Surrogate Omega ; KookTae

33|Güneş Işınları Altındaki Manzara

Uzun zamandır hissedemediği huzuru şimdi tüm bedeninde hissediyordu. Uykusunu daha önce bu kadar iyi almış mıydı bilmiyordu fakat hatırladıkları arasında bu en iyisiydi. Beline dolanmış kollar, başını yasladığı geniş göğüs ve saçlarından boynuna vuran sıcak nefes. Tatlı toprak kokusu burnuna iliştiğinde alfanın hâlâ oralarda olduğunu anladı ve bu omegasını harekete geçirdi, içinden gelen sıcaklık tüm bedenine yayılmıştı.

Burnunu yasladığı kumaşa sürterek derince içine çektikten sonra başını kaldırarak bayık ve bulanık bakışlarını dağınık saçları ve aralanık ağzıyla uyuyan alfaya yöneltti. Eli yavaşça onun yanağından dudaklarına doğru yönelmiş kızarık alt dudağına hafifçe değmişti. Jungkook kafasını çekerek ağzını şapırdatmış uykusuna devam etmişti, Taehyung ise kıkırdamalarını tutmaya çalışırken Jungkook'a biraz daha sokulmuş bu sefer alt dudağını tamamen parmakları arasına almıştı. Alfa kendini çekmeye çalışsa da izin vermemiş kahkasının odasında yankılanmasına sebep olmuştu. Jungkook nihayet gözlerini rahatsız bir şekilde aralayıp mırıldandığında bu sadece kısa sürmüştü çünkü tam önünde dalgalı saçları sallanan güzel omegası tüm keyfini yerine getirmişti. Dudaklarını tutan parmağına ani bir öpücük bırakmış Taehyung daha o şaşkınlığı atlatamadan onu kollarıyla sararak altına almıştı. Onun şaşkın nidasının ardından başını tatlı kokusunun en yoğun olduğu yere, boynuna gömerek öpücüklerini bırakmaya başlamıştı. Taehyung kahkahaları arasında onu üstünden itmeye çalışırken Jungkook hiçbir kıpırdama belirtisi göstermemiş üstüne ellerini sardığı karnını gıdıklamıştı. Omega baskılamaya çalıştığı kahkahalarını nihayetinde serbest bırakmış ve kollarını sevgilisinin boynuna sararak pes ettiğini belli etmişti. Jungkook aldığı mesajla parmaklarının hareketini durdurmuş altındaki bedene baskı yapmamak için baskıladığı dizlerini rahat bırakarak ağırlığını ona vermişti, şimdi yüzleri birer nefes kadar yakındı. Az önceki kahkahaları küçülürken kıkırtıları da yavaş yavaş yok olmuş gözleri birbirini bulmuştu. Jungkook'un eli omegayla olan temasını sevmiş bu yüzden fazla uzak kalmamak için bir kez daha tişörtünün içinden çıplak beline dolanmıştı. Esmer omega bunu beklemediği için beli içeri doğru kıvrılırken alt bedenleri birbirine değmiş bu temasla alfanın tutuşu sıkılaşırken omeganın dudakları nefes almak için aralanmıştı. Uyku halinden kalma şişkin ve kızarık dudaklar Jungkook'un kendini biraz daha ona bastırmasına sebep olurken kendine engel olamadan mırıldanmıştı omega. Alfanın boynuna sarılı elleri birbirine kenetlenirken Jungkook yavaşça ona doğru yaklaşmış ve öpmek için hamle yapmıştı fakat aniden Taehyung aklına gelen şeyle başını hızla çevirmiş ellerini ağzına siper etmişti. Jungkook ne olduğunu anlamadan "Sorun ne?" diye sormuş Taehyung'un ürkek ve çekingen bakışlarıyla karşılaşmıştı.

"Daha dişlerimi fırçalamadım." diye kısık sesiyle konuşmuştu. Jungkook ciddi olup olmadığını anlamak için yüzüne bakmış fakat hâlâ aynı ifadeyle baktığını gördüğünde kahkahasını tutamamıştı. Taehyung'un kaşları onun gittikçe artan kahkahasıyla çatılırken kontrol edemediği sert sesiyle "Neden gülüyorsun?" diye sormuştu.

Jungkook gülüşünün önüne geçip sadece geriye tebessümü kaldığına bir bebeği andıran saçlarının açıkta bırakan alnına dudaklarını bastırmıştı. "Sadece az önceki ateşli halinden birden bu tatlı haline geçiş yapışına güldüm, o an sadece senin sıcak ağzını keşfetmeyi düşünürken şimdi sadece seni kucağıma alarak sevmek istiyorum." diyerek burnunu onunkini sürttüğünde Taehyung utandığını belli etmemek için sessizliğini korudu.

"Diş fırçalama işi benim için sorun değil ama senin için sorunsa kendimi tutabilirim. Ama hayal kırıklığına uğramadım değil, sabahları sevişmeyi severim." diye sonlara doğru fısıldadı Jungkook ve Taehyung şaşkınlığını üstünden atamadan üstünden kalkarak kahvaltıya gecikmemesini söyleyerek odadan çıkmıştı. Taehyung normalde duysa utanacağı bu kelimeleri duyduğunda utanmamıştı aksine aklı yaklaşık bir yıl önceki o geceye gitmişti. İlk kez deneyimlediği bu his güzeldi fakat o geceki suçluluk hissi ve kendini bir sürtük gibi hissettiğinden hiçbir şeyin farkına varamamıştı. Jungkookla o gece asla zorla birlikte olmamıştı olanların hepsi kendi isteğiyle olmuştu ama şimdi ona karşı hisleri varken bir kez daha onun olmak onu kendisinin yapmak nasıl hissettirir merak etmişti. Az önce alfanın cesur sözleri onu heyecanlandırırken yerinden kalkarak banyoya ilerlemişti. Kesinlikle bu konu hakkında daha ayrıntılı düşünecekti. Az önce yatakta ağzını kapattığı için pişmanlık duymuyor değildi fakat bir anda da hazır olmadan sevişmek ileride çözümü olmayan şeylere yol açabilirdi.