Surrogate Omega ; KookTae

19|Araya Giren Mesafe

Bölümü kontrol etmeden atıyorum, hata olabilir.

Söylenenler ağır gelmişti omegaya. Öyle ki geceye kadar girdiği yatağından hiç çıkmamıştı. Son zamanlarda açık olan iştahı bir anda kapanmış hatta açlık aklının ucuna bile gelmemişti. Sarıldığı battaniyesi işe öylece düşünmüştü, ağlamamıştı da. Her şey çok ani olmuştu ve bu hız onun canını yakmıştı. Lanet olsun ki buraya, onların ilgilisine ve alfaya alışıyordu. Ama alışmamalıydı, o burda geçiciydi.

Alfanın son zamanlards onun üstüne olan ilgisi yalnız olduğu bu yerde ona ilaç gibi gelmişti ve kısa sürede kendini kaptırmıştı. Kısa ve tatlı bir şekilde süren bu kısa masal bu sabah son bulmuştu. Taehyung kendine gelmişti, bunu çok büyük bir bedelle ödese de şu an kendine gelmişti. Yüzüne tokat misali çarpan sözler onu öyle bir kendine getirmişti ki şu an burda neden durduğunu bile sorguluyordu, içindeki ses anlaşmayı siktir edip bu evden gitmesini söylerken neden hâlâ burda durduğunu bilmiyordu.

Saat kaçtı bilmiyordu ama hava çoktan kararmış evin ışıkları da sönmüştü. Uykusu yoktu bu yüzden hâlâ camdan dışarıyı izliyordu.

Jungkook ve Minseo'nun kavgasından sonra ikisi de evden ayrılmıştı, Minseo akşam üstü eve dönse de Jungkook hâlâ ortalarda yoktu. Hoş, bu Taehyung'un işine gelirdi. Onun yüzünü görmek istemiyordu, çünkü biliyordu ki onu gördüğünde iğrenç lafları tekrar midesini bulandıracaktı.

Ağrıyan gözlerini zorla kapattığında odanın kapısının gıcırtısını duydu. Aldığı kokudan onun geldiğini anlayabiliyordu, onun ağır kokusunun yanında aldığı hafif ama ona ait olmayan kokudan sarhoş olduğunu anlayabiliyordu.

Odanın kapısı kapanıp etrafı adım sesleri sardığında ona gittikçe yaklaşan sesle elleri arasındaki battaniyesini daha sıkı kavrayarak gözlerini biraz daha sıktı. Yatağın arkasında kalan kısmı çöküp gıcırdadığında alfanın ne yaptığını anlamaya çalışıyordu. Çöken yatağın ardından alfa yavaşça omeganın üstüne doğru eğilmiş camdan yansıyan ışığın gösterdiği kadarıyla onun yüzüne bakmaya çalışmıştı. Verdiği sıcak nefesler omeganın dudaklarını ısıtırken yavaşça ona doğru yaklaşmış ve alkol kokulu nefesini Taehyung'un daha fazla hissetmesini sağlamıştı. Taehyung dudakları üstündeki sıcak nefesten alfanın ona ne kadar yakın olduğunu hissedebiliyordu. Kalbi ürkek bir kuş gibi atmaya başladığında yanağındaki  hafif dokunuşla irkilerek gözlerini açmıştı. Bu gece onun yüzünü görmek istemiyordu ama refleks olarak açtığı gözleriyle onun burnunun dibindeki yüzünü görmüştü.

Alfa omega gözlerini açtığında sarhoş haliyle sersemce gülümsemişti.
" Selam." diye fısıldadığında Taehyung ilk önce onun şapşal ifadesine bakmış ardından ona cevap vermeden battaniyesini  gözlerine kadar çekerek arkasını ona dönerek gözlerini kapatmıştı. Jungkook alamadığı cevapla şaşırırken onun üstüne doğru eğilmiş ve battaniyeyi gözlerinden çekmişti "Hey aramız iyi sanıyordum." sarhoş halinden olsa bazı harfleri yuvarlarken omeganın yüzünü görmeye çalışıyordu. Ama Taehyung sessizliğini korumaya devam etmişti.

"Yoksa o yine canını mı yaktı?" alfanın gözleri omeganın karnına indiğinde kendine engel olamayarak elini şişkinliğe koymuştu. Ama Taehyung bir kez daha kendini geri çekmişti. "Bana dokunma." Nihayet konuştuğunda Jungkook ona dönmüştü bir kez daha. Gözlerini açmış alfaya bakıyordu, caddedeki lambalardan gelen ışık omeganın yüzünü zar zor aydınlatırken Jungkook onun dolu gözlerini fark etmişti. Dudakları şaşkınlıkla aralanırken ne diyeceğini ve yapacağını bilmiyordu. Omeganın neden ağladığını ve ona böyle bir tavır aldığını bilmiyordu.

Taehyung yaşlı gözleriyle bir süre ona bakan alfaya karşılık vermiş fakat alfanın ona doğru uzanan elini gördüğünde kendini geriye doğru çekmiş daha fazla konuşmak istemediğini belli ederek yatağa uzanmıştı. Jungkook havada kalan elini ilk başta nereye koyacağını bilememiş ardından yumruk haline getirerek yavaşça indirmişti. Ardından yatağın boş kısmına uzanarak yanındaki omegaya dönmüş uyuyana kadar onu izlemişti.