20|Vazgeçememe Korkusu

10K 995 450
                                    

Geçen bölüm az yorum geldi lütfen yorum yapın....

Bu arada kontrol etmeden atıyorum, yanlış olan yeri belirtin ben de hemen düzelteyim.

Sanki uzun zamandır nefes alamıyor gibiydi. Onun o geceki hali hâlâ gözünün önünden gitmiyordu ve ne yapacağını bilmiyordu. O geceden sonra Jeon Minseo ile bu konuyu konuşmaya çalışmış fakat o konuyu kapatarak  ancak Jungkook anlatmak isterse anlatabileceğini söylemişti. Taehyung da ısrar etmenin bir anlamı olmayacağını düşünerek ona daha fazla bu konuyla ilgili soru sormamıştı.

Jungkook o gece geçirdiği krizden sonra garip bir hale kapılmıştı, bazenleri mutluydu sanki her şey istediği gibi ilerliyor gibiydi ama bazense patlamaya hazır bir bomba gibiydi. Yüzü hep asık ve sinirliydi.

Taehyung onunla mesafeli ilişkisine 1 hafta daha devam etmişti. Aralarına sınır koymuştu ve Jungkook'a da bunu gayet güzel bir şekilde belli etmişti. Ona artık odasına gelmemesini söyleyerek geceleri kapısını kitlemişti. Alfa bunun mümkün olmayacağını söylese de omeganın inadı daha ağır basmıştı ve bir hafta boyunca ikisi yine eskisi gibi birbirinden ayrı yatmıştı. Olmak gereken buydu ve Taehyung onun varlığına daha fazla alışmadan bu işi bitirdiği için mutluydu. Yatağı ona eskisinden daha soğuk gelse de gönlü daha rahattı.

Bu bir haftanın ardından Jungkook şirketi için bir seyahata çıkmıştı. Bu omeganın işine gelmişti çünkü onu ne kadar az görürse o geceyi hatırlamaması daha olağandı. 2 hafta sürecek iş seyahati sırasında ev oldukça sakindi. Taehyung kafe ile ev arasında mekik dokurken Bayan Jeon ise bebeğin odası için son rütuşlarını yapmıştı. Jeon Joonseo ve Jungkook birlikte gittikleri için koca ev bu iki omegaya kalmıştı.

Bu iki hafta Taehyung için çok rahat ve sakin geçmişti. Oturma odasında oturduğu ve yaslandığı koltukta yanında dergiden varisi için bir şeyler seçen omegayı izliyordu şimdi de.

"Taehyung sence bu ikili çekmecesi olan dolap mı daha güzel yoksa içinde büyük bir çekmecesi olan mı?" Taehyung kendine yöneltilen soruyla ona uzatılan sayfaya bakmış ve incelemişti. İçten çekmeceli olan dolabın işlemeleri ve ahşabın deseni daha çok hoşuna gitmişti.

" Ben dıştan çekmeceliyi daha çok beğendim ama seçemiyorum. " Omega, Minseo'ya gülümsemeye çalıştı ve onu onayladı. Ona fikrini söylemek ya da onların varisinin hiçbir şeyine karışmak istemiyordu, çünkü o sadece taşımakla yükümlüydü. Bu aile tablosunda yeri bile yokken onların biricik erkek torunlarının dolabını seçmek onun ne haddineydi?

"Evet bu dıştan çekmecesi olan daha çok hoşuma gitmişti benim de." Minseo gülümsedi ve dergiye dönerek seçimlerine devam etti. Taehyung ise yüzünde asılı kalan gülümsemesi ile oturduğu yerden kalktı ve Minseo'ya biraz dinleneceğini söyleyerek merdivenlere yöneldi. Ordan da yavaş bir şekilde odasına girdi. Yorgunlukla kendini yatağına attığında gözleri yanındaki yastığa ilişti ve kendini o yastığa başını yaslarken buldu. Gözleri hafifçe kapanırken uykusunun geldiğini daha yeni fark ediyordu. Fark ettiği diğer şey ise geçen 3 haftaya rağmen bu yastıkta biraz da olsa alfanın kokusunun kalmasıydı.

...

"İstersen bugün bizde kalabilirsin." Jimin kucağında oturan oğlunun karnını doyurmaya çalışırken bir yandan da Taehyung ile görüntülü konuşuyordu. Taehyung odasına çıkıp biraz kestirdikten sonra akşam yemeğine inmişti. Masada görmeyi beklemediği Jeon Joonseo ile karşılaşmıştı. 2 haftalık iş seyahatleri sona ermiş ve geri dönmüşlerdi. Onun tek kalması içindeki merakı arttırmasına rağmen bir şey sormamıştı. Zaten yemeğin sonunda da merakı giderilmişti.

Yemekten sonra odasına çıkarak Jimin'i görüntülü aramış ve biraz da olsa rahatlamaya çalışmıştı.

"Gelmek isterdim ama biricik Hyung'umla yalnız kalman daha iyi olur." Taehyung'un söyledikleri Jimin'i gülümsetmişti. Sadece onun adını duyması bile dudaklarının iki yana kıvrılmasını sağlıyordu.

Surrogate Omega ; KookTae Where stories live. Discover now