25|Bir Canavar Değilsin

9.1K 1K 277
                                    

Siz okuyun diye kontrol etmeden atıyorum...

Lütfen oy verip yorum yapın....

Hayat sizi bir şeylere sürüklerken onun tatlı melodisine kanar ve sen hiçbir şey anlamadan uçurumun o noktasına getirir seni. Ve o noktaya geldiğin anda her şey için çok geçtir, bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmaz.

Taehyung korkuyordu, nasıl bu duruma düştüğünü bilmiyordu ama o kadının söyledikleri iliklerine kadar korkmasına sebep olmuştu, bu aileye bulaştığına pişman bile olmaya başlamıştı. Gerek Jeon Minseo gerek Jeon Joonseo şimdiye kadar ona çok iyi davranmıştı ama o kadının söylediklerinden sonra istemese de bir yanı onun söylediklerine inanmış ne tür bir olayın içinde olduğunu sorgulamıştı. Üstüne ona hiçbir açıklama yapmadan öylece giden Jungkook yüzündeki daha önce takınmadığı ifadesiyle sanki suçlamaları kabulleniyor gibiydi.

Jungkook 'un gidişinin ardından Minseo hiçbir şey söylemeden Taehyung'u oradan çıkarmış ve eve getirmişti. Taehyung küçük de olsa bir açıklama beklese de ona açıklamayı bırak ağzını açıp tek kelime eden bile olmamıştı.

Eve geldiğinde üstündeki bu gerginliği atmak için sıcak bir duş almış ardından odasından çıkarak salona inmişti, orada kimse yoktu. Anlaşılan Jeonlar odasına çekilmeye karar vermiş ve Jungkook da henüz gelmemişti. Omega tam aralarının düzeldiğini düşündüğü bu zamanda böyle bir olayla karşılaşmasını kötü şansına ve kaderinin lanetine yoruyordu.

Oturduğu koltukta bacaklarını kendine olabildiğince çekmiş ve başını koltuğa yaslamıştı ki dış kapının açıldığını duymuş ardından da onu görmüştü. Gömleğinin düğmeleri açılmış ve saçları dağılmıştı, kızarık yanakları içtiğini gösterirken hafif sulu gözleri biraz da ağladığını belli ediyordu. Taehyung hiçbir ses çıkarmadan öylece onu izledi Jungkook onu fark etmemiş olacak ki salona doğru ilerlemiş fakat koltukta kıvrılmış bedeni görmesiyle olduğu yerde kalakalmıştı. Zaten ona yapacak bir açıklaması olmadığı için eve geç gelmiş ve odada çıkmadan direk salona girmişti Taehyung'un burda olması onun için hiç iyi olmamıştı.

Duraksamasının ardından yavaşça omeganın yanına ilerlemiş ve kendini koltuğa bırakarak başını geriye yaslamıştı. Gözleri kapalıyken elleri şakaklarına gitmiş ve kendine yavaş yavaş masaj yapmıştı, başının ağrıdığını belki Taehyung görürse onun üstüne gitmez diye düşünmüştü.

Sessiz geçen kısa bir sürenin ardından Jungkook tek gözünü açarak yanında kıvrılmış bedene bakmıştı. Omega çenesini dizlerine yaslamış öylece alfaya bakıyordu, Jungkook onu kendine bakarken yakaladığında derin bir nefes alarak oturuşunu düzeltmiş ve dağılmış saçlarını biraz daha dağıtmak için ellerini saçlarına geçirmişti. "Benden bir şeylerin açıklamasını bekliyor gibi görünüyorsun." diye mırıldandığında Taehyung yavaşça başını sallamıştı.

"O kadının söyledikleri senin geceleri ağlama sebebinle bağlantılı mı?" omega kısık sesiyle konuştuğunda Jungkook onaylar biçimde başını salladı. Onun gözlerinin dalıp gitmesi Taehyung'un olayın ciddiyetini daha fazla kavramasına sebep olmuş ve Jungkook'a cesaret vermek için dizindeki elini çekerek alfanın baldırlarında dinlenen elinin üstüne koyarak ona yanında olduğunu belli etmişti.

"Peki ya o son söylediği şey?" Taehyung zorlanarak konuştuğunda Jungkook başını yan çevirerek omegaya dönmüş ve onun yeşil gözlerine bakmıştı bir süre, nasıl başlayacağını bilmiyordu. Korkuyordu anlattıklarından sonra omeganın gitmesinden ama eğer şimdi bir şeyleri açıklamazsa omeganın ondan daha fazla uzaklaşacağını biliyordu.

"O doğruları söyledi, ben bir canavarım." dedi Jungkook dudağı iki yana kıvrılırken. Bu gülüş mutluluktan çok uzaktı, acılarını haykırıyordu. Omega da onun taktığı maskenin altındaki ağlayan çocuğu görebiliyordu ve bir eli alfanın elini sıkıca kavrarken diğer yumuşak yanağına çıkarak kendisine bakmasını salladı ve yavaşça başını salladı. "Hayır alfa, bir canavar değilsin."

Surrogate Omega ; KookTae Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin