8|Cevapsız Kalan Sorular

11.5K 956 322
                                    

Gergin ortamda duyulan tek ses duvarda asılı olan duvar saattinde akrep ve yelkovanının birbirini kovalarken çıkardığı tiktak sesiydi. Yoongi dirseklerini dizine yaslamış başını elleri arasına almış öylece karşısındaki duvara bakıyordu. Taehyung ise yaslandığı duvarda gerginlikle tırnağını kemirirken abisinin ne zaman patlayacağını düşünüyor ve bu anın ne kadar geç gelirse o kadar iyi olacağını biliyordu. Hatta hiç gelmezse bu an dünya üzerindeki tüm insanların geleceği için daha iyi olabilirdi.

İşaret parmağının kenarındaki kalkmış eti stresle ısırmış bakışlarını bu sefer kaçamak olarak kanepede kucağındaki minik bebekle iki büklüm oturmuş Jimin'e çevirmişti. Kucağındaki minik bebek de ortamın gerginliğini anlamış olacak ki kısa bir süre önce babasının omzuna başını yaslamış baş parmağını dudakları arasına alarak gözlerini kapatmış çok geçmeden de kendini uykuya bırakmıştı. Babası gibi sessiz ve uslu bir çocuktu.

"Bir açıklama bekliyorum hâlâ." diye mırıldandı Yoongi. Sesindeki sertlik ve soğukluk bariz bir şekilde anlaşılıyordu. Onu yavaş yavaş kabullenen Yoongi  geldiğinden beri ilk defa ona bu kadar duygusuz ve nefret dolu bakıyordu. Gözlerini onunkilere dikip her şeyi sadece bakışları ile anlatmak istedi ama bırak hisleriyle anlatmayı şimdi bütün olanları sözlü olarak aktarsa da Yoongi ona inanmaz alfa feromonlarıyla ona diz çöktürür ardından vahşi bir şekilde onu katlederdi. Normal bir günde bir pamuk kadar yumuşak olan bu alfa şimdi ilk aşkını parçalara ayırabilecek bir öfke, kin ve nefretle doluydu. Yıllar sonra geri gelmesini hiçbir açıklama yapmamasına rağmen kabul etse de kucağında getirdiği o bebeği ne açıklamayla ne de açıklama olmadan bu eve kabul etmezdi. Eğer buraya geldiyse ona güvenerek bunu yapmamalıydı. Kendi başının çaresine bakmalıydı.

"Jimin artık bir açıklama yap!" diye kükredi Yoongi ve son yarım saattir kıpırdamadan oturduğu kanepeden büyük bir hızla kalktı. Sinirden ne yapacağını bilemez bir şekilde elini saçları arasına daldırdı ve parmakları arasına bir tutam alarak sıkıca kavradı. Sinirini onlardan çıkarmak istercesine saçlarına asıldı ama bu tavan yapan sinirine hiçbir etkide bulunmadı, aksine acıyan canı yüzünden siniri daha da artmıştı.

Jimin korkudan başını kaldırıp ona bakamıyordu. Dudaklarını yasladığın oğlunun saçlarıyla doğruca yere bakıyordu.

"Bir açıklama yapmayacaksan defol burdan." Yoongi aniden gelen içindeki hisle koltukta oturan Jimin'i kolundan tutarak kaldırmış ileri doğru iteklemişti onu. Jimin buna bile ses çıkarmamış sıkıca sarıldığı oğluyla öylece dikilmişti.

"Hyung yeter bu kadar." Taehyung abisinin kolunu tutarak onu Jimin'den uzaklaştırmaya çalışsa da Yoongi hiçbir kıpırdama belirtisi göstermemiş öylece karşısındaki görüntüyü izlemişti.

Dakikalarca sessizce Yoongi onu izlemiş Jimin ise suskunca oğluna sarılmaya devam etmişti. Bu görüntüye daha fazla dayanamayan Taehyung abisinin önüne geçerek Jimin'i arkasına aldı ve kaşlarını çatarak ona dönen gözlere karşılık verdi. "Çekil Taehyung." diye tıslayan Yoongiyle hiçbir belirti göstermeden onun dakikalardır yaptığı gibi sessizce ona baktı. Ardından da abisinin delirmesine sebep olacak şeyleri söyledi.

"Yarın Jeonlara taşınacakğım yaklaşık 7 ay için ve bu süre boyunca Jimin de bebeği de bu evde kalacak. Bana öyle bakma Jimin benim arkadaşım ve onu öylece sokağa atamam üstelik minik bir bebekle. Şimdilik ikisi benim odamda kalsın ben geri döndüğümde bu işin icabına da bir şekilde bakarız ama sakın Hyung, sakın aklından onları evden atmayı geçirme. Sinirle ani kararlar verme. Unutma bu ev senin olduğu gibi benim de evim ve benim kararım Jimin ve bebeği bu evde kalacak. "

Taehyung bastıra bastıra söylediği son cümlesinden sonra arkasındaki bedeni kolundan tutarak odasına çekiştirdi bu arada da dış kapının sesini duydu. Abisi için endişelenmedi çünkü onu haklı gördüğünü biliyordu. Büyük ihtimalle sakinleşmek için evlerinin karşısındaki parka gitmişti.

Surrogate Omega ; KookTae Where stories live. Discover now