34| Otel Odası

5.5K 459 105
                                    

Normalde bölüm başına duyuru koymam fakat bazılarının okumayacağını düşünerek buraya yazmaya karar verdim.

Surrogate omegaya başlarken çok heyecanlıydım ve sonunu getirebileceğimi düşündüm. Ficte son bir olay kalmıştı fakat benim bu kitap için hiç hevesim kalmadı. Son birkaç bölüm var yani kitabın bitmesine. Öylece finali gelmeden durmasını istemiyorum bu yüzden kendimi de biraz zorlayarak bölüm yazmaya karar verdim. Diğer kurgularımda görüşmek üzere.

...

[M]

Jungkook o gece için otelden oda ayırttı. Günlerdir bunu düşünüyordu ve heyecanlıydı. Uzun zamandır omegaya olan sevgisi içini yiyip bitiyordu, sadece öpebiliyordu fakat o daha fazlasını istemekten kendini alıkoyamıyordu. Omeganın en hassas noktalarında gezinirken onun ağzından kendi ismini duymak istiyordu. Dağınık saçları çarşafa dağılmışken kehribar gözlerinin muhtaçla bakmasını istiyordu. Alfası artık delirmiş durumdaydı ve omegaya biraz daha dokunamazsa her yeri yakabilecek duruma gelebilirdi.

Hava karardığında Taehyung'un hazır olduğunu görmek için odaya girmiş fakat olduğu yere çakılı kalmıştı. Omega karşısında krem takımı içinde bir melek gibiydi. Bal köpüğü, dalgalı saçları altından ona çekingen bir şekilde bakan omeganın dudakları iki yana kıvrıldığındq Jungkook hızla ona ilerleyerek ellerini tombul yanaklarına yaslayarak kendine doğru çekti ve dolgun dudaklarına ıslak ve derin bir öpücük bıraktı, doyumsuzdu bu yüzden bununla yetinmedi ve dilini onun ağzına gönderirken Taehyung geriye çekilmeye çalıştı fakat bunu omeganın yanağında duran elinin bir tanesini onun beline indirip durdurdu. Onun aceleci öpüşü Taehyung'un kıkırdamasına sebep olurken ellerini alfanın göğsüne koyarak zorla geri çekildi. "Üstümü bozacaksın..." dedi zorla konuşurken. Alfanın öpücükleri yanağından boynuna kayarken çoktan boynunu yana yatırıp ona alan açmıştı bile.

"Çok güzelsin, lanet olsun çok güzelsin ve ben bunca zamanımızı boşa geçirdiğimiz için o kadar kızgınım ki kendime..." alfa omeganın boynunda dinlenirken onun sıcak tenini sıcak nefesiyle kutsuyordu. Taehyung elini onun saçlarına götürdü ve yavaşça okşarken "Eskiyi konuşmak hiçbir şeyi değiştirmez, az laf çok icraat Bay Jeon. " demiş ondan zorla ayrılırken "Bir kene gibisin!" Diyerek de hayıflanmıştı. Tabiki bundan memnundu ama biraz nazlanmak hoşuna gidiyordu.

Jungkook gülerek ondan uzaklaştığında kızarmış ve şişmiş dudaklara baktı gülümseyerek. Baş parmağı yavaşça şişkinliğin üstünde gezinirken fısıldadı. "Bu gece her şeyin başlangıcı olacak."

...

"Jungkook... ben Haneul'ı özledim." Taehyung'un ağlamaklı sesini duyduğunda şaşkınca ona döndü ve tuttuğu ellerini ayırarak önüne geçerek yanaklarını kavradı yavaşça. "Bebeğim birden neden duygusallaştın böyle? Daha iki saat olmadı bile." Dedi. Sesi bir pamuk gibi yumuşacık gelmişti Taehyung ve şimdi onun yüzünden daha çok ağlamak istiyordu. "Ama o benim bebeğim, özlerim tabiki. Sen özlemedin mi? Sevmiyor musun onu?" Sesi kısıktı ve ağlayacağı belli oluyordu. Jungkook onun tombul yanaklarını öptükten sonra "Sevgilim, elbette bebeğimizi çok seviyorum. Ama bizim de biraz kendimize zaman ayırmamız gerek değil mi? Daha sadece yemek yiyebildik ousa daha yapacak çok şeyimiz var. Lütfen bu gece bize zehir olmasın." Demişti.

Taehyung dudaklarını büzerken onu haklı olduğunu biliyordu bu yüzden başını salladı. "En azından görüntülü arayabilir miyiz?" Diye sordu. Jungkook onu onaylarken çoktan Yura'yı aramıştı bile. Yura kucağında Hanuel ile telefonu açtığında Taehyung anlamsız mırıltılar çıkarıp hızla Jungkook'un elinden telefonu almıştı. Bu halleri Jungkook'ta onu yiyip bitirme isteği uyandırıyordu. Taehyung telefonu kapatıp ona uzattığında Jungkook ona bakıp daldığını fark etmişti. Taehyung gülerken "Evin yanıyor Jungoo." Demişti. Jungkook kahkaha atarken tek kaşını kaldırmış "Jungoo? " diye sormuştu. Taehyung gülerken ondan uzaklaştığında alfa çoktan ona yetişmiş ve beline sıkıca sarılıp etrafında döndürmüştü. İkisinin kahkası otelin bahçesinde yankılanırken alfa öpücüklerini onun her yerine bırakmaya başlamıştı. "Seni yiyip bitirmek istiyorum. " diye fısıldamıştı kulağına. Taehyung huylanarak kıpırdandığında ellerini arkasında duran bedenin ensesine atarak kendine bastırmış "Neden bu isteğini gerçekleştirmiyoruz alfa?" Diye sormuştu. Jungkook hızla onu kucağına aldığında hızlı adımlarla otele giriş yapmış resepsiyondan anahtarı alarak asansöre binmişti. Herkes onlara bakıyordu ama ikisinin de umrunda değildi. Mutlulardı ve birazdan çok büyük aşk yapacaklardı. İkisinin bedeni hem heyecandan hem de arzudan kavruluyordu.

Odaya geldiklerinde Taehyung Jungkook'un boynuna sarıldı sıkıca. Kucağında gayet rahattı ama onu daha rahat bir pozisyonda öpmek istiyordu. Jungkook bunu anlamış gibi ona yere indirdiğinde çoktan parmakları üstünde yükselip dudaklarını dudaklarına bastırmıştı. Alfanın elleri ince belde gezinirken gömleğin içine girmiş sıcacık ten karşılamıştı onu. Taehyung'un bedeni gerilirken alfanın dudaklarına doğru inlemiş fakat öpücüğü bırakmamıştı. Soğuk eller dolgun kalçalara doğru kayarken avuç içine sıkıca kıstırmıştı. "J-jungkook..." Taehyung sızlanıp kendini ellere doğru ittirirken elleri Jungkook'un gömleğine gitmiş öpücüklerini hiç bırakmadan üstündekileri çıkarmıştı. "Dudaklarına bayılıyorum." Diye fısıldadığında çoktan büyük yatakta üst üste ve çıplaklardı. "Ben de bebeğim, senin çilek dudaklarına hastayım."

Jungkook'un elleri omeganın karnındaki dikiş izlerini buldu. Tereddütle dokundu ve omegaya baktı, ilgili bir şekilde onu izliyordu ve bundan cesaret alıp devam etti. Parmakları usulca gezinirken " O adam yüzünden dönüştüğüm kişi yüzünden seni çok incittim. Kendini nasıl kötü hisettiğini biliyorum. Özür dilesem de geçmeyeceğini biliyorum bu yüzden sana tüm sevgimi hissettireceğim ve çok iyi bakacağım sana. Yemin ederim." Dedi ve dikişlere doğru eğilip dudaklarını tüm bedeninde gezdirdi.

Hassas noktasıyla ilgilendi ve onu hazırlamaya çalıştı. Dili içeri doğru her girdiğinde omeganın bedeni gerilmiş daha fazlası için yalvarmıştı. Daha içine girmemişti Jungkook ama sadece onun inlemeleri ile bile gelebilirdi alfa. Cebinden prezervatif almış paketi dikkatli bir şekilde koparıp takmaya çalışırken Taehyung gülüyordu çünkü heyecandan takamıyordu. "Bu sefer en iyisini ve en büyüğünü aldım." Dedi Jungkook sonunda takabildiğinde. Kendini çekip omegaya konumlandırdığında ikisi de nefesini tutmuş ardından inlemeleri dıyulmuştu. Bir süre sıcacık yuvasında bekledi Jungkook. Bu arada omeganın her yerini öpmeyi ihmal etmemiş acısını almaya çalışmıştı. Sonunda hareket ettiğinde parmakları iç içe geçmiş Taehyung bacaklarını onun beline sıkıca dolamıştı. Birbirlerine fısıldadıkları sözcüklerle inlemeleri havalarda uçuşmış omega alfanın altında bayılacak kıvama gelmişti. İçinde kaşınan o noktaya daha fazla baskı istiyordu. "A-alfam." Demişti ve Jungkook ne istediğini anlamıştı. Kendini hızlandırırken ikisi de sona yaklaştığını hissediyordu. Son vuruşlardan sonra Taehyung gelmiş, Jungkook da çok gecikmemişti. Sessizce birbirlerinin nefeslerini dinlerlerken Taehyung alfasının sırtında parmaklarını gezdiriyordu. Uzun zamandır düşündüğü şeyi söylemektwn çekinse de artık bundan emindi, Jungkook onun kaderiydi.

"Jungkook. " dedi kısık sesle. "Hm?" Diye bir yanıt aldı. "Beni mühürle." Dedi hızlı bir şekilde. Üstünde yatan beden hızla kafasını kaldırıp " Ne?" Diye sorduğunda gülerek "Mühürle beni sevgilim." Dedi. Jungkook bugün Taehyung'un sadece bir yeri hariç her yerini öpmüştü orası da mühür bölgesiydi. Orayı öpmeye çekinmişti.

Alfa tereddütle baktı. "Taehyung zorunlu hissetmiyorsun değil mi? "

Taehyung başını iki yana sallayıp reddetti onu. "Seni seviyorum ve bizim bir bebeğimiz var Kook, geç bile kaldık." Dedi. Jungkook heyecanla ona yaklaştığında mühür bölgesine ilk dudaklarını bastırmış ardından yavaşça dişlerini geçirmişti. Altındaki beden kasılsa da beklediğinden daha az acıtmıştı.

"Ah sevgilim..." alfa burnunu esmer tene bastırıp kokusunu soluduğunda şimdiden kokularının karıştığını fark etti. Eli ceketinin cebine gitti yavaşça ve kutuyu çıkardı. "Uzun zamandır cebimde taşıyorum bunu. Kim Taehyung..." kutuyu açtı ve zümrüt taşlarla süslü yüzüğü çıkardı. "Benimle evlenir misin?" Diye sordu. Taehyung kesinlikle bunu beklemiyordu? Hızla başını salladı parmağına yüzüğü taktıktan sonra müstakbel eşine sarılıp doyasıya öptü. Doyamadı tabi orası ayrı meseleydi.

Sonraki bölüm final.

Surrogate Omega ; KookTae Where stories live. Discover now