yanlarında belirdi. Yüzündeki mahcup ifadeden ters giden bir şeyler olduğu anlaşılıyordu.

"Efendim, çok üzgünüm." dedi uzun boylu garson ve onların önünde eğildi saygıyla. "Çok üzgünüm yanlış anlaşılma için, bu tatlı 9 numaraya gidecekti fakat 19 numaraya gelmiş. Lütfen kusuruma bakmayın." garson bir kez dah eğildiğinde Taehyung ayağa kalkarak onu durdurdu ardından da peçete alarak yüzüğü ona koyarak garsona uzattı. Yüzüğü verdiği için üzülmüştü ve buna anlam verememişti." Sorun değil lütfen kendinizi suçlamayın. " diyerek gülümsediğinde garson teşekkürlerini sunarak oradan uzaklaştı. Tüm gözler şimdi omeganın üstündeydi bu yüzden gerildi. "Ben lavaboya gidip ellerimi yıkacağım, izninizle." diyerek gülümsedi. Jungkook da aniden ayağa kalkıp "Ben de geleceğim." dediğinde Taehyung reddetti. "Haneul uyanabilir, burada kal."

Başından beri sessiz olan dişi omega "Sorun değil ben burdayım, bu tatlı şeye bakarım. Geldiğinizde de çıkarız" diyerek gülümsedi. Jungkook teşekkür ederek ilerleyen Taehyung'un peşinden yürüdü ve onun arkasından lavaboya girdi. Taehyung ellerine sıvı sabunu bocalarken ellerini hırsla köpüklemişti. Yüzündeki ifade sinirli olduğunu belli ediyordu, alfa bu yüzden konuşmaya çekiniyordu.

Yavaşça aynaya doğru yaklaştı ve boğazını temizleyerek konuşmak istediğini belli etti, omeganın gözleri aynadan beri ona bakarken konuşmasını beklemişti.

Surrogate Omega ; KookTae Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin